‘Neden bir çocuğun 13 yaşında evlendirilmesini haklı görelim?’

  • 09:03 30 Mayıs 2021
  • Hukuk
ANKARA - Bakan Derya Yanık’ın söylem ve eylemlerinin çocuğa ve kadına hak temelli bakmadığını gösterdiğini söyleyen avukat Hikal Çelik, “Devletin birinci ağzından, yetkili olanların bu tür söylemleri, toplumsal olarak herkesi ürküten bir durum. Çocuklarda daha büyük etkisi olabilir” sözleriyle çocuk yaşta evliliği meşru kılan sözlere tepki gösterdi.
 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, gerek kadın gerekse de çocuklara yönelik açıklamaları ve davranışlarıyla, ciddi tepkilere oluşmasına yol açmaya devam ediyor. Bakanlığa getirilişinin hemen ardından, 23 Nisan’da Çocuk Esirgeme Yurdu’nda kalan bir çocuğa Ramazan ayı gerekçesiyle çikolata vermeyeceğini söylemesi ve çocuğun yurtta kaldığını ifade ederek çocuğu teşhir etmesinin tepkileri sürerken, bu defa da 16 yaşından büyük çocukların evlendirilmelerinin suç olmadığını savundu.
 
Bakan Derya’nın söylemlerinden güç alan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan da Meclis’te yaptığı konuşmada, evliliğin teşvik edilmesi gerektiğini savunarak, “Erken yaşta evlilik ile zorla evlilik birbirinden farklıdır” sözleriyle tepki topladı. 
 
Kadın örgütleri ise, Bakan Derya Yanık’ın bir an önce istifa etmesi gerektiğini ifade ederken, Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hülya Çelik de çocuk yaşta evlendirilmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Evlendirme raporu alınıyor
 
Medeni Kanun’da evlenme yaşının açık bir şekilde düzenlendiğini belirten Hilal, 16 yaşını dolduran çocukların ancak mahkeme izniyle evlenebileceklerini ifade etti. Evliliğin gerçekleşebilmesi için olağanüstü bir sebep olması gerektiğini vurgulayan Hilal, sadece 16 yaşını doldurmuş olmanın evlilik için yeterli bir gerekçe olmadığını kaydetti. Evlenme izinleri verirken, uzman raporu aldırıldığı, evlenme isteğinde bulunan çocuğun hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak evlenmenin yükümlülüklerini, cinsel yükümlülükleri kaldırıp kaldıramayacağına dair bir rapor alınması ve bu uzman raporu sonrasında evlenme izni verilmesi gerektiğini aktaran Hilal, “Uygulamada daha çok evlenme izninin çocukların gebe kalmış olması durumunda verildiğini görüyoruz. Çocuk kiminle evlendirilmek isteniyor? Evlenmek isteyenin yaşı, mesleği, çocuğun gerçekten evlenmeye rızası olup olmadığı, bu gebeliğin bir istismar sonucu yaşanıp yaşanmadığı, aile içi şiddete maruz kalma riskinin olup olmadığının incelenmesi gerekir” şeklinde konuştu.
 
‘Çocuk istismarcıyla evlendiriliyor’
 
Hilal, çocuğun üstün yararına uygun yaklaşılması gerektiğini dile getirdi. Evlilik yasasında, 17 yaşını doldurmuş çocukların velayet hakkını ellerinde bulunduran ebeveynlerinin rızasıyla evlenebildiklerini kaydeden Hilal,  genel evlenme yaşının ise 18 olduğunu belirtti. İstismar faillerinin uzun yargılamaların sonucunda tutuklu kaldıklarını sözlerine ekleyen Hilal, “Çocuk istismara uğradıysa toplum veya aile baskısı görerek bir şekilde istismarcısıyla evlendiriliyor ve aslında toplum önünde aklanmaya çalışılıyor. Sanki çocuk suçun mağduru değil de failiymiş gibi. Yargılamalar da o kadar uzun sürüyor ki haliyle bu süreçte çocuk istismarcısıyla yasal olarak evlenmek zorunda kalıyor. Yargılamalar daha kısa sürseydi ve istismarcı gereken cezayı alsaydı çocuğun istismarcıyla yasal olarak evlenmesi mümkün olmayacaktı” ifadelerini kullandı.
 
‘Bakan çocuğa ve kadına hak temelli bakmıyor’
 
Bakan Derya Yanık’ın söylem ve eylemlerinin çocuğa ve kadına hak temelli bakmadığının  gösterdiğinin altını çizen Hülya, “Hak odaklı bakmış olsaydı, 23 Nisan’daki mevcut durum yaşanmazdı diye düşünüyorum. Ya da yine hak odaklı bakmış olsaydı şiddetin tolere edilebilirliğinin konuşulamayacağını da düşünüyorum. Toplum olarak tepkimiz ne olmalı? Bir kere ebeveynler olarak bizim de kendi çocuklarımıza tamamen korumacı bir bakış açısıyla değil, birey oldukları bilinciyle yaklaşmamız gerekiyor. Onların hem katılım hakları hem de düşünce özgürlükleri çok önemli. Kendilerini ifade edebilmeleri çok önemli. Çocuklara verebileceğimiz doğru eğitim çok önemli. Bizim şu an yapabileceğimiz şey en azından çekirdek ailelerde kendi çocuklarımızı hak bilinciyle yetiştirmek, ebeveyn bilinçlenmesi de bu anlamda çok önemli” sözlerine yer verdi.
 
‘Yetkililerin söylemleri herkesi ürküten bir durum’
 
Çocuk hakları konusunda mücadele yürüten sivil toplum örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine destek olunabileceğini kaydeden Hilal, bu şekilde ortak bir ses çıkarma şansının artacağını belirtti. Cinsel istismarın ve çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi noktasında çalışan önemli kitle örgütlerinin olduğunu dile getiren Hilal, “Halk olarak onların bu çalışmalarında onlara destek veriyor olmamız lazım. Çocukların kendi bilinçlilik halleri çok önemli. Erken evliliğin cinsel özgürlük değil, hem biyolojik anlamda hem psikolojik anlamda onlara zarar verecek, kişisel gelişimlerini engelleyecek bir durum olduğunu izah etmek çok önemli. Devletin birinci ağzından, yetkili olanların bu tür söylemleri, toplumsal olarak herkesi ürküten bir durum. Çocuklarda daha büyük etkisi olabilir” diye belirtti.
 
‘Cemaatleşmeler cinsel istismara konu oluyor’
 
Hikal, çocuk yaşta evliliğin din öne sürülerek meşru kılınmasına tepki göstererek sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken yaş evliliklerini olağan gören, buna dinin cevaz verdiğine inanan bir toplumsal kitle ve cemaatleşme yapıları var maalesef ülkemizde. Ve bu tür cemaatleşmelerin özellikle çokça cinsel istismara konu olduğunu, bu tür cemaatlerin, vakıfların, yurtların, çocukların istismara şahit olduklarını duyuyoruz. Bu tür cemaat yapılarının böyle bir durumu istediği ve buna göz yumulduğunu düşünüyorum.”
 
‘Çocuk politika üstü bir kavram’
 
Çocuk denilen şeyin politika üstü bir kavram olduğunu vurgulayan Hilal, bu nedenle de tespit edilen sorunların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması üzerinde durdu. Bütün kamu kurum ve kuruluşların bu noktada işbirliği içinde olması gerektiğinin altını çizen Hilal, “Buna yeterli bütçe ayrılması gerekiyor. Çocukların korunması için liyakatli personel oluşturulması gerekiyor. Neden bir çocuğun 13 yaşında evlendirilmesini haklı görelim ki? Neden biz bu çocuğun cinsel sağlığını risk altına alıyoruz, fiziksel sağlığını risk altına alıyoruz, fiziksel gelişimini engelliyoruz? Nasıl bir fayda beklenebilir ki erken yaş evliliğinden?” diye konuştu.