RIHA - Kobanê sırınında yapılan yürüyüşün ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt halkının İmralı'yı esas aldığını ifade ederek, "Türkiye'nin Rojava'ya yaklaşımı bir bütünen Kürt halkına yaklaşımıdır"  dedi. 

 

Türkiye ve desteklediği paramiliter güçlerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarına karşı Riha'nın Pirsûs  (Suruç) ilçesinde 12 gündür devam eden nöbet eylemi kapsamında binlerce kişinin katılımı ile sınıra yürüyüş yapıldı. Sabah saatlerinde Pirsûs'ta bulunan nöbet alanında toplanmaya başlayan yurttaşlar, sloganlar eşliğinde yürüyüş saatini bekledi. Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni, DEM Parti bileşenlerinin yanı sıra Kürdistan'ın bir çok kentinden ilçeye gelen Barış Anneleri, tutsak yakınları, Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyeleri, Din Alimleri, Alevi örgütlerinin temsilcileri, kadınlar, demokratik kitle örgütü temsilcisi ve gençlerin aralarında olduğu binlerce kişi "Bijî berxwedana Rojava", "Bijî Serok Apo" ,"Selam selam İmralı'ya bin selam", "Bijî berxwedana gerilla", "Bê Serok Jiyan Nabê" sloganları ile sınıra yürüdü. 

 

DİK üyesi Dünayser Mendelkani, "Rojava'nın yarası ancak Bakûr'dan tedavi edilir. Herkese çağrımızdır. Küçük hesapları bırakalım. Birlik olalım" ifadelerini kullandı. 

 

'Rojava devrimi yenilmedi yenilmeyecek'

 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı, Murat Çepni ise, "Rojava devrimini selamlıyorum, ölümsüzleşenleri anıyorum. Rojava demek 33 düş yolcusu demektir. Pirsûs demek Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesi demektir. Rojava devrimi demek tüm dünya halklarının umudu ve parlayan yıldızı demektir. Karanlığa çevrilen bir coğrafyada aydınlığın yolunu açan bir sistem var. Suriye topraklarında Kravatlı cihatçı cepheler başa getirilmiş. Ancak ezilen haklarımız nasıl mücadele vermesi gerektiğini ve nerede duracağını biliyor. Kobanê düşmedi düşmeyecek. Rojava devrimi yenilmedi yenilmeyecek" dedi. 

 

Birlik vurgusu

 

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) kurucularından Sinan Çiftyürek, "Tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. iktidarda kiler tarihten ders almamışlar. Biz buradan işgalcilere sesleniyoruz. Direnen Rojava halkı baş eğmeyecektir. Rojava'ya yönelik bu kadar saldırı varken nasıl olurda silahlarını Şam hükümetine teslim eder? Onlara sesleniyoruz siz Kürt halkının statüsünü tanıdınız mı? Hayır. Şunu çok iyi bilsinler üniter, tekçi, devletçi yapı Esad'la beraber gitti. Hiçbir halk bunu yapıyı artık kabul etmiyor. Israr edenler halkın iradesine dönüp baksınlar. Rojava halkı kendi mücadelesiyle statü kazandı. Şam yönetimi bu statüye tanımalıdır. Eğer bizler birlik olursak Özerk Yönetimi savunuruz. Ama eğer bizler birlik olmazsak yeniliriz. İşgalci devletler kendi çıkarları doğrultusunda birlik oluyorlar. O zaman bizler neden kendi kazanımlarımız için birlik olamıyoruz" diye belirtti. 

 

'Saldırılara karşı çıkalım'

 

İnsan ve Azadi Partisi MYK üyesi Mehmet Kamaç, "Yıllar önce nasıl ki Kürtler dört parçaya bölündüyse. Yine aynı şey yapılmak isteniyor. Ancak bu halk bugün 2014 ruhuyla sınıra akıyorlar. Bugün yine Kürtler için birlik günüdür, 2014 yılındaki gibi. Bugün birlik olma ve Kürdistan'ın kalbi olan Kobanê'yi savunma günüdür. Birkez daha diyoruz Pirsûs'tan sesleniyoruz. 60 milyon insan Ortadoğu'da statüsüz olamaz. İşte o 60 milyon Kürt baş eğmedi etmeyecektir. Tüm dünya örgütlerine çağrımızdır. Bu saldırılara karşı çıkaralım, çıkarmanızı koruyalım" ifadelerini kullandı  

 

'En büyük düşman barışa giden yolu kapatanlardır'

 

Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Kürt halkı ve dostlarının ayını duygu ve coşku ile yürüyüş gerçekleştirdik. Rojava demek Pirsûs demek. Bugün önünün açılması gereken talep Kürtlerin halkının talepleridir. Kürt halkının kendi haklarını talep etmesi, kimsenin hakkını almak değildir. Sayın Öcalan'ın mesajı konuşuluyor. Neden çünkü Kürt halkının bu coğrafyada ki konumu biliniyor. Rojava Türkiye halklarını yanlış anlatılıyor. Direnen Kürt halkını dinlesin. Rojava'dan açılan bir özgürlük penceresi var. Kadınların orada yazdığı bir yaşam manifestosu var. En büyük düşman barışa giden yolu kapatanlardır. Bugün buradaki dayanışma sınırları ortadan kaldıran bir dayanışmadır” sözlerini kullandı.  

 

'Dünya Rojava'ya ve Kürtlere borçlu'

 

Çiğdem Kılıçgün Uçar sözlerini şöyle tamamladı: “Ulus devletlerin sınırlarını alt üst etmiştir. Kimse direnişimize sınır koyamaz. Rojava da açığa çıkan statüyü korumak zorundayız. ÖSO uzantısı çeteleri Rojava'ya gönderdiler. Bizler bunu kabul etmedik etmeyeceğiz. Sadece bizler değil bütün dünya Rojava'ya ve Kürtlere borçlu. Kimse DAİŞ'e özenerek hareket etmesin. Bizim burada bulunmamız hem Kürt sorunun çözümü hem de Türkiye'de yaşanan demokrasi sorunun çözülmesi içindir. Suriye'de Farklı ırktan olan halklara yönelik katliam yaşanıyor. Türkiye'de halklar birlikte yaşayabilsin diye iktidar ne yapıyor? Barışın önüne panzer koyarak bunu yapamazsınız. Kürt halkı, Sayın Öcalan'ın muhataplığını esas alıyor. Türkiye'nin Rojava'ya yaklaşımı bir bütünen Kürt halkına yaklaşımıdır. Bundan kaynaklı ülke içinde farklı bir siyaset yürütmeye çalışmasınlar. O yüzden toplumsal barıştan söz etmek doğru olmaz. Rojava halkıyla dayanışmamız bitmedi bitmeyecek.”