DİYARBAKIR - MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas hakkında Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması 6 Ekim’e ertelendi. Yüksel hakkında tutukluluğun devamı kararı verildi.

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Almas hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yüksel duruşmaya tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken avukatları Hülya Hava Atlı ve Muhittin Muğuç ile tanık duruşma salonunda hazır bulundu.

 

‘Kolluk, savcı ve jandarma ile iletişimdeydik’

 

Duruşmada konuşan Yüksel Almas, kırsal alanda yakınlarını kaybedenlere başvuruları üzerine hukuki destek sunduklarını belirtirken, “Bize bunları suç olarak gösteriyorlar ama bizler cenaze işlemleri için savcı, kolluk, jandarma ve vali ile iletişim halinde oluyoruz. Onların izni dahilinde her şey oluyor. Ayrıca derneğimiz yasal bir dernek olup valilik izniyle açılmıştır. Yaptığımız her çalışma da kamuoyuna açıktır. Demeç verdiğim söylenmiş. Evet, verdim. Hak ihlallerine ve insan haklarına ilişkin demeç verdim. Dernekten hiçbir şekilde maaş almıyorduk, bizler derneğin ihtiyacını karşılamak için cüzi bir miktar topluyorduk. İddianamede katıldığım 28 eylem sıralanmış ama ben hepsine katılmadım. Daha önce HDP Bağlar İlçe Eşbaşkanı’ydım. Partinin bir kısım eylemine katıldım” dedi. Yüksel, tahliye talebinde bulundu.

 

Ardından tanık olarak dinlenen Mehmet Sait Börta, Yüksel’i dernekten tanıdığını kendisinin de dernekte yönetici olduğunu ve kendi hazırladıkları yasal dokümanlar dışında herhangi bir dokümandan haberi olmadığını söyledi.

 

Tutukluluğun devamı istendi

 

İddia makamı verdiği mütalaada “Yüksel’in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, atılı suçun katalog suçlarından olması” gerekçeleriyle tutukluluk halinin devamını talep etti.

 

‘Verdiği demeçler ifade özgürlüğü kapsamındadır’

 

Yüksel’in avukatı Hava Atlı ise derneğin yasal olduğunu ve tüzüğünün valilik tarafından onaylandığını ifade etti. Hava, “Müvekkilime karşı 75 sayfalık iddianame hazırlanmış ama iddianamenin sadece 73 ve 74’üncü sayfası ona aittir. Yasal bir derneğe üye olması suç olarak değerlendirilmiştir. Müvekkil dernek faaliyetleri kapsamında cenazelere katılmıştır. Ayrıca müvekkilin verdiği bu demeçler ifade özgürlüğü kapsamındadır. Müvekkilin 1995 yılında kaybettiği eşinin fotoğrafına el konulup dava ile bağdaştırılmaya çalışılıyor. Bu özel hayatın ihlalidir, iadesini talep ediyoruz. Yine gizli tanık beyanlarını kabul etmiyoruz. Derneğin yöneticisi olanlar ve aynı davadan yargılananlar takipsizlik ile sonuçlanırken bazıları da tahliye edildi. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum” dedi.

 

‘Aileler dernek kurma ihtiyacı duyuyor’

 

Son olarak konuşan avukat Muhitin Muğuç şu ifadelere yer verdi: “Gizli tanık derneğin PKK’den alınan talimatla kurulduğunu söylüyor. Ancak derneğin kurulması dernek özgürlüğü kapsamındadır. İçişleri Bakanlığı örgüt mensuplarının nerede olduğunu bulup ailelerine haber veriyor. Fakat bu ölen örgüt mensupları için geçerli olmuyor. Aileler bu nedenle böyle bir dernek kurma ihtiyacı duyuyor. İki açık tanık var ve bunlar Şırnak’ta bulunan Habur Sınır Kapısı’nda alınıyor. İfadeleri Şırnak’tan alınabilecekken Diyarbakır’a getirilmeleri şüphelidir. Tanıkların ifade suretlerinin dosyaya alınmasını talep ediyoruz. Tanıkların isimleri Temur Güzel ve Yasmin Yalçın’dır. Müvekkilin kaçmasını ön görebilecek bir durum söz konusu değildir. Müvekkilin tahliyesini, aksi halde ev hapsi ya da adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını istiyoruz.”

 

Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından Yüksel’e ilişkin “kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olmadığı” iddialarıyla tutukluluk halinin devamına, tanık Temur Güzel ve Yasmin Yalçın’ın beyanlarına ilişkin Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına ve Yüksel’in eşine ait fotoğrafın verilmesinin sonraki celsede değerlendirilmesine karar verdi.

 

Duruşma 6 Ekim’e ertelendi.