![](/staticfiles/news/165104/2021/06/03/823x463cc-elif-ipek-tirenc-ulas-rop-manset.jpg)
Avukat Elif Tirenç: Kadın haklarını koruduğumuz için yargılanıyoruz
- 15:14 3 Haziran 2021
- Hukuk
DİYARBAKIR - Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Elif Tirenç İpek Ulaş’ın dernek faaliyetleri suç sayılarak hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Savunma yapan Elif, “Benim şahsımda Rosa Kadın Derneği yargılanıyor. Bugün burada olmamın sebebi, derneğin yargılanmasının nedeni, kadın haklarını korumaktır” dedi.
Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Elif Tirenç İpek Ulaş’ın dernek faaliyetleri suç sayılarak hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Elif Tirenç, avukatları Asya Cemre Işık, Nevroz Uysal ve Öykü Çakmak hazır bulundu.
Duruşmaya iddianamenin okunmasıyla başlandı.
‘Şahsımda Rosa Kadın Derneği yargılanıyor’
Derneğin açılış amacını anlatan Elif, duruşmada sadece kendisinin değil Rosa Kadın Derneği’nin de yargılandığını söyledi. Elif, “Yıllardır kadına olan şiddete ilişkin faaliyetlerde bulundum. Sırasıyla birçok kadın derneğinde ve Diyarbakır Barosunda faaliyetim oldu. Kadın eşitliği değerleri hususunda birçok faaliyette bulundum. Daha önce de yargılandım. Bugün burada niye sanık kürsüsündeyim? Aktif çalıştığım kadın kurumu ve kadın merkezleri 2016 yılında OHAL KHK’ları ile kapatıldı. Bu tarihten sonra KHK ile ihraç edildim. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nde çalışmalarına devam ettim. 2016 yılından sonra kadınların başvurabileceği ekonomik, sosyal destek alabileceği destek kalmamıştır. Ben ve benim gibi kadın arkadaşlarımızla Rosa Kadın Derneği’ni sunduk, faaliyet raporunda çok ayrıntılı şekilde yürüttüğü bütün ihtiyaçlar yer alıyor” dedi.
‘Şiddete muhalefet ettik diye yargılanıyoruz’
Rosa Kadın Derneği’ne açıldığı günden bir buçuk yıl sonra operasyon düzenlendiğini söyleyen Elif, bu kapsamda başkan ve üyeleri başta olmak üzere çok sayıda kadının soruşturmalık olduklarını ve gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı. Elif, yargılamaların hala devam ettiğini ifade ederek, “Resmi olarak 19 Haziran 2017 hakkımda gizli tanık olduğundan soruşturma başlatıldığını öğrendik, biz buna yargı acizliği diyoruz. Hakkımda soruşturma açılmasının tek nedeni derneğin yürütücüsü ve üyesi olmamdır. Derneğe daha iki ay öncesinde müfettişler geldi, derneği denetledi ve illegal hiçbir şeye rastlamadılar. Kadınların sosyal, siyasal, ekonomik alanda yer alabilmeleri için çalışmalarımız olmuştur. Dernek neden soruşturmalık oldu? Şiddetin sürekli arttığı, her güne en az 3 kadın cinayetinin sığdığından bunlara muhalefet ettik. Bugün burada olmamın sebebi, derneğin yargılanmasının nedeni, kadın haklarını korumaktır. İstanbul Sözleşmesi 2 ay öncesinden feshedildi. Bütün bu faaliyetleri yürüttükten sonra siz mi biz mi hedef olacağız? Tabi ki biz hedef olacağız. Suçlamaları kabul etmiyorum, gizli tanık çok kötü senaryo çizmiştir, beyanlarını kabul etmiyorum. Hatta dinlenmesini de gereksiz buluyorum” beyanlarında bulundu.
Gizli tanığın dinlenmesi talep edildi
Söz hakkı verilen iddia makamı Elif Tirenç hakkında “örgüte üye olma” iddiasıyla açılan dosyanın incelenmek üzere istenmesine ve gizli tanık olan “ZS35SN58UJV52FGIO”nun dinlenmesi için de gerekli işlemlerin yapılmasını talep etti.
‘Şiddeti yapan değil sorgulayan yargılanıyor’
Elif’in avukatlarından Asya Cemre Işık, dosyada yargılama konu olacak bir şeyin bulunmadığını ve bunun “hukuki ayıp” olduğunu söyledi. Kadına şiddetin her gün arttığı ortamda şiddet yapan kişilerin araştırılması gerektiğini vurgulayan Cemre, fakat bunun yerine kadınların yargılandığını kaydetti. Cemre, “Bu dosyanın kovuşturmaya gelmesi mümkün değildir. Bir gizli tanık çıkıyor ve gerçeklikten uzak beyanda bulunuyor. Bir gizli tanığın çıkıp saçma sapan beyanda bulunmayacağının bir garantisi var mıdır? Var ise demek ki hepimiz tehlike altındayız. Aynı gizli tanık birçok kişi hakkında beyanda bulunmuştur. Gizli tanığın verdiği somut bir şey yok. Tamamen uydurma bir beyandır” diyerek dosyanın sonucunun beraat olması gerektiğini söyledi.
‘Örgütlenme özgürlüğü nedir?’
Ardından savunma yapan avukat Nevroz Uysal da şu ifadeleri kaydetti: “Hem müvekkilimin hem de meslektaşımın savunmasına iştirak ediyoruz. Kanunun aramış olduğu bir hareket kasıt söz konusu değildir. Devletin sorumlu olduğu kadına şiddet olarak göstermiş olduğu faaliyetlerden ötürü sizin karşınızdadır. Müvekkille ilgili suçun bireyselliği, iddianamede müvekkile somut olarak iddia edilecek bir iddia yoktur. Mesela bir ajandadan çıkartılan 3 sayfalık bir husus var, gizli tanık var. Öncelikle var olan delilin suçla ilgisini göstermesi gereken makam iddia makamıdır. Halen bununla ilgili somut delille çalışmış olduğu kurucu olduğu dernekle bir ilişkilendirme vardır. Burada örgütlenme özgürlüğü nedir? Hem Anayasa Mahkemesinin Ahmet Turan kararları, hem Türkiye'nin taraf olduğu insan hakları bildirgesi, AİHS’in örgütlenme özgürlüğüne karşı öncelikli olarak keyfi müdahalenin önlenmesi devletin sorumluluğu vardır. Açılan birçok davanın aslında kadına şiddet, kadın mücadelesi, bugün devletin önlemekle sorumlu olduğu çalışmalarıdır. Bugün beraat kararı verilmesi gerekiyorken, bu yargılamanın hukuka aykırı olduğu görülmüşken yargılamanın uzamasıyla bu yargı baskının devam ettiğini göstermektedir.”
‘Materyallerin hiçbiri suç unsuru oluşturmuyor’
Avukat Öykü Çakmak da iddianamenin kabul edilmesinin dahi yasaya uygun olmadığına dikkat çekti. İddianamenin soyut iddialar ile dolu olduğunu söyleyen Öykü, devamla şunları belirtti: “Ecevit Yıldız isimli şahsın eski eşine karşı tahakkümü devam ettirmek maksadıyla yapmış olduğu şikâyette eşinin örgütsel bir hareket içerisinde olduğu ve burada yasa dışı işler yaptığını iddia etmişti. İddia edilen beyan benim müvekkilin dosyasının içerisine alınmıştır. Bu kadar illiyet bağı kurulamayacak olayların iddianameye eklenmesi hukuki mi, yasal mı? Hiç bir şekilde yargılama aşamasında hiçbir delil yanı olmayan ithamlardır. Diyarbakır 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21 Mayıs 2020 tarihli bir arama kararından bahsedilmiştir. Arama pek çok hukuksuzluk barındırıyor ama arama kararı dosyanızda yoktur. Deliller dosyaya işlenmemiştir. Bir tensip yapılmış ama siz ne arama kararını ne de arama tutanağını dosyaya getirmemişsiniz. Materyallerin hiçbirinin suç unsuru oluşmadığını söyleyeceğiz. Rosa Kadın Derneği’nin bütün yöneticileri başka mahkemelerde de aynı tehditle karşı karşıyadır. Siz Rosa Kadın Derneği’nin tüzüğüne baktınız mı, iddia makamı bakmış mıdır? Hayır, derneğin tüzüğünü dosyaya getirin. Asıl amacının kadına şiddet karşı mücadele, çeşitli atölye faaliyetlerde bulunma gibi faaliyetleri vardır. Derneğin faaliyet raporunu da dosyaya sunuyoruz. Gizli tanığın herhangi bir görgüsü yoktur, hiçbir yan delil dosyaya sunulmamıştır. Dolayısıyla gizli tanığın dinlenmesine gerek yoktur. Aksi halde gizli tanığın ses ve görüntüsünün değiştirilerek bizim huzurumuzda dinlenilmesini talep ediyoruz.”
Duruşma ertelendi
Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından Elif Tirenç hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyesi olma” iddiasıyla yürütülen soruşturma dosyasının incelenmesine karar verdi. Ayrıca mahkeme belirsiz bir günde gizli tanığın dinlemesi amacıyla hazır edilmesi için Diyarbakır Tanık Şube Müdürlüğüne yazı yazılmasına karar veren heyet, Rosa Kadın Derneği’ne yapılan baskındaki arama tutanağının istenmesine hükmetti. Duruşma 4 Ekim‘e ertelendi.