Gülistan Kılıç Koçyiğit: Komplocular kaybedecek

  • 19:48 13 Şubat 2025
  • Siyaset
 
ANKARA - İmralı'da yapılacak tarihi bir çağrının hazırlıklarının yapıldığını söyleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 15 Şubat komplosunun amacının halkları karşı karşıya getirmek olduğunu belirtti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik çözüm için mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’daki komploya ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda söz aldı.
 
‘Komployu lanetliyorum’
 
Gülistan Kılıç Koçyiğit, 15 Şubat’ın Kürtler, Türkler, Araplar, Farslar ve bütün Ortadoğu halkları açısından tarihi bir öneme ve dönüm noktasına sahip olduğuna vurgu yaptı. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Şubat 1999'da Sayın Öcalan, uluslararası bir komployla, öncülüğünü ABD'nin ve İsrail'in yaptığı bir komployla Kenya'dan kaçırıldı ve bir operasyon sonucu Türkiye'ye getirildi. Öcalan, bu yasa dışı operasyonla Türkiye'ye getirildiğinde, Kürt halkının ifadesiyle o gün aslında kara bir gündü. Bu komployu ve bu komployu gerçekleştirenleri bir kez daha lanetlediğimi buradan ifade etmek istiyorum” dedi.
 
'Asıl amaçları savaşı devam ettirmekti' 
 
Gülistan Kılıç Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu komployu gerçekleştiren küresel güçlerin amacı aslında gayet açıktı. Özellikle Sayın Öcalan şahsında Kürtlere ve halklara yönelik büyük bir komplo gerçekleştirmek istediler. Asıl amaçları, halkları birbirine düşürmek ve yüzyıl sürecek bir Kürt-Türk savaşını devam ettirmekti. Belki de yüzyıl sürecek bir savaşın yaşanması planlandı ve bu savaş üzerinden Ortadoğu halklarının geleceğine müdahale edilmek istendi. Bugün, uluslararası komployla emperyalistlerin farklı veçhelerle de olsa adım adım kendi emellerini, amaçlarını ve ajandalarını işlettiklerini görüyoruz. Bu nedenle, Ortadoğu’yu kendi istekleri doğrultusunda dönüştürmek isteyen uluslararası güçlere karşı durmak, bugün de en büyük tarihsel sorumluluklardan biridir.”
  
Haritalar yeniden değiştirilmek isteniyor
 
15 Şubat 1999, Ortadoğu halkları açısından önemli bir tarihtir ve dediğim gibi, bugün ne olup bittiğini anlamak, doğru bir tahlil yapmak için 15 Şubat 1999’a iyi bakmak gerekiyor. Bugün bölgemizde büyük bir altüst oluşun yaşandığını, haritaların yeniden değiştirilmek istendiğini çok iyi biliyoruz. Aslında, tüm bunların ilk tohumlarının 15 Şubat 1999’da atıldığını da yine hepimiz biliyoruz.
 
Şimdi, tabii ki 15 Şubat komplosuna karşı Sayın Öcalan’ın bu komployu boşa çıkarmak için yoğun bir mücadele ve çaba içinde olduğunu da ifade etmeliyiz. Emperyalistler değil, halklar kazansın diye 1999’dan bugüne mücadele yürüttüğünü, Türkiye’ye getirildiği günden beri emperyalistlerin ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ politikasını boşa çıkarmak ve ifşa etmek için yoğun bir çaba harcadığını çok iyi biliyoruz.
  
Sayın Öcalan her zaman çalıştı, çabaladı
 
Bugün, her zamankinden fazla Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün önünün açılması ihtiyacı, tam da bu komplo nedeniyle daha da önemlidir. Evet, aradan geçen 26 yılda Sayın Öcalan, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü noktasında durduğu çizgiyi hiç değiştirmedi ve uluslararası bu komployu boşa çıkarmak için her zaman çalıştı, çabaladı. Kendi çözüm önerilerini, Türkiye'nin demokratikleşmesi, bölgenin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun şiddetten arındırılmış, demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi için her zaman söyledi. 
 
Tarihi çağrı için hazırlıklar yapılıyor
 
Şimdi kritik bir eşikteyiz, yeniden 15 Şubat’ın arifesindeyiz ve 27’nci yılına girecek 15 Şubat komplosu. Tam da böyle tarihî bir dönemde, aslında İmralı'da yapılacak tarihî bir çağrının hazırlıklarının yapıldığını da hepimiz çok iyi biliyoruz. O anlamıyla, tarihsel Kürt-Türk ilişkilerinin demokratikleşmesi ve bu büyük çağrının gerçek anlamda toplumsal karşılık bulması, bu anlamıyla tecrit politikalarının, katliam politikalarının ve bütün antidemokratik uygulamaların ortadan kaldırılması için burada yapılacak bu çağrıya, yani büyük Kürt-Türk ittifakına ve Kürt sorununun demokratik çözümüne ilişkin yapılacak bu çağrıya kulak vermeye, barış aklını hâkim kılmaya, barış dilini hâkim kılmaya, çözüm aklını hâkim kılmaya herkesi davet ediyoruz.
 
Evet, bugün her kim Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün taraftarıysa, aynı zamanda emperyalistlerin Ortadoğu politikasını da boşa çıkaran bir pozisyon almış olacaktır. O anlamıyla emperyalistlerin Ortadoğu’sunu değil, halkların Ortadoğu’sunu; inançların Ortadoğu’sunu, kimliklerin Ortadoğu’sunu ama en önemlisi demokratik bir Ortadoğu’yu ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek bugün tarihsel bir sorumluluğumuzdur.
 
Sahipleneceğiz
 
Bizler, DEM Parti olarak Sayın Öcalan'ın yapacağı çağrıyı sahipleneceğimizi bir kez daha vurguluyor ve bu konuda üzerimize düşen bütün çabayı harcayacağımızın altını çiziyoruz. 26’ncı yıl dönümünde komplocular kaybedecek, komplolar kaybedecek; tarihsel Kürt-Türk ittifakı ve tarihsel Kürt-Türk barışı kazanacak diyorum.”