Gar Katliamı Davası: DAİŞ yetkilisiyle asker ve istihbaratın huzurunda görüştük

  • 12:32 3 Eylül 2021
  • Hukuk
 
ANKARA - 10 Ekim Katliamı Davası’nda tanık olarak dinlenen Muhammed Kasım Kurt, DAİŞ'lilerle asker ve istihbarat görevlileri eşliğinde konuştuğunu itiraf etti.
 
DAİŞ'in 10 Ekim 2015’te Ankara Garı Meydanı’nda yapılan “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne saldırarak gerçekleştirdiği katliam nedeniyle “insanlığa karşı suç"tan yargılanan fail Erman Ekici ve firari sanıklar yönünden görülen davanın 12’nci duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
 
Polis ‘malum dava’ dedi
 
Katliamda yaşamını yitiren ve yaralananların aileleri adliyeye giriş yapmak istediği sırada polis telsiz üzerinden, “Malum dava için bir grup giriş yapıyor” şeklinde anons geçti. Polisin anonsuna katliamda yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in babası Erdoğan Tedik, “Malum dava değil, bu davanın bir adı var 10 Ekim Ankara Katliamı Davası” diyerek tepki gösterdi. Erdoğan'ın tepkisi üzerine aileler sırayla adliye binasına giriş yaptı.
 
Ardından davaya “malum dava" denilmesine tepki gösteren avukatlara polis, “Davanın adını söylememiz yasak" şeklinde yanıt verdi.
 
Çok sayıda kişi katıldı
 
Duruşmaya dava avukatlarının yanı sıra katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ve yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ile çok sayıda kişi katıldı.
 
Fail Erman Ekici ise duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
 
Duruşma kimlik tespiti ile başladı.
 
Duruşmada ilk olarak DAİŞ’in “Türkiye emiri” İlhami Balı ile telefonda görüştüğü tespit edilen Muhammed Kasım Kurt “tanık” sıfatıyla dinlendi. Muhammed Kasım Kurt, kulaklarının iyi duymadığını belirterek yanında bulunan ve oğlu olduğunu söylediği kişinin kendisine sorulan soruları ileteceğini söyledi. Mahkeme başkanı, oğlu olduğunu söylediği kişi hakkında kimlik tespiti yapmadan talebi kabul etti.
 
Devlet DAİŞ ile görüştüğünü biliyor
 
Tanık, kendisine sorulan firari sanıklardan kimseyi tanımadığını ileri sürdü. Kendisine sorulan telefon numarasının eski olduğunu, yaklaşık 8 aydan beri kapalı olduğunu ifade eden Muhammed, “2008’den beri kullanıyordum” dedi. Mahkeme başkanının “Bu telefon numarasıyla aynı zamanda İlhami Balı’yla da konuştuğun söyleniyor. Tanıyor musun İlhami Balı’yı” sorusuna Muhammed, “Hayır, ama Suriye’de çok akrabalarımız var. O dönemde bir Türk askeri Suriye’de şehit olmuştu, biri de esirdi. Devlet büyüklerimiz, İçişleri Bakan Yardımcısı ve Kilis Valisi o asker için Suriye ile iletişim kurmamı istediler. O yüzden iletişime geçtim. Evet DAİŞ yetkilisiyle konuştum ve bu telefon yüzünden 5 ay cezaevinde yattım. Ankara 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hala davam devam ediyor” dedi.
 
‘İstihbaratı bilgilendirdim'
 
2015’in sonlarında kendisini Furkan olarak tanıtan birinin evine gelerek su istediğini söyleyen Muhammed, “Kardeşinin DAİŞ’te olduğunu söyledi. O sırada ihbar edemezdim, çünkü hayatım tehlikedeydi. Ama onu almaları için bir taksi çağırdım. O ara vakit kazandım ihbar etmek için. Furkan denen kişi numaramı da taksiciden almış. Kilis il jandarma ve istihbaratı bilgilendirdim. Onlar da bana lazım olursa buluruz dediler. O şahsı bir daha görmedim. Kendisini Furkan olarak tanıttı. Daha sonra Abu Hasan Turki olarak ortaya çıktı. Ama yargılandığım mahkemede isminin Abdulkadir Ercan olduğunu öğrendim” iddialarında bulundu.
 
DAİŞ ile askerlerin yanında konuşmuş
 
Ardından dava avukatları tanığa, yapılan telefon görüşmesine dair sorular yöneltti. Tanık, “DAİŞ’in sınır emiri olan İlhami Balı ile bizzat ben kendim fiilen istihbarat şube müdürü, yüzbaşı ve iki astsubay huzurunda açık konuştuk. Sonra da neden görüştün diye aldı, beni tutukladılar. Benim İlhami Balı ile konuşmam için uzman çavuş, astsubay ve yüzbaşı geldi. Sadece uzman çavuşun Antep’e kayıtlı olduğunu ve ismini biliyorum” dedi.
 
Heyet uzman çavuşun isminin söylenmesini engelledi
 
Dava avukatları uzman çavuşun ismini sorsa da mahkeme başkanı, tanığa “Buna cevap verme” diyerek konuşmasına engel oldu. Avukatların ısrarı üzerine tanık, cevap vereceği sırada mahkeme başkanı yeniden, “Adını söylemek zorunda değilsin” diyerek tekrar engelledi. Salonda bulunan aileler, “Katilleri neden koruyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Avukatların ısrarı üzerine tanık konuşacağı sırada mahkeme başkanı sorunun tanığa iletilmesine engel oldu. Ardından tanık, “uzman çavuşun ismini hatırlayamadığını” öne sürerek çelişkili beyanlarda bulundu.
 
Avukatlar tepkili
 
Avukatların talebine rağmen uzman çavuşun isminin söylenmesi talebini reddeden mahkeme başkanı, avukatların ret kararına dilekçe ile itiraz edebileceğini söyledi. Avukatlar ise kararın “yasal bir dayanağının bulunmadığını” belirterek, tepki gösterdi.
 
Avukatların, “Tape kayıtlarında zaten bu askerlerin konuşmaları var. Bu nedenle davayı ilgilendiren bir meseleden dolayı ismini öğrenmemiz ve tanık olarak dinlenmesini talep etmemiz önemli. Ama sizin müdahaleniz nedeniyle şimdi tanımadığını söylüyor” yanıtına karşı mahkeme başkanı, “Askerlerin ismine yönelik sorulara yanıt vermesi yönündeki ısrarlı talepleri reddedildi” dedi.
 
Devamında avukatların sorularını yanında bulunan ve oğlu olduğunu söyleyen kişi yanlış bir şekilde iletti. Bunun üzerine avukatlar kişinin kimlik tespitinin yapılması yönünde ısrarcı oldu. Avukatların ısrarı üzerine kimlik tespiti yapıldı.
 
Duruşmada mahkeme başkanının, sergilediği tutumuna tepki gösteren aileleri tehdit etmesi ile salonda gerginlik yaşandı. Bunun üzerine duruşmaya kısa bir ara verildi.
 
Verilen aranın ardından duruşma Muhammed’in ifadesiyle devam ediyor.