Eskişehir'de Ayşe Tuba Arslan 2019 yılında evli olduğu erkek Yalçın Özalpay tarafından kesici aletle ağır yaralanmıştı. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Ayşe Tuba, 44 gün sonra yaşamını yitirmiş, sanık Yalçın Özalpay ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Olayın ardından yapılan incelemede Ayşe Tuba’nın 3 kez uzaklaştırma kararı aldırdığı boşandığı Yalçın Özalpay hakkındaki başvurulardan birinde “ben ölünce mi yardım edeceksiniz?” ifadesi yer alan 23 farklı dilekçe vererek şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan sanık Yalçın Özalpay hakkında, geçtiğimiz temmuz ayında tutuklu yargılandığı Eskişehir 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi' tarafından "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan iyi hal indirimi yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. 

 

Sanık bilindik savunmaları tekrarladı 

 

Mahkemenin gerekçeli kararının ardından dosya, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'ne gönderildi. Bölge mahkemesinde dün görülen davanın ilk duruşmasına sanık, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlandı. Sanık Yalçın Özalpay, bilindik erkek aklın savunmalarını tekrarlayarak, Ayşe Tuba'nın kendisini aldattığını iddia etti. 

 

'Boşanma davasında sonra gelişen olaylar haksız tahrik indirimine giremez'

 

Sanık, Yalçın Özalpay'ın ardından savunma yapan Ayşe Tuba’nın ailesinin avukatları, sanığın 'haksız tahrik indirimi' almak için Ayşe Tuba'nın kendisini aldattığını öne sürdüğünü belirtti. Avukatlar ayrıca, yerel mahkemenin emsal bir karar verdiğini de kaydetti. Avukatlar ayrıca, boşanma davasında sonra gelişen olayların da cinayette tahrik indirimine konu edilemeyeceğini vurguladı. 

 

Savcı Ayşe Tuba'nın katledilmesini görmedi

 

Savunmalarından sonra Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi istinaf savcısı ise sanık Yalçın Özalpay için ‘haksız tahrik indirimi’ talep etti. Savcı mütalaasında, “Cep telefonuna ait HTS raporunun incelenmesinde, sanığın beyanını doğrulayacak şekilde maktulün sadakat yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde bahsi geçen erkek şahısla evlilik birliğinin devam ettiği süreçte ve boşanma aşamasında çok sayıda karşılıklı arama kaydı ve mesajlaşması bulunuyor. İletişimin yoğunluğu ve bu iletişimlerin gece geç saatlerde yoğunlaştığı dikkate alındığında, sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediği yönündeki beyanına itibar edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının sanık lehine kaldırılarak, sanık Yalçın Özalpay'ın eylemine uyan ‘haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan dolayı cezalandırılması kamu adına talep olunur” dedi.

 

Mütalaanın ardından mahkeme, sanık Yalçın Özalpay’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 25 Haziran’a erteledi.

 

'Çekilme kararının ardından indirimler uygulanmaya başlandı'

 

Dosya avukatlarından avukat Fatma Girgin, Ayşe Tuba'nın 23 kez şikayet ettiğinin görülmediğini belirterek, "Ayşe Tuba'nın 'canavarca hisle öldürme durumu' yok denildi. Sanık ise Ayşe Tuba'nın kendisini aldattığını iddia ederek, haksız tahrik indiriminden yararlanmak istedi. Savcı da sunduğu mütalaasına da indirim yapılmasını istedi. İstenilen haksız tahrik indirimine karşı avukat arkadaşlarla yazılı beyanda bulunacağız. Ayşe Tuba'nın katledilmesinin ardından Adalet Bakanı 'bu işin peşini bırakmayacağız' dedi. Ama Ayşe Tuba 23 kere şikayet etmesine rağmen öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi'nin çekilmesinden sonra kadın cinayetlerinde 'haksız tahrik indirimlerinin' uygulanmaya başlandığını görmeye başladık" dedi.