Ankara'dan seslenildi: Dr. Ayşe Uğurlu'nun yanındayız

  • 20:25 22 Nisan 2025
  • Güncel
ANKARA - TTB İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Ayşe Uğurlu hakkında başlatılan soruşturmaya tepki gösteren Ankara Kadın Platformu, "Metnimizin arkasında ve Dr. Ayşe Uğurlu'nun yanındayız. ‘Diktatör’ ifadesini siyasi bir eleştiri değil hakaret olarak görenlere tavsiyemiz; ülkeyi bir dikta rejimi gibi yönetmekten vazgeçin. Kadın düşmanı politikalara son verin, Anayasal protesto hakkını kullanan tüm tutukluları derhal serbest bırakın yanında olduklarını belirterek mücadelenin süreceğini vurguladı.
 
Ankara Kadın Platformu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu üyesi Ayşe Uğurlu’ya, platformun 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine dair düzenlediği açıklamasında basın metnini okuduğu gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından “memuriyetten ihraç” talebiyle soruşturma açılmasını protesto etti. Ankara Kızılay’da bulunan Yüksel Caddesi’nde düzenlenen açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile demokratik kitle örgütleri ve sendikalar katıldı. Açıklamada “Hepimiz oradaydık Dr. Ayşe Uğurlu yalnız değildir” yazılı pankart açılarak sık sık, “Asla yalnız yürümeyeceksin” ve “Kadınlar birlikte, birlikte güçlü” sloganları atıldı.
 
'Erkek egemen ittifaka karşı tüm alanlarda cevabımızı vereceğimizi söylemiştik’
 
Açıklamayı yapan platform üyesi Döndü Kurşunoğlu, 28 Mayıs 2023 tarihinde Mülkiyeliler Birliği’nde yaptıkları basın açıklamasında kadınların kazanılmış haklarına ve kadınlar örgütlenmeye davet ettiklerini belirterek, “AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarının 21 yıllık geçmişinde kürtajın yasaklanması, kadınların nafaka hakkının gasp edilmek istenmesi, bir gecede İstanbul sözleşmesinin feshedilmek istenmesi, her geçen gün artan kadın cinayetleri, LGBTİ düşmanlığı, ana dilin yok sayılması ve daha pek çok kazanılmış hakkın gasp edilmeye çalışıldığını hatırlatarak kadınlara karşı olan erkek egemen ittifaka karşı tüm alanlarda cevabımızı vereceğimizi söylemiştik. Seçimler bize tek çare ve bir son olarak yansıtılsa da mücadelemiz bugün olduğu gibi yarın da devam edecek demiştik. O tarihten bugüne kadın cinayetleri ve haklarımıza yönelik saldırılar artarak devam etmiş, iktidarın doğum teşvikleriyle kadın bedeni üzerinden politika yapma cüretini göstermeyi sürdürmüş ve LGBTİ+ lara yönelik nefret siyasetini yeni yasa taslağı ile adım adım büyütmüştür” dedi. 
 
‘Ülkeyi bir dikta rejimi gibi yönetmekten vazgeçin’
 
Dr. Ayşe Uğurlu’nun mesleğinden ihraç edilmesi yönünde soruşturma açılmasına gerekçe gösterilen metnin bir kısmını okuyan Döndü Kurşunoğlu, şöyle konuştu: “Tekrar hatırlatalım: 'Yaşamımız, bedenimiz, kimliğimiz bizim demek için kadın dayanışması ile, güç aldığımız tüm kadınlarla beraber tek adam rejimini yıkacağız. Biliyoruz ki sandıklardan çıkan sonuç ne olursa olsun bizler için mücadele bitmeyecek. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde kendi gücümüze, örgütlülüğümüze ve kararlılığımıza güveniyoruz. Kadınlar olarak kazanılmış haklarımıza sahip çıkalım, kendi bağımsız politikalarımızı taleplerimizi örgütlemeye devam edelim ve kadın düşmanlarına geçit yok demek için diktatörü gönderelim. Erkek egemen ittifaklara teslim olmayan kadınlar olarak diktatörlük rejimine edecek sözümüz bu sistemi yıkacak gücümüz var.’ Ankara Kadın Platformu olarak metnimizin arkasında ve Dr. Ayşe Uğurlu'nun yanındayız. ‘Diktatör’ ifadesini siyasi bir eleştiri değil hakaret olarak görenlere tavsiyemiz; ülkeyi bir dikta rejimi gibi yönetmekten vazgeçin. Kadın düşmanı politikalara son verin, Anayasal protesto hakkını kullanan tüm tutukluları derhal serbest bırakın.”
 
‘Beni ihraç etseler bile geri döneceğim’
 
Ardından hakkında soruşturma açılan Dr. Ayşe Uğurlu ise şunları kaydetti: “'Dayanışma ezilenlerin inceliğidir' derler, dayanışmanız karşısında büyük bir onur ve sevinç duyduk. Üç yıldır meslek örgütü veya demokrasi adına yaptığım tüm faaliyetler adli ve idari soruşturmalara konu edilmiş durumda. Bunun üzerinden baskı ve yılgınlık oluşturmaya çalışılıyor. Baskı ve yılgınlık üzerinden başka insanlar üzerinde de yaratmaya çalışıyorlar. Bu süreç devam ediyor. Beni ihraç etseler bile geri döneceğim. Emin olduğum tek şey budur. Geri döneceğim ve bıraktığım yerden iyi hekimlik uygulamalarıma, kadın hakları, insan hakları ve demokrasi adına üstüme düşen tüm çalışmalara ve görevleri yapacağıma söz veriyorum.”