‘Fail şiddet sarmalını kendi aklamak için kullandı’

  • 08:31 17 Şubat 2021
  • Hukuk
 
MUĞLA - Milas’ta evli olduğu Nazife Gedük’ü katleden Mehmet Salih Gedük’ün dün görülen davası 3 Mart tarihine ertelendi. Duruşma sonrası açıklama yapan kadınalar, “Fail koca Mehmet Salih Gedük, Nazife Gedük'e yaşattığı şiddet sarmalını, mahkeme salonunda kendisini aklamak için gerekçe olarak kullanacak şekilde savunma yapmıştır” dedi.
 
Muğla'nın Milas ilçesinde evli olduğu Nazife Gedük’ü 6 Temmuz 2020’de katleden Mehmet Salih Gedük hakkında görülen davanın ikinci duruşması Bodrum Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya taraf avukatları, Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı katılırken, Muğla Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatlarının müdahillik talebi kabul edilmedi. Duruşmayı ayrıca Bodrum Kadın Dayanışma Derneği aktivistleri takip etti. Duruşmada Muğla Cezaevi’nde tutuklu bulunan fail Mehmet Salih Gedük SEGBİS bağlantısı kurulamadığı için katılamadı.
 
Görgü tanığının dinlenmesi ardından mahkeme 3 Mart saat 11.30’a ertelendi. 
 
‘Fail şiddet sarmalını kendini aklamak için kullandı’
 
Duruşma sonrasında Bodrum Kadın Derneği Adliye önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını kadınlar adına Figan Erozan okudu. Figan, tanık ifadesinde Nazife’nin daha önce de evli olduğu erkek tarafından katledilmekle tehdit edildiğini belirterek, “Fail koca Mehmet Salih Gedük, Nazife Gedük'e yaşattığı şiddet sarmalını, mahkeme salonunda kendisini aklamak için gerekçe olarak kullanacak şekilde savunma yapmıştır. Kullandığı bu yöntem ile işlediği suçtan en az cezayı ya da ceza almadan kurtulmayı hedeflemiştir. Faillerin bu gerekçeleri öne sürmeleri münferit veya tesadüf değil. Tam tersine uyguladıkları şiddetin mahkeme salonlarında savunulmaya devam edebilecekleri yönündeki planlı stratejileridir” şeklinde konuştu.
 
‘İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması cesaretlendiriyor’
 
İstanbul Sözleşmesi ve mevcut yasal düzenlemelerde yer alan yargılama şartları ile yargılanmamaları ve yasada var olan cezaların uygulanmamasının bu suçları işlemekte adeta cesaretlendirdiğini ifade eden Figan, “Bu nedenle indirim hükümlerini ve veya cezasızlığı beraberinde getiren ayrımcı ve şiddeti meşru gösteren savunma yöntemlerine kolaylıkla başvurabiliyorlar. Ülkede her gün 4 kadın mevcut ya da eski eş-partner tarafından öldürülüyor.  Faillerin mahkeme salonlarında, kadınları aşağılayan, kadınlara yönelik ayrımcılık üzerine inşa edilen söylemler ile işledikleri suçu meşru gösterme eylemlerine hukuksuzca ve savunmanın kutsallığı marifetiyle izin verildiği müddetçe, kadına yönelik erkek şiddetinin yargı eliyle sonlandırılması mümkün olmayacaktır” dedi.
 
‘Derneklerin talebinin kabul edilmemesi kabul edilemez’
 
Muğla Barosu’nun davaya katılma talebinin heyet tarafından, suçtan doğrudan zarar görmediklerine dair reddedilmesini kabul etmediklerini dile getiren Figan, “Kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden kadın örgütlerini ve baro gibi hak temelli mücadele eden meslek örgütlerinin Türkiye'de her gün 4 kadının öldürülmesi karşısında doğrudan zarar görmediklerini iddia etmek, yargının zarardan ne anladığını, kadına yönelik  erkek şiddetinin toplumsal bir sorun  olarak görmediklerini bir kez daha ortaya koymaktadır” şeklinde ifade etti.