SİİRT- İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan’ın yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasında tutuklama yine çıkmazken, fail avukatları ise aileye ve ailenin avukatlarına dönük hakaretlerini sürdürdü.

 

Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın 3’üncü duruşması, Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı, İpek Er’in ailesi ile avukatları, Diyarbakır, Batman, Siirt baroları ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Feleknas Uca, Nuran İmir ve Sıddık Taş izledi.

 

Fail Musa Orhan ve avukatları da Ankara’dan Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, KESK üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır, Batman ve Siirt yöneticileri adliyeye alınmadığından dışarıda bekledi.

 

Mahkeme heyeti: Duruşma basına kapalı değil

 

Duruşmayı takip etmek isteyen gazeteciler polislerin “mahkeme başkanının talimatı var gazeteciler alınmayacak” gerekçesi üzerine salona alınmayarak adliyeden çıkarılırken, avukatlar ise buna karşı tepki gösterdi. Mahkeme heyetine gazetecilerin alınmamasının ifade özgürlüğünün ve vatandaşın bilgiye erişim hakkının ihlali olduğunu belirten avukatlar, bir sonraki celsede basına öncelik verilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı basının salona alınmamasına dair bir talimatlarının olmadığını belirtti. Avukatlar ise buna ilişkin, “Biz de bu dosyasının şeffaf yürütülmesini istiyoruz. Bu husus tutanağa bağlansın Güvenlik Şube mahkeme ismini kullanarak görevi kötüye kullanıyor” beyanında bulundu. Avukatların ifadeleri mahkeme başkanı tarafından zapta yazdırıldı.

 

‘Sanık avukatı ahlaksızca konuşuyor’

 

Ardından başlayan duruşmada ilk olarak konuşan İpek’in babası Fuat Er, sanık avukatının daha önceki duruşmalarda aileye dönük hakaretlerine tepki göstererek, “Çok ahlaksızca şeyler söyledin ama ben terbiyemi bozmayacağım. Ben kızımı namuslu ve şerefli bir ailede büyüttüm. Avukatsın ve bu kadar ahlaksızca konuşuyorsun, kendisini benim yerime koysun. Hiç mi vicdan azabı çekmiyor? Onun vicdanı hangi dine ve kitaba bağlıdır? Kalkmış Musa Orhan’ı savunuyor” dedi.

 

‘Kızım ölüme sürüklensin diye mi büyüttüm?’

 

İpek’in annesi Hakime Kılınç şikayetinin devam ettiğini, kızını çok büyük zorluklarla büyüttüğünü, okula gönderdiğini belirterek, “Musa Orhan kızımı ölüme sürüklesin diye mi büyüttüm. Musa Orhan üniformasının arkasına saklanıyor. Türkiye’deki herkes Musa Orhan gibi bu suçu işlese bunun hesabını kim verecek? Kızım onurlu biri olduğu için yaşamına son verdi. Şikâyetçiyim asla da vazgeçmeyeceğim” sözlerine yer verdi. 

 

Fail Musa Orhan ise medyada linç ve tehdit edildiğini belirterek susma hakkını kullandığını ifade etti.

 

‘Kuvvetli suç şüphesi yok’

 

Fail avukatı Mehmet Erkan Akkuş, Dicle Haber Ajansı gibi ajanslarda yer alan haberlerin akıllara hayale sığmadığını söyledi. Failin tehdit edildiğini ve çok ağır suçlamalarla itham edildiğine vurgu yapan Erkan Akkuş, failin saygı gereği susma hakkını kullandığını ifade etti. Erkan Akkuş, failin kuvvetli suç şüphesinin olmadığını savunarak, karalama kampanyasından kaynaklı failin görevden atıldığına değindi. Erkan Akkuş, “Bu karalama kampanyası olmasaydı belki kamu davası bile açılmazdı. Mesleğinden de olmazdı. Ayrıca bir babanın görevi kızını korumaktır, okutmaktır, kızını satmak değildir. Kızını intihara yönlendirmek değildir” dediği ve bu beyanlarının zapta geçirilmesine de itiraz etti.

 

İddia makamı tutuklama talebinin reddini istedi

 

İddia makamı verdiği mütalaada failin kaçma ve delilleri karartma şüphesinin bulunmadığından avukatların tutukluluk taleplerinin reddini istedi.

 

Fail avukatlarının Fuat Er’in şikâyetini geri aldığını söylemesi üzerine Fuat Er, “Asla ama asla şikâyetimi geri almadım. Yaşadığım süre boyunca da geri almayacağım” cevabını verdi.

 

Duruşmada konuşan İpek’in avukatları ise şunları kaydetti: “Aileye yönelik ve katılan vekillere yönelik hakaretvari savunma yapıldı ve savunma sınırını aştılar. Çok önemli tanıklar olan Musa Orhan’ın ev arkadaşının gecen celse zorla getirme kararı vardı ama ona rağmen bu celse gelmedi. Sanık Musa Orhan’ın görevlendirme ve HTS kayıtlarını talep ediyoruz. Dosyada 3 ayrı telefon numarası var. Çok yoğun bir hat değişimi var. Abone sözleşmelerini istiyoruz.”

 

Mahkeme ertelendi

 

Mahkeme heyeti verdiği uzun bir aranın ardından tanıklar hakkında zorla getirilme ve HTS kayıtlarının uzman bilirkişi tarafından incelenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti avukatların fail hakkında tutuklama taleplerini reddederek, bir sonraki duruşmayı 16 Eylül’e erteledi.