İkinci kez işten çıkarıldılar

  • 09:02 11 Şubat 2025
  • Emek/Ekonomi
 
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
İZMİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 27 Ocak’ta işten çıkardığı 148 kişiden biri olan Vicdan Öztürk, ikinci kez işten çıkarıldıklarını ve günlerdir direnişte olduklarını ifade ederek “Biz tekrardan kazanacağımıza inanıyoruz. Bir kere bunu başardık, bir daha başaracağımızı düşünüyoruz” dedi.  
 
İktidarın politikaları, medyanın eril dili ve daha birçok nedenden dolayı, kadına yönelik şiddet artarken, kadının toplumda eşit bir şekilde yer alması da zorlaşıyor. Toplumda dezavantajlı konumda yer alarak her alanda eşit bir yaşam süremeyen kadınlar, özellikle de çalışma hayatında erkeklere nazaran daha az yer alıyor ve daha az istihdam ediliyor. Kadın istihdamı; geçmişten günümüze kadar olan süreçte birçok değişim yaşadı ve çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldı. Türkiye, birçok ülkenin aksine yıllardır kadın istihdamı sorununu bir çözüme kavuşturmadı. Bunu iktidarın kadınların eve hapsedilmesi için izlediği politikalardan da görebiliriz. Nitekim iktidar, 2025’in "aile yılı" olacağını ilan etmiş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bu yönde çalışmaların yapılacağını söylemişti.
 
Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu'nun toplantısında yapılan açıklamalarda dikkat çekilen nokta kadın istihdamı değil, doğurganlık oranının azalması olmuş ve kadınlar için çalışma modellerine örnek olarak, bir yandan ucuz ve geçici istihdam yaratan, bir yandan da sömürüye neden olan "esnek çalışma" gösterilmişti. Kadın istihdamında ve işgücüne katılma oranlarında bütün AB ve OECD ülkelerinin gerisinde kalan Türkiye, kadınların işsizlik oranlarında ise birçok AB ve OECD ülkesine göre yüksek oranlara sahip. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son 2024 Kasım ayında paylaştığı İşgücü İstatistiklerine göre; işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,7 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre 168 bin kişi azalarak 32 milyon 748 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 49,6 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,1 iken kadınlarda yüzde 32,4 olarak gerçekleşti. İşgücü 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre 252 bin kişi azalarak 35 milyon 820 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,4 puan azalarak yüzde 54,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,1 iken kadınlarda yüzde 36,7 oldu.
 
Kadın işsizliği ve kadın yoksulluğu gün geçtikçe artarken işten çıkarılmalarda yine ilk olarak gözden çıkarılanlar da kadınlar oluyor. Bunu belediyelere atanan kayyımların işine son verdiği kadın işçilerden de görebiliyoruz. Diğer yandan sistemin işçi düşmanlığı da buna başka bir alan açıyor. Kadın işsizliği ve işsizlik artarken İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi'nde çalışan 148 işçinin işine, 27 Ocak günü son verdi. 27 Ocak’tan bu yana belediye önünde hakkını arayan işçilerden biri olan Vicdan Özen, işten çıkarılma sürecine dair konuştu.
 
İkinci kez işten çıkarıldılar
 
Geçtiğimiz yıl Ocak ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mülakata çağırıldıklarını paylaşan Vicdan Özen, bu sürecin uzun sürdüğünü ve işe başlama tarihini 1 Nisan tarihine denk geldiğini söyledi. Çocuk Gelişim mezunu olduğunu belirten Vicdan Özen, belediyeye bağlı olan Masal Evleri’nde öğretmen olarak görev yapmaya başladığını ifade etti. Vicdan Özen, “1 Nisan ve 10 Mayıs arasından kırk gün boyunca anaokulunda mesleğimi icra ettim, öğretmenlik yaptım. Kırkıncı gün derse başlamadan önce telefonum çaldı. İzEnerji şirketinden arandım. Şirkete gelmem gerektiğini, tebliğ etmem gereken bir evrak olduğunu söylediler. Şirkete gittiğimde işten çıkarıldığımı, sözleşmemin feshedildiğini öğrendim. Daha sonra 10 Mayıs’ta ilk işten çıkarılma sürecimiz başladı. Biz sonrasında hakkımızı nasıl geri kazanabiliriz diye düşündük. Çünkü ben o zaman da otuz günlük deneme süresinde hiçbir şekilde verimsiz bir çalışma içinde olmadım. İşime saatinde girip saatinde çıktım. Haksızlık olduğunu düşündüğümüz için biz işten çıkarılan arkadaşlarımızla hakkımızı aramak adına bir süreçten geçtik. Bu 10 Mayıs’la 17 Temmuz arasında süren bir süreçti” dedi.
 
‘Ayaklarımızın üzerinde durmak için mücadele ediyoruz’
 
İşten çıkarılmalarının ardından 34 gün boyunca sokaklarda haklarını aramaya çalıştıklarını söyleyen Vicdan Özen, bu direnişin sonucunda başardıklarını dile getirdi. Başarıya ulaşan direnişin ardından hiçbir çalışanın masa başı ya da daha rahat bir işte çalışma taleplerinin olmadığını kaydeden Vicdan Özen, “Derdimiz, işimiz, gücümüz ekmeğimiz sadece. Hele ki kadın olarak bu devirde, kendi ayaklarımızın üzerinde durmak için mücadele ediyoruz. Bunun için başkanımız o zaman bize iş teklifiyle geldi. Dedi ki ‘üç birimde personel açığım var. Eğer kabul ederseniz, oralarda size tekrardan iş başı yaptıracağım’ Biz kabul ettik. Sonuçta biz iş istiyoruz, para kazanacağız. 17 Temmuz’da evraklarımız tekrardan hazırlanıp düzenlendi. Ben park bahçeler birimine verildim. Sonra, 17 Temmuz’dan 27 Ocak’a kadar park bahçeler biriminde çalıştım. Burada çalışırken de hiçbir gün işe gitmemezlik yapmadım.  Mesai saati sürecinde de hiçbir günden bir güne, orada boş oturduğumu hatırlamıyorum. Çalıştığımız alan büyük bir alan. Orada 6 ay 10 gün boyunca vatandaşa hizmet ettik” şeklinde konuştu.
 
Sendika çağrısıyla gidilen eylem, işten çıkarmaya bahane oldu
 
27 Ocak’ta yine işte olduğu bir zamanda çıkış yapmak için alanda toplandıklarını paylaşan Vicdan Özen, iş başındaki çavuşlara mesaj geldiğini, çavuşların kendilerine bir isim listesi olduğunu ve listede adı olan kişilerin 28 Ocak itibarıyla işe gitmeyeceklerini söylediklerini belirtti. Vicdan Özen, “İkinci defa dünyamız başımıza yıkıldı. Daha sonraki süreçte de tekrar sendikamıza gidip olup bitenle ilgili bildi almak istedik. 27 Ocak’tan beri de yine bir mücadele veriyoruz. Biz tekrardan kazanacağımıza inanıyoruz. Bir kere bunu başardık, bir daha başaracağımızı düşünüyoruz. Bu işten çıkarmaların da sebebinin şu olduğu söyleniyor; bizim her ayın 6’ında gece 12’den sonra maaşlarımız her ay düzenli olarak yatıyor. Geçen ocak ayında bununla ilgili sıkıntılar olduğu, yatırılmayacağı gündeme getirildi. Sendikamız, yaklaşık 22 bin işçiye çağrı yaparak herkesin maaşlarımızın gecikmesiyle ilgili bir kısmının ödenmemesiyle ilgili alınan karardan dolayı, sokağa çıkıp hakkımızı aramamız gerektiğiyle ilgili çağrıda bulundular. Biz de sendikamızın aldığı bu karar doğrultusunda, sokakta 8 bin, 10 bin kişiydik belediyenin personelleri olarak. Tekrardan işte çıkarılma korkusu yaşayan ve bu nedenle eyleme katılmayan arkadaşlarımız da çıkarıldılar işten” diye belirtti.
 
‘Alnım ak, başım dik’
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, işten çıkarmalarla ilgili bir açıklama yaptığını ve bu açıklamada “çalışmayanlarla işimiz olmaz” gibi bir ifadeye yer verdiğini aktaran Vicdan Özen, “Biz çalışıyorduk. Yaz ayları da olsun, son aylarda da olsun park bahçede yazın iş yükü daha fazladır. Bu yüzden birçoğumuzun yaz aylarında belki 20-30 saat mesaileri var. Fazladan çalıştık, çünkü normalde çalışma saatlerimiz yeterli gelmediği için yapılan işlere, biz ekstra mesailere kaldık. İş yapmıyorsak, çalışmıyorsak o saatlerde neden mesailere bırakıldık, çalıştırıldık? Gerçekten üzgünüz, ben kendi adıma söyleyeyim, alnım ak, başım da dik. Bu yüzden içimde biraz olsun ‘çalışmadım da hak etmedim’ diyeceğim bir nokta yok. O yüzden gönlüm de vicdanım da rahat” diye konuştu.