![](/staticfiles/news/166923/2021/06/25/823x463cc-250621-sirnak-kadin-cocuk-haklari-merkezi-rop-esra-ayhan-mansett.jpg)
Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi Kurulu'nu kurdu
- 09:02 25 Haziran 2021
- Hukuk
Rojda Aydın
ŞIRNAK - Şırnak Barosu, Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi Kurulu’nu kurdu. Bölgede kadınların yaşadığı sorunlara karşı önlemler alacaklarını söyleyen Avukat Esra Ayhan, hiçbir kadın ve çocuğun yalnız olmadığını vurguladı.
Şırnak Barosu 10 Nisan’da yaptığı seçimlerin ardından kurullarını kurmaya devam ediyor. Kurulan kurullardan birisi de Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi oldu. Merkez olarak kadınların haklarını korumak ve hakları hakkında kadınları bilgilendirmenin öncelikli hedefleri arasında olduğunu vurgulayan Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Esra Ayhan, bölgede kadınların yaşadığı sorunlara karşı önlem alacaklarını vurguladı.
Esra, söz konusu okullarda cinsel eğitimler vererek 6284 sayılı kanun ve KADES uygulamasını tanıtacaklarını belirtti.
‘2015-2016 kadın ve çocuk istismar vakaları arttı’
Bölgede var olan kadın ve çocuk istismarı vakalarının 2015-2016 yıllarında sokağa çıkma yasakları ve sonrasındaki süreçte artığını belirten Esra, “Bu olayların artmasında sokağa çıkma yasağı dönemindeki ve akabinde toplumun demografik yapısının çok fazla değişmesi ve insanların psikolojik yapısı üzerinde de bunun etkisini gördüğümüzden dolayı artışına neden oluyor. Global çapta bir pandemi dönemi yaşadık. Bu pandemi döneminin de insanların cinsel yönelimleri ve cinsel yönelim psikolojilerini etkilemesi boyutunda artış yaşandı" dedi.
'Her türlü hukuki desteği sağlayacağız'
Baro olarak kadınların yanında olduklarını ve onlara her türlü hukuki desteği sağlayacaklarını ifade eden Esra, sabit bir hat kurarak gönüllü avukatların, psikologların, kadınların ve çocukların yanında olacağını belirtti. Merkez olarak Şırnak bölgesinde bulunan bütün okullara merkez üyesi avukatlar ve pedagog eşliğinde eğitim vermeyi düşündüklerini belirten Esra, “Şu an ki hedefimiz Şırnak bölgesindeki bütün okullar. Biz merkezden ziyade ücra köşelerden ve köylerden başlamayı düşünüyoruz. Bu anlamda yaş aralığı itibari ile ilkokul öğrencilerine cinsel eğitimi, özel bölge kavramını, ortaöğretim öğrencilerine ise 6284 sayılı kanunu öğreteceğiz. Bu anlamda cinsel istismarın ne demek olduğunu, sınırlarını ve temas halinde ne yapması gerektiğini, ayrıca baro bünyesinde kuracağımız kadın ve çocuk hakları merkezinin sabit hattını tanıtarak bu konuda bir sıkıntı yaşadıklarında 7/24 ulaşıma açık bir numara olduğunu ve kendilerine direk intikal edecek avukat olduğunu ve bu avukatında onlara her türlü hukuki desteği sağlayacağını onlara bildireceğiz" dedi.
'Toplumsal faaliyetler düzenlemeyi hedefliyoruz'
Yapacakları çalışmalarda bir güvenirlilik oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Esra, “İlk etapta bu komisyon bünyesindeki bütün meslektaşlarımız bir meslek içi eğitimden geçecek. Kadınların bu konuda var olan haklarını bilmemesinden kaynaklı birçok sorun var. Biz kadınlara ‘yasal haklar eğitimi’ adı altında bir seminer vermeyi düşünüyoruz. Bu anlamda okullardan sonra belediye ya da kadınların bir arada bulunabileceği bir toplulukta bunları sunmaya çalışacağız. Ki gerekirse sokakta kadınların yanında oturarak bunları anlatırız. Bir oda veya konferans salonuna gerek yok. Onlar bize ulaşamıyorsa, biz onlara ulaşacağız. Gündemde olan 6284 sayılı kanunu kadınlara anlatmak ve bir bilinç uyandırmak. Özellikle faal olan istismar dosyalarına baro bünyesine katılımını sağlamak. Daha sonra özel günler ve topluma mal olan başka konularda basın açıklamaları yapmak ve bu konuda görsel ve basın yayın araçlarını kullanarak toplumsal faaliyetler düzenlemeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘6284 sayılı kanun hala uygulamada eksik’
Kadına yönelik şiddetin önlenmesini içeren 6284 sayılı kanunun 1'inci maddesinin tartışmalarını hatırlatan Esra, “Aslında 6284 sayılı kanuna baktığımızda Türkiye’nin birçok yerini etkiledi ve hala uygulamada eksiklikler yaşanıyor. Kaldırılmasına ilişkin TBMM ile aslında kaldırılabileceğine yönelik bir uygulama varken, kanunen bu yapılmıyor. Bu nedenle biz faaliyetlerimizi hala bu sözleşme ve bu kanun maddesi yürürlükteymiş gibi değerlendireceğiz ve faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” diye vurguladı.
‘Sözleşme ancak TBMM kararı ile kaldırılabilinir’
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dikkat çeken Esra, “Ne yazık ki kadınlara yönelik sınırlı olarak koruyucu görevi olan sözleşmelerden biri olan İstanbul Sözleşmesi 2011’de yürürlüğe girerken ve Türkiye ilk imzacılarından. Fakat şu anda kanun tarafından kaldırılması gerekirken, bir genelge ile kaldırılması gündemde. Fakat hukuki olarak bu sözleşme hala gündemde. Çünkü bu sözleşmenin ancak TBMM’nin kararı ile kaldırılması söz konusu. Biz de bu anlamda bu hukuk dışı boşluğu kendi lehimize olarak, bu sözleşmenin hala yürürlükte olmasına ve koruyucu önlemlerin hala alınmasına yönelik bütün faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Baro bünyesinde hukuken kaldırılmayan sözleşmenin kaldırılmasından söz edilemez. Ve uygulamada da biz bunu sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘Bu bölgede kadınlar hiçbir zaman yalnız değildi’
Esra, son olarak şunları söyledi: “Bu bölgede kadınlar hiçbir zaman yalnız değildi. Ancak biz şu an onlara ‘sizler yalnız değilsiniz’ demeyi ileteceğiz. Komisyon olarak kadın ve çocukların arkasındayız. Her zaman ulaşabileceğiniz hukuki destek platformu olarak bize anlatabilirsiniz. Bizler buradayız ve yanınızdayız.”