
Güney Kürdistan notları (2)
- 09:03 25 Şubat 2025
- Güncel
Şanaz Ahmet’e ziyaret ile kadınlara verilen mesaj
Melek Avcı
ANKARA - Abdullah Öcalan’ın Güney Kürdistan’a gönderdiği heyetin 4 görüşmenin yanı sıra özel olarak Şanaz İbrahim Ahmet ziyaretinden siyasi ve toplumsal alanın her yerinden dışlanmış olan bölgedeki kadınların payına düşen mesaj; barış ve özgürlüğün inşasında güçlü rol almaları oluyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık’ta PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilk siyasi teması gerçekleştirmiş, ardından siyasi partilerle görüşerek Abdullah Öcalan’ın düşünceleri aktarıldı. DEM Parti İmralı Heyeti, Türkiye’deki ilk siyasi turunu tamamladıktan sonra 22 Ocak günü adaya bir ziyaret daha gerçekleştirdi. İmralı’da yapılan ikinci görüşmede DEM Parti yetkilileri tarafından, Abdullah Öcalan’ın tarihsel bir çözüme hazırlandığı ve bu tarihsel çözümün Türkiye, Irak, Suriye ve hatta İran’ı da çıkmazdan kurtaracak tek çözüm olduğu vurgusu yapılmıştı. Dört parça Kürdistan’ı kapsayan çözüme hazırlanan Abdullah Öcalan’ın önerileri doğrultusunda İmralı Heyeti 16-19 Şubat tarihleri arasında Güney Kürdistan’da ziyaretler gerçekleştirdi.
Heyette 3 kadın
Heyetin temaslarını takip etmek üzere eşlik eden isimlerden biri olarak yer alsam da İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan ve Wan milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ile toplamda üç kadındık. Savaşın faturasının en çok kadınlara yüklendiği bir insanlık tarihinde barış görüşmeleri yapılırken İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan haricinde heyette yalnızca Gülcan Kaçmaz Sayyiğit’in yer alması görece bir eleştiri konusu olarak önümüze çıkıyor. Keza şehir de bizi eril karşıladı. Habur Sınır Kapısı ve İbrahim Halil Sınır Kapısı’ndan girdiğimiz ilk günden çıkış yaptığımız ilk güne kadar kentlerde kadın temsiliyetinin birçok alana yayılmamış olmasının emareleri yansırken, siyasi temaslar boyunca gördüğümüz KDP protokolüne eşlik eden bir kadın ve basın açıklamalarına gelen 2-3 sunucu kadın idi.
Kadın politikaları Irak ve Türkiye etkisinde
Baştan sona eril inşa edilmiş olan ilk durağımız olan Hewlêr şehrinin merkezinde de kadınlara rastlamak şöyle dursun tarihi Hewlêr Kalesi’ni ziyaret ederken kent meydanında gözümüze çarpan az sayıda kadın ise turist olarak kentte bulunuyordu. Şehrin dokusunu tanımama ve fotoğraf çekme yarışı kendilerini ele veriyordu. Yıllardır Türkiye hükümeti ile dirsek dirseğe götürülmüş dış politika, Irak etkisi ve içerde de AKP’nin Türkiye’de kadınlar üzerinde uyguladığı politikalardan etkilenmemiş olması elbette mümkün değil. Kürt Kadın Hareketi’nin ve Rojava Kadın Devrimi’nin ektiği tohumların KDP tarafından kente yayılmasının engellendiğini şehre çok açık bir kuş bakışı ile göz atarak görebiliyorduk. Zira tarihe göz attığımızda da AKP’ye benzer politikalar ile ilerletilen bir süreç karşımıza çıkıyor. Kürdistan Parlamentosu’nun ilk dönemlerinde günümüze oranla daha demokratik bir yapılanma konusu iken, zamanla KDP’nin iktidarı ele geçirdiği dönemlerle birlikte kazanılan hakların büyük bir çoğunluğu geri alındı.
Başûr için Nagihan Akarsel’in tespiti akıllarda
Köklü bir mücadeleye sahip olan Güney Kürdistan’daki kadınlar, tarihe de bakıldığında birçok kez topluma her alanda öncülük eden ve büyük bedeller ödeyen şahsiyetler olarak karşımıza çıksa da ziyaretler sırasında Hewlêr kentine baktığımda --keza Sülêmanî’de de farklı dinamikler önüme çıktı- Nagihan Akarsel’in “Başûr’da çok güçlü bir kadın damarı ve kültürü var ancak maalesef bu damar geçmişte işgalciler günümüzde ise siyasi erk eliyle yok edilmeye unutturulmaya çalışılıyor” cümlesi akla geliyor.
Her 4 ziyarette de kadın yok
Zira yalnızca siyasi temsiliyet boyutu ile birebir tanıklık ettiğimiz ve ofislerinde ağırlandığımız KDP Başkanı Mesud Barzani, Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesur Barzani ziyaretlerinde ve hatta Hewlêr Valisi Umed Xoşnaw’ın ağırlamalarında da siyasi düzeyde veya herhangi bir alanda çalışan, heyete eşlik eden tek bir kadın göremedik. İdeolojik duruştan bağımsız olarak tek bir kadının her 4 ziyarette kadrajlarımızda ve arkada dahi olmaması büyük bir eril sistemi ortaya koyuyor. Siyasi kimliği çok güçlü olan ve ideolojik olarak de beslenme kanalları çoklu olan kadın hareketinin bastırılma, yok edilme boyutu Başûr’da yaşayan tüm kadınlar için acil bir alarm. Temsiliyeti olmayan kadınlara yönelik politikaların üretilmesi de imkansıza yakındır. 32 yıllık Güney Kürdistan Bölgesi’nde ataerkillik ile beslenen hanedanlık ve aşiretçilik temelli beslenen bölgenin yüzde 90’nına yakınını elinde bulunduran KDP’nin kadınlara siyaset alanı kapattığını yerinde görüyoruz.
Hewlêr Kalesi’nde bir kadın
Ziyaretlerimiz boyunca kadınlara rastlamamak moral bozucu olsa da Hewlêr Valisi Umed Xoşnaw’ın bizlere eşlik ederek ikinci gün halihazırda restorasyonda olan tarihi Hewlêr Kalesi’ni gezdirmesi sırasında bir yerde soluklanmak için oturuyoruz. Valinin kalenin farklı farklı bölmelerinden birini gezdirdiğini sanarken birden Kürdistanî kıyafetler içerisinde bir kadın karşılıyor bizleri. Girdiğimiz yerde bir büyük avlu ve 4 ayrı odadan oluşan tarihi yapının her odasında farklı bir el işçiliği göze çarpıyor. Çizimlerin yapıldığı eskizler, porselen ve seramiklerin sergilendiği bir oda ve oturmak için Kürt motifleri ile dizayn edilmiş odalar. Kadın emeği odaklı tarihi kalenin içerisinde böyle bir alanı inşa ettiğini söyleyen kadın, her odada farklı bir el emeğinin üretilerek her odada bir kadının çalıştığını aktardı. Kendisi de çizimler yaptığını ve burada kültürü kadın eli ile sürdürmeye çalıştığını anlattı. Kültürün sürdürülmesi ve bunların kadın eli ile yapılıyor olması ilk bakışta bizi toplumsal yaşamın içerisinde bir kadın gördüğümüz için sevindirse de yine eril sistemin rol bölüşümü içerisinde kadının el emeği üzerinden karşımıza çıkması yine sıkıştırılan “kadınlık” rollerini de yeniden hatırlattı.
Özel Savaş Başûr’da da bir silah
Kadınların temsiliyetleri ve toplumsal yaşamda var olma biçimleri gözlemlerim açısından hem Hewlêr hem de Silêmanî açısından aynı olsa da YNK Lideri Bafıl Talabani ve Kubat Talabani görüşmesinde masada bir kadın temsilci de yer alıyordu. Hewlêr’de yapılan siyasi temasların aksine heyeti ağırlayan yetkililerin içerisinde bir kadın yetkilinin de yer alması görece bir farkı ortaya koyuyordu. Keza Silêmanî görece Kürt Kadın Hareketi’nin faaliyet olarak daha aktif rol aldığı bir bölge olarak karşımıza çıkıyor. Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) gibi özgür kadın çizgisinde çalışma yürüten kadın kurumları da mevcut olsa da bu kurumlarda siyasi erkin belirlediği sınırların dışında bir çalışma yürütmekte zorlanıyor. Elbette yanı sıra Talabanilerin şahsında YNK’nin batı yakınlığı ve yanılgılı özgürlük anlayışı ideolojik olarak en başta kadınları etkilemiştir. Kadın bedenine dönük özel savaşın hem Silêmanî’de hem de Hewlêr de karşımıza çıktığını bizzat bize eşlik eden isimlerden birinden, “Gençlerimizin hepsi botoxlu, yüzlerine estetik yaptırmaktan gençlerimizin yüzleri artık tanınmıyor” ifadelerinden de anlıyoruz. Kadınların bu emperyalist bölüşüm savaşı içerisinde hedef alınması Güney’deki KDP, yanı sıra etki eden güçler eliyle yürütülürken halk ise bu çöküşten kurtulmanın yollarını arıyor.
Şanaz’ın ziyareti Başûr kadınlarına bir mesajdı
Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de başlattığı ve dört parçayı da etkileyecek çözüm için çalışmalarını aktarmak üzere DEM Parti İmralı Heyeti’nin Güney’de yaptığı 4 ziyarette erkek figürlere idi. Fakat siyasi temas bağlamında nitelendirilmese de Abdullah Öcalan, heyetin özel olarak YNK Başkanlık Divanı üyesi Şanaz İbrahim Ahmet ile görüşmesini belirtmişti.
Şanaz İbrahim Ahmet, kız kardeşi Hero gibi Saddam Hüseyin'e karşı silahlı direnişte yer almamış olsa da, bağış toplama, lobicilik, uluslararası farkındalık yaratma ve siyasi mitingler düzenleme yoluyla yurtdışındaki çabaların ayrılmaz bir şahsiyetiydi. 1991 yılındaki ayaklanma, Birinci Körfez Savaşı ve Irak'a uygulanan yaptırımların ardından Şanaz, kız kardeşi Hero İbrahim Ahmed ile birlikte bir sivil toplum örgütü olan Kürdistan Çocukları Kurtarın'ı (KSC) kurdu.
Kadınların barış süreçlerinde rolü
Bugün ziyaretlerden öne çıkanlara baktığımızda kadınların yürüttüğü faaliyetlerin bastırılmasının yanı sıra kadınların toplumsal yaşamda ve siyasi temsiliyetteki örgütlülüğünün kırılmasına karşı Abdullah Öcalan’ın özel selamlarını ileterek süreç üzerinden bu görüşmesinin yapılmasını talep etmesi, inşa edilecek olan barışta kadınların rolüne önem verdiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle Şanaz İbrahim Ahmet de bu ziyarette kadınların barış sürecine daha sıkı sarılması ve sahiplenmesi çağrısı yapmış, görüşmelerde bu eksende fikir beyan etmişti. Bugün dört parçada bir barış ve çözüm sağlanması yolunda kadınların öncülük etmesi İmralı tarafından bu ziyaretle de bir kez daha vurgulanmış oldu.