
8 Mart’tan Newroz’a: Sayın Öcalan’ın perspektifine bağlılıkla alanlara
- 09:08 13 Mart 2025
- Güncel
AMED - Amed başta olmak üzere 89 merkezde kutlanacak Newroz’a ilişkin konuşan TJA aktivisti Hülya Alökmen Uyanık, 8 Mart’la birlikte Newroz’a hazırlandıklarını ifade etti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2025 Newroz programını deklare etti. Bu yıl 89 merkezde “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk / Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu” şiarıyla kutlanacak olan Newroz'un programı, Amed’de 11 Mart’ta büyük bir coşku ve açıklamayla duyuruldu.
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Hülya Alökmen Uyanık, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ardından Newroz’a nasıl hazırlık yaptıklarını anlattı.
Hülya Alökmen, Mart ayının bir bütün olarak değerlendirildiğinde tüm günlerinde hem direniş hem katliam hem de bayramları barındıran bir ay olduğunu belirtti. 21 Mart’ta Newroz olduğunu kaydeden Hülya Alökmen, “Newroz hem Kürt halkı hem de Orta Doğu için önemli bir gündür. Mevsimsel anlamda da kışın bitip bahara geçişi olduğu bir gün… 8 Mart’ı da yaratan bugünlere bir değer halinde getiren kadınların büyük bir direnişi ve mücadelesi oldu. Bu yıl 8 Mart’ta da her gün katledilen kadın ve çocukların gerçekliğiyle yüz yüze kaldığımız için, 8 Mart’ta ‘Kadın Kırımına İsyan Ediyor ve Özgürlüğe Yürüyoruz’ şiarıyla hazırlandık. O dönemde de biliyorsunuz aslında kendi içinde bir sürecin başladığı, Kürt meselesiyle ilgili Türkiye kamuoyunun iyice gündemine girdiği bir süreci de beraberinde yaşıyoruz” dedi.
‘Mücadeleye bir ivme kattı’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya dikkat çeken Hülya Alökmen, “Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu barış ve demokratik toplum projesi perspektifi de kadınlar tarafından da sahiplendi. Şöyle bir durum da var; Sayın Abdullah Öcalan’ın zaten kadın mücadelesine, kadın bakışına, kadın meselesine çözümle ilgili ortaya koyduğu kurtuluş ideolojisi uzun yıllardır tartışılan Kürt kadını, ‘jin jiyan azadî’ felsefesi ile doruğa çıktı. Tüm dünya kadınlarına da ilham olan bir mesele idi. Bu süreçte fotoğraf da olsa haber alabilmek sürecin barış, demokrasi, diyalog ve toplumlar açısından yan yana gelme meselesiyle ilgili kadınlar için sahiplenme ve mücadelelerine bir ivme katmasına neden oldu” diyerek 8 Mart sürecindeki etkinliklere değindi.
‘Kadınları renkleri ve kararlılıklarıyla katılacaklar’
8 Mart’ta alanlardaki en önemli noktaya dikkat çeken Hülya Alökmen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadınlara gönderdiği mektuptan bahsetti. Hülya Alökmen, “Şunu diyebiliriz kadınlar hem 8 Mart’tan aldıkları coşku, birliktelik, dayanışma, meseleye perspektif çözümle ilgili inanç ve iradeyle, 21 Mart Newrozu’na da kendi renkleri ve kararlılıklarıyla katılacaklar” dedi.
‘Taleplerini haykırmaya devam edecek’
“Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için kadınlar uzun yıllardır kampanyalar yürütüyorlardı” diyen Hülya Alökmen, “Geçen sene başlayan bir kampanya da vardı. Sürecin bu şekilde evirilmesi toplumda konuşulan, ‘umut hakkı’ meselesinin de artık yaklaştığını ve en önemli sorun olarak toplumun önünde durduğuyla ilgili bir tespit var zaten. Bunu alanlarda farklı şekilde yıllardır dile getiriyor. Bu dile getirmeyi hem kendi içinde farklı eylem ve etkinliklerle hem de umut hakkı olsun, hem yanında bulunan tutsaklar, hasta ve kadın tutsaklarla ilgili TJA kampanyasındaki taleplerini yüksek haykırmaya devam edecek” şeklinde belirtti.
Çağrıda bulunudu
Hülya Alökmen son olarak şu çağrıda bulundu: “Kürt halkı olarak böyle bir sürece ilk defa girmiyoruz. İnsanlarda kafa karışıklıkları, netleşmede sorunlar sıkıntılar ya da özel savaşın suyu bulandırdığı bir dönemde olabilir. Bunu da çok iyi biliyoruz aslında Orta Doğu’nun en politik toplumu da Kürt halkıdır. Bu nedenle süreci doğru okuyarak ve önümüze koyduğu ödevleri de bilince çıkararak örgütlülüğü daha da artırarak özel savaş politikalarıyla bilincin bulanıklaşmasına izin vermemek olacaktır. Bunun için de Özgür Basını takip etmek oradan kim neler diyor sonucu çıkarılabilinir. En önemlisi de örgütlenerek ancak bu sürece böyle cevap vereceğini bilmek gerekiyor. Bunu söylüyoruz ve halkımıza bugüne kadar en zor dönemlerde bile alanları nasıl doldurup özgürlüğe olan aşklarını dile getirdiğini biliyoruz. Bu Newroz’da da tüm halkımızı, kadınları ve gençleri Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu perspektife ve deklarasyona daha bağlı olarak alanlarda olması çağrısında bulunuyoruz.”