Zeynep Şenpınar’ın avukatı: Hastalık değil erkek şiddeti

  • 12:28 9 Ekim 2020
  • Hukuk
Melike Aydın
 
MUĞLA - Zeynep Şenpınar’ı katleden Ahmet Selim Kemaloğlu’nun “psikolojik sorunlarının olduğu” iddialarına “Hastalık değil erkek şiddeti” diyen dava avukatlarından Funda Ekin, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine bir kez daha işaret etti.
 
Muğla’nın Menteşe ilçesinde 24 Mayıs günü Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisi Zeynep Şenpınar’ı katleden Ahmet Selim Kemaloğlu’nun yargılandığı davanın ilk duruşması dün görüldü. Mahkemede savunma yapan fail, bilindik bir savunma ile “psikolojik sorunlarının olduğunu” iddia etti. Zeynep’in aile avukatı Funda Ekin, failin de tekrarladığı bilindik savunmaya ve sürece dair konuştu.
 
Failden her zamanki savunma: ‘Akıl sağlığım yok’
 
Zeynep’in faili hakkında görülen davada diğer katletme dosyalarında görünenin yaşandığını belirten Funda, faillerin üç tip savunma yaptığını belirterek, şöyle sıraladı: “Birincisi sağlığının yerinde olmadığı, ikincisi o anda cinnet geçirdiği iddiaları, üçüncüsü de genelde aldatıldıkları gibi gerekçelerle tahrik indirimi talep eden beyanlarda bulunuyorlar. Burada da tamamen buna uygun bir senaryo izlendi. Akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia etti. İlk duruşmaydı. İlk duruşmalar hem sanığın hem müştekinin dinlendiği duruşmalar olduğu ve ilginin de çok yoğun olduğu için oldukça kalabalık oluyor ve biraz da kaotik geçiyor. Biraz da onun da etkisi vardı. Ama sanık zaten hiçbir şey hatırlamadığını söyledi ve avukatı da akıl sağlığı yerinde olmadığı beyanında bulundu.”
 
İstanbul Sözleşmesi uygulanmadı
 
Dosyanın geneline bakıldığında Zeynep’in daha önce şiddete maruz kaldığı için karakola şikayette bulunduğunu ancak şikayetini geri aldığını kaydeden Funda, “İlk ifadede sanığın arkadaşlarının ilk beyanına baktığımızda aslında klasik olarak şiddet uygulanan bir ilişki içindeki kadının sonunda öldürüldüğünü görüyoruz. Bunu önleyebilecek mekanizmaların, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerekiyor örneğin. O şikayette bulunduğu için devamlı takipte olması ve korunuyor olması gerekiyordu ama bu tip önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Bundan sonraki aşamasında bu ihlallerle ilgili Zeynep’in yaşadığı şiddet ve gelinen son noktayla ilgili savunma yapacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Saldırganlığını koruyan bir şekilde durdu’
 
Akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia eden failin olay anı dışındaki bütün olayları çok detaylı olarak hatırladığını dile getiren Funda, “Ben hiçbir pişmanlık emaresi görmediğimi söyleyebilirim. Bir mahcupluk ya da üzgünlük değil de saldırganlığını koruyan bir şekilde durdu. Akıl sağlığı olmadığı görüntüsü yok. Mahkemenin bunu bir tür kararın tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlenmek üzere olması için verdiği karar. Aslında hakimin tek celsede de karar verebilmesi için dosyada çok delil var. Ama mahkeme temkinli davranmayı tercih ediyor sanırım” diye belirtti.
 
‘Başka sağlık kurullarından geçmiş’
 
Funda, failin iki yıl önce Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden “akıl sağlığının olmadığına” ilişkin rapora da işaret ederek, mahkemede iddia edildiği gibi şizofreni belirtisi olmadığını, anksiyeteye ilişkin rapor düzenlendiğini ifade etti. Herkesin çeşitli zamanlarda hastanede kalabileceğini belirten Funda “Bu akıl sağlığının yerinde olmadığını göstermez. Kaldı ki başka veriler de var. Öğretmen, KPSS’ye girmiş, onunla ilgili başka sağlık okullarından ve denetim kurullarından geçmiş. Aynı zamanda sporcu. Bugün 6-7 tanık dinlendi. Tanıklardan bir tanesi uzun zamandır uzaktan gördüğünü ve herhangi bir sorunu olduğunu düşünmediğini söyledi. Örneğin yakınlığı olmayan bu tanığın beyanına da güvenebiliriz” ifadelerini kullandı.
 
Yalan beyanlara karşı şikayette bulunulacak
 
Faillerin şiddeti “hasta oldukları için değil denetim yetkisini kendilerinde gördükleri için şiddet uyguladıklarının” altını çizen Funda, “Bu bir hastalık değil erkek şiddeti” diye vurguladı. Tanıkların beyanlarının yalan çıkması halinde onlar hakkında da dava açılabileceğini de kaydeden Funda, sözlerini şöyle sürdürdü: “Olay sonrası alınan ilk beyanları daha sağlıklı. Faillerin hemen o anda olayın şokuyla ilk aklına geleni genel olarak yaşadığını, bildiğini anlatıyor. Ama sanıkla konuştukça onlar tarafından belki yönlendirilince başka şeyler ekleniyor. Biraz taraflı beyanlarda bulunduklarını söyleyebiliriz. Mahkemeyi yanıltma hedefi olduğu için de buna yalan beyan da diyebiliriz.”
 
Funda, ailenin “yalan beyanlara” ilişkin şikayette bulunacağını belirtirken, bundan sonra şiddet vakalarının yaşanmaması için ellerinden geleni yapacaklarının altını çizdi.