Kayyımla birlikte Wan, açık cezaevine dönüştü

  • 09:04 23 Şubat 2025
  • Güncel
Neslihan Kardaş
 
WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kent, adeta bir açık cezaevini andırırken, kentin farklı noktalarında gezen plakasız araçlar ise halka açık bir tehdit.
 
Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın 11 Şubat’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 8’inci duruşmasında “örgüte yardıma teşebbüs” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Cezanın verilmesinin ardından Wan halkı belediyenin önünde görkemli bir direniş eylemine başladı. Her geçen gün direniş eylemine katılım artarken, 15 Şubat sabahı polisler tarafından belediye binası ablukaya alındı ve ardından kayyım atandı.
 
Kayyım atama ihtimaline karşı bir direniş
 
Abdullah Zeydan’ın duruşmasının görüldüğü gün, ceza verildiğini öğrenen halk,  belediye önünde kayyımın gelişini hissedercesine birbirlerinden habersiz ancak bir o kadar da örgütlü bir şekilde, iradelerine sahip çıkmak için toplanmaya başladı. Giderek artan sayı, akşam saatlerinde binlere ulaşıyordu. Gece gündüz, genç yaşlı, kadın erkek herkes belediyede nöbetteydi. 7/24 devam eden nöbette kimileri kurulan çadırdaki sobanın etrafında toplanıyor, kimi şarkılar söylüyor, kimi söylenen direniş şarkıları ile halaya duruyordu. Devam eden nöbet eylemini “direniş” diyerek, tanımlayabiliriz. Çünkü tam anlamı ile bir direnişti. Kayyım atama ihtimaline karşı bir direniş…
 
Barış Anneleri: Hep öncüydüler
 
Bu direnişte yer alanlardan biri de Barış Anneleriydi. Hep bir arada oturup sohbet ediyorlardı. Nöbetteki gençler etrafına toplanıyor, Barış Anneleri’nin sohbetine dahil oluyordu. Ya da sadece dinliyordu. Anneler sohbetlerinde geçmişte katıldıkları eylemlerden söz ediyor, neler yaşadıklarını gençlere anlatıyordu. Etraflarına toplanan çoğu kişiden daha büyüktü mücadele tarihleri. Hep öncüydüler, bu nöbete de öncülük ediyorlardı. 
 
Nöbet alanını terk etmiyorlardı
 
Dışarı çıktığımızda ise battaniyelere sarılmış, yakılan ateşin etrafında toplanmış gençler vardı. Şarkılar seslendiriyor, direnişlerinin yüreklerinde oluşturduğu sıcaklıkla ısınıyorlardı. Kimisi çocuktu daha. Ama evlerine gitmiyor, nöbet alanını terk etmiyorlardı. Nöbet  dört gün devam etti.
 
Biber gazlı ve plastik mermili saldırı
 
Direnişin beşinci gününde henüz güneş doğmadan belediye etrafında bir hareketlilik, ardından ise nöbetteki halka açıkça bir “saldırı” başladı. Zırhlı araçların tazyikli suyuyla polisler içeri girdi. Hiçbir ikaz yapılmadan içeri giren polislerden korunmak için belediye binasına geçen halk, içeride plastik mermi ve biber gazına maruz kaldı. Halk, polislerin içeri girerken, “Türkün gücünü göreceksiniz” tehdidiyle karşı karşıya kaldı. 
 
İlk hedef özgür basın
 
İlk hedef alınan ise özgür basın çalışanları oldu. Nöbet alanında haber takibi yapan basın çalışanlarından beş kişi işkence ile gözaltına alınırken, nöbet eylemindeki yurttaşlar da darp ve işkence ile gözaltına alınıyor. Belediye binasından yaklaşık 130 kişi gözaltına alındı. 
 
Kent cezaevini andırıyor
 
Kayyımın belediyeye girişinin ardından ise kentte protestolar başladı. Yapılan işkence ve hak ihlalleri, belediye binasıyla sınırlı kalmadı. Wan, kayyımın gelmesi ile adeta bir açık cezaevini andırıyor. Başta belediye binası olmak üzere kentin birçok noktası polis bariyerleri ile kapatılırken, kent merkezinde, mahallelerde, sokaklarda polisler kol geziyor. Kentin her noktasında duran zırhlı araçlar ve gözaltı araçları cezaevini andırıyor.
 
PM üyesine işkence
 
Protestolar devam ederken, gözaltı ve işkence de sürüyor. Eylemlerin üçüncü gününde gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis (PM) üyesi Kenan İldeniz ’in basına yansıyan görüntüleri, Wan’da yaşananları net bir şekilde gözler önüne seriyor. Kenan İldeniz, gözaltına alınırken, omzu ve parmakları polisler tarafından kırılıyor. Yaşananlar onunla da sınırlı kalmıyor. Gözaltına alınanların birçoğu ayni şekilde işkenceyle alınıyor, kolları, kafaları kaburgaları gibi vücutlarının farklı yerlerinde kırıklar oluşturuluyor.
 
Yaklaşık 400 gözaltı
 
Halka açık bir tehdit gibi kentin her noktasına konumlanan polislerin yanı sıra kentte gezen plakasız gözaltı araçları da halka korku yaymayı amaçlıyor. Son alınan verilere göre ilk günden bu yana yaklaşık 400 kişi gözaltına alınırken, 5’i çocuk 44 kişi ise tutuklandı. Ancak Wan halkı tüm bunlara rağmen direniş sloganlarına devam ediyor.