‘Deniz’in failinin dosyası ‘örgüt’ten açıldı ama bağlantıları ortaya konmadı’

  • 09:56 24 Haziran 2021
  • Hukuk
Melike Aydın
 
İZMİR - Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin açılan dosyada delillerin toplanması üzerine verdikleri dilekçede yer alan 38 maddenin yerine getirilmediğini ifade eden dosya avukatlarından Aryen Turan, failin apar topar tutuklanmasına işaret ederek, “Dosya terör örgütü olarak açıldı ama hiçbir bağlantısı ortaya konmuş değil” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik 17 Haziran günü gerçekleştirilen ırkçı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer, gözaltında daha 24 saati dahi dolmadan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gizlilik kararı verilen soruşturma dosyasını takip etmek üzere Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi avukatlarından oluşan 30 kişilik bir ekip kuruldu. Bu ekip içinde yer alan ÖHD Genel Merkez ve İzmir Şubesi’ne üye avukat Aryen Turan, HDP’ye saldırıyı ve soruşturma sürecini değerlendirdi.
 
‘Saldırganın hızla tutuklanması manidar’
 
Katliamı öğrenip HDP önüne gittiklerinde polislerce abluka altına alınan binaya ancak uzun uğraşlardan sonra girebildiklerini paylaşan Aryen, olay yeri incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu’nda geçildiğini belirtti. Otopsi işlemlerinin ardından oradan ayrıldıklarını kaydeden Aryen, “İlk ve ikinci günde dilekçelerimizi hazırladık, toplanmasını istediğimiz delilleri hazırladık. Saldırganın yakalanması, ifadesinde bulunması, sulh cezaya çıkarılıp tutuklanması bir gün sürdü. Bu kadar hızlı olması bize şaşırtıcı geldi. O arada daha ayrıntılı araştırma yapılması, sanıktan sorulması gerekiyordu. Bizim de delillerin toplanmasına ilişkin şüphelerimiz olduğu için biz de dilekçelerimizi hazırlayıp delillerin toplanmasını istedik. Sonra gizlilik kararı olduğunu öğrendik. Ancak biz yine de dosyayı takip etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
 
‘Münferit değil’
 
Aryen, kurdukları ekiple dosyayı nasıl yürüteceklerine karar verdiklerini ve yansıtılmaya çalışıldığı gibi saldırının, “münferit veya psikolojisi bozuk bir insanın yaptığı bir eylem olmadığının” altını çizdi. Aryen, “Hem olaya ilişkin delillerin, hem kamu görevlerinin ihmali sosyal medyadan yapılan saldırıların ve siyasilerin yaptığı hedef gösterme ve linçlerin de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunları göz önünde bulundurarak dosyayı takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
Soruşturma kapsamında bir işyeri yöneticisi, orada bulunan 2 avukat, bir taksi şoförü ve saldırganın babasının ifadelerinin alındığını kaydeden Aryen, “Kamera kayıtları var ama bu kayıtlara format atıldığını öğrendik. Bunu da dilekçemizde yazdık. Bunların giderilmesi için gereğinin yapılması, çevredeki tüm apartmanların kayıtlarının toplanması gerektiğini dilekçemizde belirttik” vurgusu yaptı.
 
‘Polisin tavrı şüphe uyandırıcı’
 
HDP’nin avukatlığını yapan Türkan Aslan’ın soruşturmada geçen taksiciden, sanığın kaldığı otellere, Minbic’de ne görev yaptığına kadar önemli detayların aydınlatılması talebiyle 38 maddeden oluşan bir dilekçe sunduğunu belirten Aryen, “HDP’nin tam karşısında polis çadırı kurulmuş ve polisler kimin girip çıktığını görüyor. Bu bizim kafamızda şüphe uyandırıyor. Binaya giren çıkan herkes bilindiği halde farklı istihbari bilgiler olmadı mı, nasıl rahatça girip çıkabiliyor? Ayrıca saldırgana çıkışta ‘Adın ne abiciğim’ diye hitap etmesi bizi şaşırttı. Öğrencilerin evleri helikopterlerle basılıyor, eylemciler yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıyorken, katile yönelik böyle bir tavır hem rahatsız etti hem de şüphelendirdi. Katil içeri giriyor, polisler onun ardında girmiyorlar. Silah sesleri duyduklarında da girmiyorlar ve aşağıda ekip beklediklerini söylüyorlar. Yani orada katil başkalarını da öldürebilirdi. Polislerin silahları var ve müdahale edebilecekleri halde etmiyorlar katil uzun süre içerde kalıyor” şeklinde konuştu.
 
‘Gerçekten sağlık görevi için mi Minbic’teydi’
 
Oluşturdukları ekiple hem dosyayı hem de yapacakları suç duyurularını takip edeceklerini dile getiren Aryen, “Burada da kamu görevlilerinin de ihmali olduğunu düşünüyoruz. Olay olur olmaz sosyal medyadaki bu hakaretleri kayıt altına almaya ekran görüntüleri IP adreslerini almaya başladılar. Grup halen aktif ve devam ediyorlar. Biz ayrıca da bunların suç duyurularını yapacağız” sözlerine yer verdi.
 
Dosyada henüz bir gelişme olmadığını, bazı HTS kayıtlarının alındığını ancak bildirdikleri delillerin hala toplanmadığını söyleyen Aryen, dosyadaki gizlilik nedeniyle sürekli haberdar olamadıklarına dikkat çekti. Aryen, “Sadece saldırganın değil çevresindeki insanların da HTS kayıtlarının alınmasını istiyoruz. Ayrıca aracına bindiği taksicinin, gittiği otellerin, Minbic’e hangi görevle gitti, gerçekten sağlık görevi yapıyor mu yoksa bu kâğıt üzerinde bir şey mi? Banka kayıtlarına kadar her şeyin kayıtlarının toplanmasını istedik” diye belirtti. 
 
‘Devlet Bahçeli’nin söylemleri nefret suçu kapsamındadır’
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Deniz Poyraz’ın katledilmesini meşrulaştırmaya yönelik nefret söylemlerine işaret eden Aryen, “Bu çok vahim bir dil. İktidarın ortağı hatta sahibi diyebileceğimiz Bahçeli’nin bu açıklaması olan ve olabilecek katliamlara gerekçe göstermektedir. Nefret suçu kapsamına ve halkı kin ve düşmanlığa sürükleme suçuna girer. Bu ilk defa yapılmıyor. HDP’ye yönelik sürekli saldırılar var. Bu şekilde katliamların önünü açıyor. HDP’ye yönelik saldırıları hedef göstermeleri hepsiyle ilgili çalışma yapıp dosyaya sunacağız” dedi.
 
‘Örgüt üyeliği’nden yargılanıyor
 
Failin bağlantılarının araştırılmasını istediklerini belirten Aryen, şunları söyledi: “Fail silah ruhsatı alıyor. Psikiyatrik sorunları var ve kayıtlı olduğu halde ruhsat nasıl alabiliyor. Bu ruhsat ne şekilde verilebildi ya da failin diğer bağlantıları ne? Zaten fail de nefret suçu işliyor, dosya terör örgütü olarak açıldı ama hiçbir bağlantısı ortaya konmuş değil. Hatta medyada terör bağlantısı olmadığı yönünde haberler yayılıyor. Bunun bu şekilde anlaşılması mümkün değil. Bunun için çok kapsamlı araştırma yapılması gerekiyor.”