Avukat İlke Işık: Yasal kazanımlarımızı korumak için mücadeleye devam

  • 09:04 14 Temmuz 2021
  • Hukuk
ANKARA - İstanbul Sözleşmesi'nin iptali kararının durdurulması için kadınların Danıştay’a yaptıkları başvurunun 3’ü hakkında verilen ret kararına işaret edem avukat İlke Işık,  6284 sayılı yasaya ilişkin ise, "Bu ülkede, ‘Sıra 6284 kanununda diyen sendikalar var. Yasal kazanımlarımızı güçlendirmek için mücadele edeceğiz " ifadelerini kullandı. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 20 Mart gecesi feshedilen ve 1 Temmuz’da yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi için Danıştay’a “yürütmeyi durdurma” talebiyle birçok başvuruda bulunuldu. Ancak Sözleşme’nin yürürlükten kaldırılmasına sayılı günler kala ve kaldırıldığı gün başvurulardan yalnızca 3’üne dönüş yapıldı. Danıştay, 3 başvuruyu da reddetti. Sözleşme yürürlükten kaldırılmış olsa da kadınlar için mücadele bitmiş değil. 
 
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu üyesi İlke Işık, Sözleşme’ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
'İktidar da şiddet sorununu kabul ediyor'
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması söylemlerinin geçtiğimiz sene yine gündeme geldiğini ve kadınların tepki göstermesi ile beraber iktidarın geri adım attığını hatırlatan İlke, "Bu ülkede kadına yönelik şiddet diye bir sorun olduğunu onlar da kabul ediyor. Kadınların yaşadığı ayrımcılık, eşitsizlik diye problemler var. Elmalı davası hala hepimizin hatırında ve bu da çocukların yaşadığı sorunların olduğunu gösteriyor" dedi.
 
'Kadına düşman politikalar yürüttü'
 
Türkiye'de kadına yönelik şiddetin süreklileşerek devam ettiğine vurgu yapan İlke, bunun nedeni olarak ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğine işaret etti. İlke, "AKP iktidarı ısrarla uyguladığı kadına düşman politikaları, eşitsizliği çok açık bir şekilde ifade eden politikalar yürüttü. Yıllardır, ‘Kadın ve erkek eşitliği fıtrata ters’ söylemleri şiddeti arttırıyor zaten. Hayatını eşitlik olmadan kuran bir iktidar var. Yani yıllardır boşanmayla uğraşıyorsunuz; ‘Kadınlar aman boşanmasın’ diye daha yeni açıklama yaptınız; sürekli erkenden kadınları evlendirme, üç çocuk, beş çocuk vurgusu var ve inatla kadını aile içinde tanımlayan bir iktidar var karşımızda” şeklinde konuştu.
 
'6284 sayılı yasadan vazgeçmeyeceklerini bilmiyoruz'
 
Sözleşme'nin feshedildiği günlerde iktidar tarafından "Ankara Sözleşmesi hazırlığı içerisindeyiz. Kadınları koruruz" söylemlerine atıfta bulunan İlke, "Bir gece yarısı bir kararnameyle siz uluslararası bir sözleşmeden çıktınız ve hukuku yerle bir ettiniz. Böyle bir şey yok. Anayasa hukukçuları o günden beri konuşuyorlar, olabilecek bir şey değil. Uluslararası bir sözleşmeden Meclis bypass edilerek bir gece yarısı bir kararnameyle çıkılamaz. Bir gün 6284 sayılı yasadan vazgeçmeyeceğini nerden bileceğiz, nasıl güvenebiliriz? 6284 mağdurları da var; nafaka mağdurlarına karşı nafaka düşmanları var. Bu ülkede, ‘Sıra 6284 kanununda’ diyen sendikalar var" ifadelerini kullandı. 
 
'İki karşı oy'
 
Sözleşme’nin feshedildiği günden itibaren Danıştay’a yapılan başvuruların reddedilmesini eleştiren İlke, şunları dile getirdi: "Biz son gün sokağa çıkıyoruz ama Danıştay’ın bir gün öncesi böyle kötü bir kararı alması bu ülkedeki kadınlar için korkunç bir durum. Danıştay’da bir gün önce alınan kararına karşı iki oy var ve bu oylar bizim için çok kıymetli. Reddeden yargıçlardan ikisi bizim söylediğimiz şeylerin çok daha ayrıntılısını söylüyorlar. ‘Böyle bir şey olamaz, bir Cumhurbaşkanı’nın kararnamesiyle tek bir adamın kararıyla uluslararası bir sözleşmeden çıkamaz, bu hukukun hiçbir yerine uymuyor’ diyorlar. Aslında sözleşmeden çıkmak sadece kadınların problemi değil, bir demokrasi meselesidir. Bir adam oturuyor ve insanların hayatları hakkında karar veriyor. İstanbul Sözleşmesi aslında yasanın daha üstünde bir düzenleme olmasına rağmen yasadan vazgeçiliyor. İktidarın demokrasiden nasıl uzaklaştığının çok net bir işaretidir. O yüzden kadınların mücadelesiyle sınırlı kalmamalı, her yurttaşın mücadele etmesi gerektiği bir noktadayız. Çünkü karşımızda bir hukuksuzluk var."
 
'İnatla bir mücadele var'
 
Türkiye'de hiçbir yasa ve düzenlemenin hükümet tarafından kadınlara bahşedilmediğinin altını çizen İlke, "6284 muazzam bir mücadelenin sonucudur. Medeni Kanun, Ceza Kanunundaki kazanımlar da öyledir. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiş değiliz zaten. Kadın hukukçular olarak yükümlülüklerin yerine getirilmesi için mücadeleyi sürdüreceğiz. Mahkemelerde, kararlarımızdan bahsetmeye devam edeceğiz ve diğer yasal kazanımlarımızı güçlendirmek için mücadele edeceğiz. Bu ülkede en zorlu koşullarda olmasına rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden hiçbir kadın vazgeçmedi. İnatla bir mücadele var" dedi.