HATAY - Arsuz'da, torunlarına cinsel istismarda bulunan C.Ö.’ye verilen 23 yıllık hapis cezasının Yargıtay’ca bozulmasının ardından yargılama yeniden başladı. Duruşmada verilen mütalaada Yargıtay kararına direnmek yerine, sanığın beraatı talep edildi.

 

Hatay’ın Arsuz ilçesinde bugün 15 ve 16 yaşında olan iki torununa 10yıl önce cinsel istismarda bulunan C.Ö. isimli erkeğe, İskenderun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açılan davanın 17 Ocak 2020 tarihinde görülen karar duruşmasında faile “çocuğun yakını tarafından nitelikli cinsel istismarı” suçundan toplam 23 yıl hapis cezası verilmiş, fail tutuklanmıştı. Mahkemenin kararına itiraz eden C.Ö.’nün avukatı, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşımış, başvuruyu değerlendiren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12'nci Ceza Dairesi'ne yapılan başvuru reddedilerek, ceza onanmıştı.

 

Yargıtay’dan tahliye kararı

 

Sanık avukatının Yargıtay’a başvurması üzerine Yargıtay, sanık ile çocukların annesi arasında husumet olduğunu iddia ederek, sanığa “iftira” atıldığına hükmedip, verilen cezayı bozup yeniden yargılanmasını istedi. Sanığın tahliyesine de karar veren Yargıtay, davanın yeniden görülmesi için dosyayı İskenderun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

 

Yeniden yargılama

 

Yeniden başlayan yargılama kapsamında davanın ilk duruşması İskenderun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuksuz yargılanan C.Ö., avukatı ile çocukların aileleri ve avukatları hazır bulunurken, İskenderun Kadın Platformu üyeleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri pandemi gerekçesiyle duruşmaya alınmadı.

 

Kimlik tespitinin ardından duruşma, Yargıtay'ın bozma ilamının okunmasıyla başladı. Çocukların ailesi ve avukatları, mahkemenin eski kararında direnmesini istedi. Ancak iddia makamı Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda sanığın beraatı yönünde mütalaa verdi. Ailenin avukatı, mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi.

 

Mahkeme heyeti, avukatların talebini kabul ederek, duruşmayı 5 Mayıs'a erteledi.

 

Duruşmaya çağrı

 

Dava sonrası konuşan Avukat Mehtap Sert, ailenin özel hayatının cinsel istismarla illiyet bağının olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Anne ile sanık arasında husumet olmamasına rağmen Yargıtay'ın böyle bir illiyet bağı kurarak, dosyayı bozması hukuki ve insani değildir. Suç, okuldaki rehber öğretmenin ‘doğru dokunma eğitimi’ esnasında ortaya çıkmıştır. Çocuklarda istismarın sabit olduğu Adana Adli Tıp raporuyla belgelenmiştir. Ancak rapordaki bir cümle, cımbızlanarak istismar aklanmıştır. 6284 Sayılı Yasa tüm hükümleriyle birlikte lağvedilmiştir. Hiç kimsenin özel yaşamı, istismara uğraması için gerekçe değildir. Hukukun üstünlüğüne, insan haklarına inanan birisi olarak mücadeleye devam edeceğiz. 5 Mayıs'ta tüm hak savunucularını duruşmaya davet ediyoruz."