MUĞLA - DEM Parti Kadın Meclisi, Ege Bölgesi’ndeki 8 Mart etkinliklerinin başlangıcını Muğla’da yaptı. Bodrum Belediye Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamada, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, "Kadın cinayetlerini işleyen failleri koruyan, yerel demokrasiyi askıya alan iktidara isyan ediyoruz" dedi.

 

DEM Parti Kadın Meclisi’nin çağrısıyla düzenlenen açıklamaya, Ege Bölgesi’nden çok sayıda kadın katıldı. Kadınlar, “Kadın özgürlük mücadelesiyle barışı örgütlüyoruz” pankartını açarken, "Erkek adalet değil, gerçek adalet", "8 Mart kutlu olsun", "Jin, jiyan, azadî" ve "Siyasi tutsak kadınlar onurumuzdur" yazılı dövizler taşıdı. Sık sık “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganları atıldı.

 

‘Savaş politikalarına karşı 8 Mart’ta alanlardayız’

 

Basın açıklamasında konuşan Halide Türkoğlu, kadınlara yönelik şiddet politikalarına, antidemokratik uygulamalara ve savaş politikalarına karşı 8 Mart’ta meydanlarda olacaklarını vurguladı. Kadınların sistematik bir şekilde şiddete maruz bırakıldığını belirten Halide Türkoğlu, şunları söyledi:"Bugün Muğla’da olmamızın sebeplerinden biri de Pınar Gültekin’i vahşice katleden sanığa yargının cezasızlık politikası uygulamasıdır. Adeta bir IŞİD vahşeti yaşandı. Bugünkü iktidar, bu canileri koruyor. Kadın cinayetlerine karşı isyan ediyoruz. Kadın katillerini koruyan, yerel demokrasiyi askıya alan iktidara isyan ediyoruz."

 

 

Daha önce 8 Mart startını Kars’ta başlatmayı planladıklarını hatırlatan Halide Türkoğlu, “Kars’a vardığımızda Qaxizman’a kayyım atanmıştı. İktidar, kendisi gibi düşünmeyenlere yargı eliyle darbe vuruyor. Daha önce Bodrum’a geldiğimizde de Hakkâri’ye kayyım atanmıştı. Orada da kayyımı kabul etmeyeceğimizi söylemiştik. Kayyımların, kadınların iradesine bir saldırı olduğunu buradan bir kez daha vurguluyoruz. Kayyımlar yalnızca Kürt halkının değil, bu ülkenin tüm demokrasi kazanımlarının hedef alındığı bir saldırıdır” dedi.

 

‘Kimliğimizle özgür olmak için mücadelemize devam edeceğiz’

 

Halide Türkoğlu, yargının iktidarın sopasına dönüştüğünü belirterek, kadınların adalet sisteminde çifte standartlara maruz bırakıldığını söyledi: "Erkekler kadına şiddet uyguluyor ama yargı, ‘haklı gerekçeleri var’ diyor. Peki, kadınlar özsavunma yaptığında yargı ‘haksız tahrik yok, özsavunma haktır’ demiyor. Kadınlar, şiddete maruz kaldıkları halde cinsiyet rollerine uymadıkları için bu şiddet görmezden geliniyor. Demokrasi ve kadın hakları eşitlenmeden bu ülkede sorunlar çözülemez. Kadınları aile dışında da var etse bile kendine göre ‘makul kadınlık’ dayatıyor. Kadınların kaç çocuk doğuracağına bile bu iktidar karar vermek istiyor. Ama beden de, irade de bizim! Kimliğimizle özgür olmak için mücadelemize devam edeceğiz.”

 

‘Kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz’

 

Türkiye’nin milliyetçilikle yönetildiğini ve baskıların giderek arttığını ifade eden Halide Türkoğlu, kadın emeğinin sistematik olarak sömürüldüğünü belirtti. Halide Türkoğlu, "Kadınlar olarak esnek çalışma modelleriyle emeğimizin gasp edilmesine karşı soruyoruz: Emeğimizi gerçekten görüyor musunuz? Kamusal alanda emeğimize sahip çıkılması için fırsatlar tanıyor musunuz? Esnek çalışma adı altında kadınlara sosyal güvence sağlıyor musunuz? Hayır! Sizin bu modelleriniz kadınlara sömürü olarak geri dönüyor. Kadınların kamusal alanda söz söylemesini istemiyorlar. Kadınların seçme hakkı olsun ama seçilme hakkı olmasın istiyorlar. Bunu en iyi kayyım siyasetinden biliyoruz. Kayyım siyasetine karşı eş başkanlık mor çizgimizdir. Kazanımlarımızı korumaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

 

Açıklama, kadınların halayları ve sloganlarıyla sona erdi.