‘Ne copunuz ne gazınız özgürlük mücadelesinden alıkoyamaz’

  • 20:32 11 Şubat 2025
  • Siyaset
ANKARA - Dün Wan mitinginde TJA’lı kadınlara yönelik saldırıları Meclis Genel Kurulu’na taşıyan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Ne copunuz ne gazınız ne baskınız ne cezaeviniz biz kadınları eşitlik ve özgürlük mücadelesinden asla ama asla alıkoymayacaktır” dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, dün Wan'da Tevgere Jinen Azad (TJA) "Barış için kadınlar özgürlüğe yürüyor" şiarıyla bir yürüyüş gerçekleştirdiği yürüyüşte kadınlara yönelik polis şiddetini Meclis Genel Kurulu’na taşıdı. 
 
‘AKP barışa ve kadına tahammül edemediğini gösterdi’
 
 “Her zamanki gibi AKP'nin emrindeki kolluk, ne barışa ne kadına ne özgürlüğe tahammül edemediği için bu etkinliğe çok şiddetli bir şekilde bir saldırı gerçekleşti” diyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Orada, o yürüyüşte DBP  Eş Genel Başkanı Sayın Çiğdem Kılıçgün Uçar, belediye eş başkanları, milletvekili arkadaşlarımız vardı ama polis, aleni bir şekilde kadın arkadaşlarımızı darbetti, milletvekili arkadaşlarımızı darbetti, gazetecileri orada darbetti, kadınların kol çantalarını bir silah olarak kullanıp onlara çantalarıyla vurdu, yerlerde sürükledi, karga tulumba taşıyarak gözaltına aldı ve bir kez daha aslında özgürlüğün, barışın, demokrasinin karşısında durduğunu AKP'nin emrindeki kolluk eliyle görmüş olduk. Bundan sadece kolluğun sorumlu olmadığının, orada şiddeti uygulama emri veren AKP iktidarının bizzat bu şiddetin faili olduğunun altını çizmemiz gerekiyor” dedi. 
 
‘Barış ve demokrasiye sahip çıkan kadınlara şiddet uygulanıyor’
 
Gülistan Kılıç Koçyiğit konuşmanın devamında şunları söyledi: “Bu ülkede her gün kadınlar sistematik olarak katledilirken, bütün o kravatlı yargı, kadın katillerini aklamak için şurasından burasından bahaneler bulurken bugün kendi yaşamları için, hakları için, özgürlükleri için, bu ülkenin toplumsal barışı için, Kürt sorununun demokratik çözümü için sokaklara düşen, mücadele eden, söz söyleyen; emeğine, bedenine, yaşamına sahip çıkan kadınlara da polis şiddeti uygulanıyor. Yetmiyor, bir de tehdit ediliyorlar "Daha bu ne ki, yarın çok daha fazlasını yapacağız" diye orada polis bizzat kadın arkadaşlarımıza bunu söylüyor. 
 
'Hakikat ne?'
 
Bunu söyleyelim, ne copunuz ne gazınız ne baskınız ne cezaeviniz biz kadınları eşitlik ve özgürlük mücadelesinden asla ama asla alıkoymayacaktır. Bu ülkeyi bir kadınlar mezarlığına çevirenler dönüp aynaya baksınlar. Her gün "Kadın partisiyiz" demekle "Bu ülkede kadın devrimlerini biz yaptık" demekle işler yürümüyor. Hakikat ne? Hakikat, Özgecan'ın katledilmesi; hakikat, yargının o caniyi, Pınar Gültekin'i canlı canlı yakan, betona gömen  katilini hoş görmesi; hakikat, kadınların yerlerde sürüklenmesi, coplanması; hakikat, ensest uygulayan babaların cezaevlerinden salınması. Bu hakikatler ortadayken AKP'nin kalkıp burada kadına dair cümle kurmasını da doğru bulmuyoruz.”