DÊRSİM- Gülistan Doku’nun kaybolmasının beşinci yılında yapılan basın açıklamasında Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku dosyada yeni gelişmelerin olduğunu ve bazı mesajlara erişildiğini söyledi.

 

Dêrsim Kadın Platformu, 5 Ocak 2020'de kaybolan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Üniversite öğrencisi Gülistan Doku için basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirdi. Sanat sokağından Seyit Rıza meydanına kadar yürüyüş gerçekleştiren kitle meydanda açıklama gerçekleştirdi. Programa Gülistan Doku'nun ailesinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu ve çok sayıda kişi katıldı.

 

Açıklamada “Vazgeçmiyoruz Gülistan Doku nerede?” pankartı açılırken, “Jin jîyan azadî”, “Gulistan li ku ye?” ve “Kadınların isyanı dünyayı sarsacak” dövizleri taşındı. Kadınlar yol boyunca “Jin jiyan azadî”, “Gülistan doku nerede?”, “Koruma aklama yargıla” sloganları atarken ellerinde Gülistan Doku’nun fotoğraflarıyla yürüdü.

 

Açıklama metnini Kadın Platformu adına Munzur Üniversitesi öğrencisi Eylül Yantemur okudu.

 

‘Her taraftan izlenen bir kentte bir öğrencinin kaybolması anlaşılır değil’

 

Eylül Yantemur, Gülistan Doku’nun beş yıl önce yine bir pazar günü kaybedildiğini hatırlatarak, “Kaybedildi diyoruz çünkü ‘Gülistan kayboldu’ demek biz kadınlar için ne hukuken, ne vicdanen, ne de etik olarak kabul edilebilir bir cümle değil.  Her tarafı mobeselerle çevrili, ormanları ve dağları dahi kameralarla izlenen bir şehirde, herkesin ve her şeyin adım adım izlenip takip edildiği, ormanlarındaki dağ keçilerinin bile sayılarak avcılık ihaleleri için raporlanabildiği bir şehrin göbeğinde bir üniversite öğrencisinin beş yıldır bulunamaması hiçbir bakımdan anlaşılabilir, kabul edilebilir veya normalleştirilebilir bir durum değildir. Her köşenin izlendiği bir şehirde her ne hikmetse işe yarar bir kamera kaydının bulunamaması (veya bulunmak istenmemesi) ya da başka herhangi somut bir delile ulaşılamadığının söylenmesi inandırıcı değildir. Her fırsatta kudretine ve gücüne vurgu yapan bir devlet erkinin yargısıyla, kolluğuyla ve diğer tüm ilgili kurumlarıyla genç bir kadının akıbetini aydınlatamadığını iddia etmesi bizler için ne inandırıcı ne de kabul edilebilirdir” dedi.

 

‘Hiçbir somut ilerleme sağlamamıştır’

 

Gülistan Doku’nun kaybedilişinin beşinci yılına kadar dosyasında nice savcıların, hakimlerin değiştiğini ifade eden Eylül Yantemur, “Şehre ve ülkeye nice yeni emniyet yetkilileri, valiler, adalet bakanları geldi. Gelinen noktada hiç biri sorumluğunu yerine getirmediği gibi Gülistan’ın akıbetinin aydınlatılması için de somut bir ilerleme sağlamadı. Soruşturma daha başında temelsiz ve somut delillerden yoksun bir şekilde ‘intihar’ iddiası ile başlatıldı. İlk günlerde toplanabilecek deliller konusunda bir dizi ihmale sebep olunurken, sonraki süreçte de ne şüpheli sıfatında olması gereken Zainal Abakarov ve ailesi doğru, zamanında ve etkin bir şekilde sorgulanmış ne de dosyaya kayda değer başka somut deliller eklenebilmiştir. Adeta dudağa bal çalmak kabilinde her gelen savcı ya da vali kendi imajını kurtarmak için dosyaya el atıyormuş gibi görünmüş ancak gerçekte hiçbir somut ilerleme sağlamamıştır” sözlerine yer ver.

 

‘'Gülistan Doku Nerede?’ sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğiz’

 

Açıklama metninde son olarak şu ifadeler yer aldı: “Gülistan Doku artık kentimizin ve kadın mücadelesinin sembolik bir değeri olmuştur. Sanılmasın ki Gülistan’ı tek bir gün dahi unutacak ve unutturulmak istenmesine izin vereceğiz.  Gülistan’ın, Rojin’in, Dina’nın akıbeti aydınlatılarak adalet yerini bulmadan, ne bu şehirde ne bu ülkede tek bir kadın güvende olmayacaktır. Ailesinin evinde, okuldaki sırasında, kaldığı yurdunda, kentteki yaşam alanlarında yokluğu bir an bile eksilmeyen Gülistan Doku’nun akıbeti aydınlatılmalı, ailesine, arkadaşlarına, kadınlara ve onu seven ve arayanlara Gülistan’ın kaybedilişindeki hakikatler açıklanmalı, suçlular cezalandırılmalıdır. O gün gelene kadar bulunduğumuz bütün alanlarda Gülistan için adalet istemekten ve ‘Gülistan Doku Nerede?’ sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğiz.”

 

‘Katiller açığa çıkana kadar mücadelemiz devam edecek’

 

Ardından konuşan DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten kordu ise “Yine geçen sene aile ile ve buradaki kadınlarla beraber bu ülkede yürekli savcılar var mı diye sorduk. Onları bekliyoruz. Çıksınlar bu delilleri karartılan dosyayı yeniden açacak savcılar var mı? Başından beri aileye söz vererek dosyanın açılacağını vali söz vermişti ama görüyoruz ki beş yıldır bu alanlarda ve Doku ailesinin söylediği gibi neden failleri koruyorsunuz. Kadın cinayetlerine, katliamlarına ilişkin devlet erkekleri koruyor ve katilleri yargılamıyor. Dolayısıyla kadın katliamları politik cinayetlerdir. Politik olmasaydı İstanbul sözleşmesi geri çekilmezdi. İktidar kadınların kazanımlarına el koyuyor. Biz kadınlar olarak alanlarda haykırmaya devam edeceğiz. Failleri, erkekleri korumayın. Bes yıl önce bir kentte bir öğrenci bulunamıyorsa bu politik bir cinayettir. Yıllar da geçse Gülistan Deoko’nun akıbetini sormaya devam edeceğiz. Yakanızı bırakmayacağız. Kimleri koruyorsanız, kimleri kolluyorsanız özgürlük mücadelesini veren bütün kadınlar olarak, şiddete, tacize, tecavüze ve kaydettirilen kadınlara ve Gülistan Doku’nun akıbeti sorgulanana ve katiller açığa çıkana kadar mücadelemiz devam edecek. Onun için diyoruz ki erkek öldürüyor, devlet koruyor kadın cinayetleri politik cinayetlerdir” ifadelerini kullandı.

 

‘Devlet neden üstünü örtmeye çalışıyor?’

 

Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku da “Kızımı önce allaha sonra devlete emanet ettim. Devlet niye kızımı bulmuyor. Kızım benim yanımda kaybolmadı. Gündüz ortasında devletin kameralarının önünde kayboldu. Benim kızım kuş olup uçmadı. Ne gece gecedir ne gündüz gündür bizim için. Bize yardım edin. Devlet niye bize yardım etmiyor, neden üstünü örtmeye çalışıyor? Artık kızımın bir mezarı olsun istiyorum. Ben bir anneyim” şeklinde konuştu.

 

‘Kızımı öldürdünüz, katil dışarıda geziyor’

 

Sonrasında konuşan Gülistan Doku’nun babası Halit Doku da “Bir baba olarak kızımı okula gönderdim. Bilen duyan varsa söylesin benim kızıma ne oldu. Benim kızım ne yaptı da kaybettiniz. Ben adalet istiyorum. Kızımı öldürdünüz, katil dışarıda geziyor sizler de bizi izliyorsunuz. Yazıklar olsun” sözlerini kaydetti.

 

‘Dosyada yeni gelişmeler var’

 

Son olarak konuşan Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku ise dosyalarında yeni bazı gelişmelerin olduğundan söz ederek, “Şimdi dosyamızda yeni gelişmeler var. Ama bu gelişmeler hakkında biz yarın savcı hanımla görüşeceğimiz için bir bilgi veremem. Daha önceki savcıların ısrarla dosyaya koymadığını söylemişti. Şimdi o mesajlar dosyaya eklendi ve o mesajların içeriği ile bilgilendirileceğiz. Yeni başsavcı bir kadın üstelik evladı olan bir kadın dosyayı çok derinlemesine ele aldığını söylüyor. Bunu herkes bize söyledi hatta dönemin Adalet Bakanı da. Ama devamı gelmedi ben yeni savcıya ‘sayın savcım ben size güvenmek istiyorum. Dosyayı detaylıca ele alacağınızı söylediniz’ diyorum. Ve güvenmek istiyorum” ifadelerini kaydetti.