Mêrdîn’de anadil paneli

  • 09:38 24 Şubat 2025
  • Kültür Sanat
 
MÊRDÎN - Mêrdîn’de Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen panelde anadilin önemi ve sahiplenilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.  
 
Mardin Emek ve Demokrasi Platformu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla Mimarlar Odası Mardin Şubesi'nde bir panel düzenledi. Moderatörlüğünü Avukat Dilan Koç’un yaptığı panelde Öğretmen Dilan Şeveşoğlu ile Süryani Dil Kültür ve Edebiyat Derneği Başkanı Yazar Malfono Yusuf Begtaş sunum yaptı.  
 
Avukat Dilan Koç, ilk olarak panelistleri tanıttı ve akabinde açılış konuşmasını yazar Hogir Berbir yaptı. 
 
Hogir Berbir, içinde bulunduğumuz çağın, modern araç ve gereçlerle birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dillerin gerilemesine neden olduğunu, bu tehdidin Kürtçeyi de etkilediğini belirtti. Evde çocuklarıyla sadece Kürtçe konuşmanın yeterli olmadığını belirterek, "Pakistan, 1947 yılında Hindistan yönetiminden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Urduca, Pakistan'ın tek dili ilan edildi ve o topraklarda konuşulan diğer tüm diller yasaklandı. Bu dillerden biri de Bengalce'ydi. Bengal halkı, yeni devletin tek dilli olmasına karşı protesto için sokaklara çıktı. 1952'deki gösteri sırasında Pakistan polisi göstericilere ateş açarak 11 genci öldürdü. Bu eylemden sonra Bengal halkı mücadelesini yoğunlaştırdı. Pakistan hükümeti 1956 yılında Urduca ve Bengalce'yi Pakistan'ın resmi dilleri yapmak zorunda kaldı. Bengalce 1971 yılında bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazandığında, 21 Şubat'ı Anadil Şehitleri Günü olarak ilan etti. 1999 yılında UNESCO bugünü Uluslararası Anadil Günü olarak tanıdı” diyerek Anadil Günü’ne dikkat çekti. 
 
Konuşmasının devamında Hogir Berbir, UNESCO raporunda Kürtçe’nin tehlike altındaki diller arasında yer aldığını belirterek, "Ne yazık ki Türkçe, evlerimizde, sosyal medyada, televizyonlarda her yerde baskın hale geldi. Özgürlük mücadelesinde bir dil mücadelesi olmasına rağmen ne yazık ki son yıllarda dil mücadelesi azalmış. Bugün 5 yaşında bir çocuğu anaokuluna gönderdiğimizde ve 5 yaşında Türkçe konuşmaya başladığında, o çocukların kendi dillerini öğrenme şansı olmuyor" dedi.
 
'900 kelime öğrenir!'
 
Daha sonra Öğretmen Dilan Şeveşoğlu, bir çocuğun ana dilini anne karnında öğrenmeye başladığını ve annelerin özellikle 5 aylık çocuklarına ana dilini konuşmasının önemli olduğunu belirterek, "Bir çocuk anne karnında doğduğu andan itibaren doğuma kadar anne karnında 900 kelime öğrenir. Daha sonra 2 yaşına kadar anadilde konuşma çok önemlidir ve karşılıklı alışverişle yapılır. Çocuk kelimeleri öğrenir ama 2 yaşına kadar konuşamaz. Devlet bu tehlikeyi gördü ve hemen okul sistemini değiştirdi. İlk öğretim6 yaşında başlar. Çocukların ilk öğretime başlamadan önce anaokuluna gitmeleri gerekiyor. Çocuğun dilinin tamamen yok olmasını sağlamak amacıyla, kasıtlı olarak Kürtçe harflerin bir kısmını alfabeden çıkardılar. Bu hem dili, hem de boğazdan çıkan sesi ortadan kaldırır. Türkçe ve Kürtçe'nin aynı dil grubunda olmadığından, bu yüzden de çok fazla etkileşime maruz kalmadığını ve başarısızlığa mahkûm edildiğini biliyoruz. Bu, çocukları asimilasyondan koruma yükünün ailelere düştüğü anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. 
 
Dilan Şeveşoğlu, konuşmasını tamamlamadan önce dilin doğum anında genetik olduğunu belirterek, dilin yok edilmesinde de genetik müdahalenin söz konusu olduğunu söyledi. Daha sonra Güney Kürdistan'daki eğitime değinerek, oradaki durumu anlattı.
 
'Süryani dilinin korunması için desteğe ihtiyaç var'
 
Süryani Dili Kültür ve Edebiyat Derneği Başkanı Malfono Yusuf Beğdaş, ilk olarak Süryanice konuşmasını yaparak, Süryanicenin zenginliğine dikkat çekti. Malfono Yusuf Begdaş, dillerinin büyük baskı ve tehlike altında olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Süryani dilinin kendi içinde eşsiz ve zengin bir uyumu var. Ancak mevcut durumda bu topraklarda kök salmış olan Süryanice dilinin korunması gerekiyor. Süryani dilinin geleceği için ortak bir yapının kurulması, toplumsal, kültürel, siyasal ve kurumsal desteğe ihtiyaç vardır. Yaptığımız varsayım ve siyasi iradenin, tarihi olayların ve göçlerin bir araya gelmesi Süryanicenin giderek parçalanmasına yol açmıştır. Bu topraklardaki tüm dillerin kaderi ayni dalgalara maruz kalmış ve her geçen gün yok olmaya doğru ilerlemektedir. Süryanice pek çok kutsal mekândlarda sınırlı kalmamalı ve toplum içinde de konuşulmalı. Bütün engellere rağmen Süryanice'nin korunması ve geleceğe aktarılması konusunda hâlâ umutlarım var."
 
Malfono Yusuf Beğdaş, konuşmasını tamamlamadan önce Süryanice'ye sahip çıkmanın sadece dili korumak anlamına gelmediğini, aynı zamanda güçlü bir duvar inşa etmek için anadilde eğitime ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
 
Ardından panel soru cevap ili sona erdi. Yazar Hogir Berbir panel sonrasında Aram Yayınevi’nden çıkan kitaplarını okurları için imzaladı.