İZMİR - Jin Art Sanat Evi’nde düzenlenen nöbet eyleminde konuşan Belkisa Süleymanoğlu, saldırılara boyun eğmeyeceklerini belirterek “Şarkılarımızı da söyleyeceğiz, resimlerimizi de çizeceğiz tiyatrolarımızı da oynayacağız. Çok dilli çok kültürlü çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

 

Jin Art Sanat Evi’ne yönelik 14 Şubat günü gerçekleştirilen polis baskınını protesto etmek amacıyla sanat evi binasında sanatçı ve sanatseverlerin de katılımıyla nöbet eylemi düzenlendi. Nöbet eylemine Şubadap Çocuk Müzik Grubu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il yönetimi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir yönetimi, çeşitli sivil toplum örgütleri destek verdi. Nöbette Jinart Huner Sanat Evi yönetiminden Belkısa Sülaymanoğlu konuştu. 

 

‘Boyun eğmeyeceğiz’

 

Belkısa Süleymanoğlu, saldırının sadece Jin Art Sanat Evi’ne değil, tüm halkların kültürüne karşı gerçekleştirildiğini, Jin Art Sanat Evi’nin Kürt kültürü kadar farklı kültürlere yönelik de çalışmalar gerçekleştirdiğini belirterek, nöbete verilen desteğin kıymetli olduğunu dile getirdi. Belkısa Süleymanoğlu, “Buradan bilgisayarlarımızı da alabilirsiniz, müzik aletlerimize el koyabilirsiniz ama o ruha el koyamazsınız. Bir şekilde taşar ulaşmak istediği yerlere ulaşır. Bu görüldüğü için saldırılıyor. Biz de buna karşı sessiz kalmıyoruz. Boyun da eğmiyoruz. Şarkılarımızı da söyleyeceğiz, resimlerimizi de çizeceğiz tiyatrolarımızı da oynayacağız. Çok dilli çok kültürlü çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Çalışmalarını Jin Art Sanat Evi'nde gerçekleştirecekler

 

Nöbet eylemini ziyaret edenler arasında bulunan Şubadap Çocuk Müzik grubu da Jin Art Sanat Evi nöbet eylemini desteklemek amacıyla bir süre provalarını sanat evi binasında gerçekleştirecek. Şubadap Çocuk adına konuşan Serdar Yurteri Türkmen, buranın kendi evleri olduğunu, baskının sadece farklı dillere değil muhalefete ve farklı bir kültür inşa etmek isteyenlere yöneldiğini ifade etti. Serdar Yurteri Türkmen, Jin Art Sanat Evi’nin her yaştan ve cinsten insana hitap ettiğini ve bu nedenle gerçek bir kültür alanı olarak her zaman var olacağını dile getirdi.

 

Nöbet eylemi, müzik dinletisi ve çeşitli kurumların ve yurttaşların ziyaretleriyle devam etti.