‘Her yerde kamera olan bir kentte failin yakalanmaması düşündürücü'

  • 09:07 3 Ağustos 2021
  • Hukuk
Öznur Değer
 
KONYA - Meram’da gerçekleşen ırkçı saldırı sonucunda Kürt aileden 7 kişinin katledilmesine ilişkin konuşan ÖHD İstanbul Eşbaşkanı Eylem Arzu Karaoğlu, kameraların her yeri gördüğü bir kentte failin günlerdir yakalanmamasına dikkat çekti.
 
Konya’nın Meram ilçesine bağı Hasanköy’de ırkçı saldırı sonucu Dedeoğulları ailesinden 4’ü kadın 7 kişi katledildi. 21 Temmuz’da yine ırkçı saldırı sonucunda Hakim Dal’ın da katledilmesiyle birlikte Konya’da Kürtlere yönelik saldırılar hız kazandı. Karatay ilçesine bağlı Saraçoğlu Mahallesi'nde katledilen aile için yakınları tarafından kurulan taziye çadırına çok sayıda siyasetçi, sivil toplum örgütü ve demokratik kitle örgütleri başsağlığı ziyaretlerinde bulunmaya devam ediyor.  Ülkede artan ırkçı saldırılar birçok kentte protesto edilirken, cezasızlık politikası bu saldırıları derinleştiriyor.
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul, Bursa, Ankara ve Urfa şubelerinden oluşan avukat heyeti ile birlikte taziye evine ziyarette bulunan ve olaya dair incelemelerde bulunarak, katliam üzerine rapor açıklayacak, ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Eylem Arzu Karaoğlu katliama ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
‘Kameralara rağmen henüz yakalanmadı’
 
ÖDH’den arkadaşlarının olayın yaşandığı yere giderek incelemelerde bulunmak istediklerini ancak polisin, olay yeri incelemesinin devam ettiği gerekçesiyle avukatları engellediğini kaydeden Eylem, “Biz de buraya ÖHD Bursa, İstanbul, Ankara, Urfa bürosu olarak taziyeye katılım sağladık. Aileye başsağlığı dileklerimizi ve Kürt halkına başsağlığı dileklerimizi diledik. Olayın üstünden 3 gün geçti, faillin halen yakalanmadığı söyleniyor. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de devletin bir karıncadan bile haberi var. Ancak Konya gibi her tarafın kameralarla izlendiği bir yerde, telefonların çok yoğun olarak kullanıldığı bir ülkede, cep telefonu sinyalinin takip edilerek failin yakalanmasının çok kolay olmasına rağmen bu saate kadar henüz yakalanmaması düşündürücü” sözlerine yer verdi.  
 
‘Varlıkları kabul edilmeyen aile katledildi’
 
İktidar yetkilileri tarafından yapılan açıklamaların tamamının saldırının ırkçı bir saldırı olmadığı yönünde olduğunun altını çizen Eylem, aileden ve çevreden dinlediklerinin bunun aksi olduğunu kaydetti. Ailenin avukatları tarafından ifade edilen beyanların ve katledilen ailenin 12 Mayıs’ta maruz kaldıkları saldırının ardından vermiş oldukları ifadelerin tamamının ırkçı bir saldırıya maruz kaldıklarını kanıtladığını ifade eden Eylem, “Ailelere saldıran kişilerin bir komşu kavgası ya da herhangi bir sıradan adli vaka olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Burada bir köyün içerisinde yaşayan ve hiçbir zaman varlıkları kabul edilmeyen, sadece Kürt oldukları için kabul edilmeyen bir ailenin katliamı söz konusudur. Düşünün, bir ailede, bir evde 7 kişi yaşıyor ve orada kurşuna diziliyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘7 insanın öldürüldüğü bir yerde orman yangınlarından bahsediyor’
 
Cenazelerin defnedilmesinin ardından akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından aileye gerçekleştirilen ziyareti hatırlatan Eylem, “Bir ziyaret gerçekleşiyor ve İçişleri Bakanı burada kendi ağzı ile 7 insanın öldürüldüğü bir yerde Akdeniz’de yaşanan orman yangılarından bahsediyor. Tabi ki yangın da çok can sıkıcı bir durum ancak insanların hayatını kaybettiği bir yerde başka bir yangından bahsetmek insani açıdan kabul edilemez” şeklinde konuştu.  
 
‘Eve girmek isteyen aile darp edildi’
 
Katledilenlerin yakınları tarafından edindikleri bilgiler doğrultusunda olay günü yakınlarının eve girmesinin ve ambulansların engellendiği şeklinde duyum aldıklarını vurgulayan Eylem,  o sırada yaralanan kişilerin hala yaşıyor olabilecekleri olasılığına dikkat çekti. İçeri girmesi engellenen aile yakınlarının polis tarafından şiddete maruz kaldıklarını kaydeden Eylem, “Dövülme sırasında bir kişinin de kolu kırılıyor, başka birisinin de ayağında kas yırtılması oluşuyor. Daha sonra polislerin ‘Kameralar gelmesin biz bunlara haddini bildirelim’ şeklinde kendi aralarında telsiz konuşmaları geçiyor. ÖHD olarak biz bu olayın takipçisi olacağız sonunda kadar takip etmekte karalıyız bunu buradan hem aileye hem Kürt halkına sözünü veriyoruz” dedi.