DEM Parti-EMEP görüşmesi sonrası açıklama: Devlet adım atmalı

  • 11:30 10 Mart 2025
  • Siyaset
ANKARA - DEM Parti İmralı Heyeti'nin EMEP ziyaretinin ardından yapılan ortak açıklamada, EMEP, devletin bir an önce süreci hızlandırarak adım atmasını istedi. EMEP, “Yapılan çağrının askıda durması sürecin başka nedenlerle başka sonuçlar doğurması hem Türkiye halkları hem de Ortadoğu halkları açısından hem Türkiye’nin demokrasi güçleri açısından kabul edilemezdir” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Özlem Gündüz ve Saruhan Oluç’tan oluşan heyet, Abdullah Öcalan’dan gelen ve asrın çağrısı olarak nitelendirilen “Barış Ve Demokratik Toplum İnşası” çağrısının ardından DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri siyasi partiler ile ikinci temaslara bugün itibariyle başladı. 
 
İlk ziyareti Meclis’te Halkla İlişkiler Binası 8 Nolu toplantı salonunda  EMEP milletvekilleri Sevda Karaca, İskender Bayhan, EMEP Genel Başkan Seyid Aslan ve MDK üyesi Şükran Doğan karşıladı. 
 
Saat 10.00 itibari ile başlayan görüşme 11.30’da sona erdi. Görüşme yaklaşık 1 buçuk saat sürdü. 
 
‘Devlet ve iktidarın atması gereken adımlar var’
 
Karşılılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını ifade eden Seyid Aslan, İmralı’dan gelen çağrının demokratikleşme açısından önemli olduğunu ifade etti.  Seyid Aslan, "Bu sürecin kendisinin hem parlamentonun hem Türkiye’nin toplam siyasi ve toplumsal alanı etkileyeceği açıktır. Sürecin demokratikleşmeyle sonuçlanması, Kürt sorunun demokratik çözümü noktasında görüş alışverişinde bulunduk. Partimiz hep şunu söyledi Kürt sorunun savaştan çıkması, demokratikleşme noktasında devletin ve iktidarın da adım atması gerektiğini ifade etmiştik. Türkiye’de koşulların olgunlaştırılması ve bu zeminin daha demokratik koşullarda konuşulması için hem İmralı’da tecridin kaldırılması, kayyımların son bulması, bu zeminde siyaset yapanlara karşı tutuklamaların durdurulması, sınır ötesi operasyonlarının durdurulması, demokratik kitle örgütlerinde, siyasi partilerde siyaset yapanlara karşı operasyonların durdurulması, sınır ötesi operasyonların da durdurulması dahil olmak üzere belediye başkanlarının yeniden göreve başlaması toplamda Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemli olacaktır” sözlerini kullandı.
 
‘Barış ve eşitliği mücadeleyle kuracağız’
 
Herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları derhal yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Seyid Aslan, “Bütün bu süreçlerin daha demokratik bir zeminde tartışılması için herkesin üzerine düşen görev ve sorumlulukları acilen yerine getirmesi gerekir. Yapılan çağrının askıda durması sürecin başka nedenlerle başka sonuçlar doğurması hem Türkiye halkları hem de Orta Doğu halkları açısından hem Türkiye’nin demokrasi güçleri açısından kabul edilemezdir. Bu yaptığımız görüşmelerin neticesinde bu sürecin barışçıl, eşit koşullarda, demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi ve çözümün nihayete erdirilmesi bizim için esastır. Bir kaç gündür Suriye’de yaşanan vahim gelişmelere hep birlikte tanık olduk. HTŞ güçlerinin Alevilere dönük katliamlarına tanık olduk. Bir an önce Suriye’deki bu çatışma ortamının son bulması konusunda Alevilere dönük her türlü baskı ve katliam politikalarından vazgeçilmesi konusunda bir kez daha buradan çağrımızı yineliyoruz. Hem Türkiye hem Orta Doğu açısından hem bölgemiz açısından bütün halkların barış içinde eşitlik içinde, eşit hukuka dayalı bir yaşamı hep birlikte mücadele ederek kuracağımızın altını özellikle çizmek istiyorum” diye konuştu.  
 
‘Çağrı 85 milyona yapılmıştır’
 
Ardından söz alan Tuncer Bakırhan , çağrının önce demokratik topluma yönelik olduğunu ifade ederek, “Sayın Öcalan Türkiye’nin şiddet ve çatışmalardan uzaklaşarak demokratik bir zeminde müzakere ve diyalogla meselelerin tartışılması ve çözülmesini o çağrı metninde dile getirdi. Sürecin başarıya ulaşması ve başarılı bir şekilde devam etmesi, aynı zamanda toplumun örgütlü dinamiklerinin toplumsal ve siyasal muhalefetin de bu sürece aktif katılımı ile olur. Bugün EMEP ile yaptığımız görüşmede onlar da 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısını önemsediklerini, önümüzdeki dönem bunun bir barış sürecine evrilmesi için ellerinden gelen katkıyı sunacaklarını belirttiler. Değerlidir kıymetlidir. Memleketin her karış toprağına acı ve kanın düştüğü bir sorunun demokratik yollarla çözülmesinin ne kadar kıymetli olduğunu görüştüğümüz arkadaşlar da dile getirdiler. Bundan sonra bu süreçteki görüşmeleri gelişmeleri hem kamuoyu hem de görüştüğümüz bütün çevrelerle açık şeffaf şekilde aktararak bu sürece desteklerini  almaya çalışacağız. Çağrı, Kürtlere ve DEM Partiye değil, Türkiye’de 85 milyon insana, demokrasi güçlerine, kadınlara gençlere hepimize yapılmış bir çağrıdır. Çatışmasız, savaşsız insanların yaşamlarını yitirmediği demokratik bir Türkiye mücadelesi bu çağrı ile birlikte başlamıştır. Bu çağrı starttır. Bu starttan sonra bu çağrının yerine ulaşması ve karşılık bulması için hiçbir dönem olmadığı kadar daha güçlü bir işbirliğine ve güç birliğine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
 
Heyet 13.00’da CHP Genel Merkezi’ne ziyaret edecek. 
 
Heyet
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile iki görüşme gerçekleştirmiş ardından üçüncü görüşme için heyete, Ahmet Türk, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol dahil olmuştu.