Eryaman-Esat Davası yeniden görüldü

  • 12:58 1 Haziran 2021
  • Hukuk
ANKARA - Yeniden görülmeye başlanan Eryaman-Esat Davası, eksikliklerin giderilmesi talebiyle ileri bir tarihe ertelendi. Dava sonrası açıklama yapmak isteyen LGBTİ+’lar ise polis tarafından engellendi. 
 
Ankara'nın Eryaman ilçesinde 2006 yılında trans kadınlara saldıran bir çeteden 4 kişinin yargılandığı dava, faillere verilen cezanın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından tekrar görülmeye başlandı. Kamuoyunda Eryaman-Esat Davası olarak bilinen davanın 2'nci duruşması Ankara Adliyesi 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Pembe Hayat Derneği üyeleri, Yeni Demokrat Kadın üyeleri, Devrimci Parti Başkanı Elif Torun Öneren, Halkların Demokratik Kongresi LGBTİ+ Meclisi ile avukatlar katıldı.
Pandemi tedbirleri gerekçe gösterilerek kadın örgütleri ve LGBTİ+’lar duruşma salonuna alınmadı.
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmaya, dosyada yargılanan faillerden başka suçtan tutuklu bulunan Şammas Taşdemir cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Ahmet Günay  ve Ayhan Günay duruşma salonunda hazır bulundu, Harun Çardak ise duruşmaya katılmadı. 
 
İlk olarak avukatların talepleri alındı. Avukatlar, dosyadaki eksik evrakların giderilmesini talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tanıkların dinlenilmesi, dosyadaki eksik evrakların giderilmesini tamamlanması talebiyle duruşmayı  24 Eylül tarihine ertelendi. 
 
Açıklamaya polis engeli 
 
Duruşmanın ardından adliye binası önünde LGBTİ+’lar ile kadın örgütleri açıklama yapmak istedi. polisin engellemesine karşı, kitle, alkış ve zılgıtlarla protesto yürüyüşe geçti. Pembe Hayatlar Derneği’ne gelen kitle, burada açıklama yaptı. Açıklamayı kitle adına Efruz Kaya okudu. 
 
'Tüm yaşananlardan kaderi sorumlu tutunuz'
 
Efruz, saldırıların başladığı o günden bugüne binlerce olayın yaşandığını, o gün mücadele eden arkadaşlarının aralarında olmadığını, adalet arayışını başka yüzlerin devam ettirdiğini ifade etti. Efruz, şöyle devam etti: “Bizler geçen 15 yıl içerisinde adalet hasreti çekenleriz. Direnci, umudu kırılmayanlarız. Şu an başka suçlardan cezaevinde olan ve dönemin  faillerinden olan Şamamaz Taşdemir'in ulusal gazetelere itiraf niteliğinde verdiği demeçlere ve tüm tanık ifadelerine rağmen yıllardır unutulmaya ve üstü kapatılmaya çalışılan bu sistematik şiddeti unutmayıp ve unutturmayacağız.  Ülker sokakta yaşanılanlar önlenilmiş veya hukuk devletin olmanın gerekli tedbirler yerine getirilerek, bu saldırılara ilişkin iyi bir soruşturma yürütülmüş olsaydı bugün Eryaman saldırıları hiç olmayacaktır. Bu saldırılar etkin bir şekilde soruşturulsaydı bugün nefret saldırıları ile eksilen onlarca arkadaşımız aramızda olacaktı. Ama olmadılar oldurmadınız. Yitirdiklerimiz üzerinde 'su tesisi su yolunda kırılır' dediniz. Hayatlarınız çok zor diyerek, bizlere merhamet gösterdiniz. Bu şekilde var olan durumu meşru kılıp kendi imtiyazlarınızı sağlama aldınız. Kaderimize 'yüz karası' dediniz tüm yaşananlardan kaderi sorumlu tutunuz. Bizler bunların yalan olduğunu biliyoruz.  Bizlere  biçtiğiniz 'bu kaderi' kabul etmiyoruz.”  
 
'Bu davanın peşini bırakmayacağız'
 
“Failler yabancı değil yerli ve milli” diyen Efruz devamında, “Dava davayı kovaladı, yıllar yılları. Doluya koydular almadı boşa koydular dolmadı. Ne yapacaklarını bilemediler. Yıllar içinde unutulur sandılar peşlerini bırakmadık unutmadık. Bir kez daha mahkeme ertelendi. Biz zaman aşımına uğrayacak geç kalmış adalet adalet değildir. Kamu vicdanını rahatlatın dedikçe onlar ertelediler. Bizi yıldırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler bu salonları doldurmaya alışığız buna bizi siz alıştırdınız. Gerekirse bin kere daha geliriz ama and olsun ki bu davanın peşini bırakmayacağız. And olsun ki hayatlarımızın hesabını soracağız, bunun hesabını vereceksiniz." 
 
Ne olmuştu?
 
2006 yılının Nisan ayında Ankara’nın Eryaman ilçesinde bir çetenin trans kadınlara saldırması sonucunda birçok trans kadın yaşadıkları Eryaman’ı terk etmek zorunda kaldı. Bir kısmı Esat'a taşınan kadınlara yönelik saldırılar burada da devam etti. Devam eden saldırıların ardından trans kadınlar suç duyurusunda bulundu ve dava açıldı. Dava 2008’de sonuçlandı. Sanıklardan Şammas Taşdemir, trans kadınların gittikleri kuaföre yönelik baskında silahla yaralamadan 45 ay; diğer sanıklar Harun Çardak ve Ahmet Günay 40’ar ay, Kurtuluş bölgesindeki trans kadınlara yönelik silahla yaralama suçlarından dolayı Ayhan Günay’ın ise 34 ay cezalandırılmalarına karar verildi. Mahkeme, saldırganların çete olduğuna hükmetti ancak hükmü alt sınırdan kurdu. Yağma iddiasından ise ceza vermedi. Yargıtay, 2011 yılında kararı bozdu. O sırada davaya bakan mahkemeler değişti. Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki değişiklikler ile dava bir mahkemeden diğerine gitti, geldi. 2018 yılında dava yeniden Yargıtay’a gitti. Yargıtay’dan ikinci defa dönen davanın 2’nci duruşması Ankara 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.