HDK bileşenleri: Demokratik yaşam mücadelesi nasıl terörize edilebilir?

  • 09:03 9 Mart 2025
  • Siyaset
  
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL- HDK bileşenleri, HDK’nin kriminalize edilmeye çalışmasına dair değerlendirmelerde bulunarak “Politik mücadelemize devam ediyor, HDK örgütlenmelerini güçlendirmek için çabalıyoruz. Demokratik yaşam için mücadele vermek nasıl terörize edilebilir?” diye sordu.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik devam eden bir soruşturması kapsamında, 18 Şubat'ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 51 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 51 kişiden 30'u "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanırken, 21 kişi ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. HDK'nin eylem ve etkinliklerinin "suçlama" konusu yapıldığı soruşturmada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 13 Nisan 2011'de avukatlarıyla yaptığı görüşmede, sosyalistleri ve demokrasi güçlerini bir araya getirecek bir çatı partisi kurulmasına yönelik yaptığı öneri, "HDK'nin kurulması talimatı" olarak değerlendirildi. 
 
HDK bileşenlerinden Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Kadriye Doğan ve Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, HDK’nin kriminalize edilmeye çalışmasına dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘HDK hak arayışçılarının çatı örgütüdür’
 
“HDK hak arayışçılarının çatı örgütüdür” diyen Kadriye Doğan, HDK’nin demokrasi mücadelesinin önemli bir ayağı olduğunu vurguladı. Kadriye Doğan, “HDK toplumsal kesimleri, örgütlü kesimleri bir araya getiren yoksulları, işçileri, ötekileri, Kürtleri, Alevileri bir çatı altında topluyor bu demokrasi mücadelesinin önemli bir ayağı. İnsan hakları evrensel beyannamesi içerisinde değerlendirilen kişisel hakları ve toplumsal haklarını kullanan bir yapının yaptığı çağrılar, basın açıklamaları suç olarak değerlendirilmesi kabul edilebilir bir şey değil. İnsanız doğal olarak düşünüyoruz ve taleplerimiz oluyor bunları dillendiriyoruz. Bunları özgürce yaşayabilmek için örgütleniyoruz. HDK, demokrasi mücadelesinin çatısıdır. Yapılanların hukuki bir boyutu yok. Demokrasi mücadelesinin hukuk ayağıyla önünün kesilmesi, engellenmesi toplumun karanlığa itilmesine sebep oluyor. Tüm seslerin kısıldığı bir ortamda bir yaşamın olması mümkün değil. Şiddet sarmalı, korku, baskı iklimiyle toplum teslim alınmak isteniyor. Buna hepimizin karşı çıkması lazım. Bizler bunu reddediyoruz kabul etmiyoruz HDK terörize edilemez.”
 
 ‘Demokratik yaşam için mücadele vermek nasıl terörize edilebilir?’
 
Kadriye Doğan, şöyle devam etti: “Türkiye'de ve dünyada toplumsal taleplerin yükselişe geçtiği bu süreçte HDK toplumsal talepleri ve barış talebini sahiplendi. Barış imza kampanyalarıyla, konferanslarla, panellerle, halk buluşmalarıyla HDK barış sürecini karşıladı. Çorak toprağın yağmura hasreti gibi toplum barışa hasret. Türkiye'deki tüm sol sosyalist, demokratik kesimler Türkiye'de barış talebi ediyor. HDK de bunun çatı örgütü olduğu için barışı istemeyenler, terör ikliminden kendini var edenler bu ortamdan rahatsız oldular. Bunu hukuk sopasıyla engellemeye çalışıyorlar. HDK kriminalize edilemez. Mücadelenin önünü kesmek yerine herkes barış talebine karşılık vermeli. Kadınların cinsiyet olarak ezilmediği, doğanın bu kadar sömürülmediği, ekonomimizin savaşa gitmediği bir demokratik yaşam için mücadele vermek nasıl terörize edilebilir?”
 
‘Demokrasi mücadelesinde HDK ile birlikteyiz’
 
 “HDK renkliliğin adresidir, her türlü farklılığı bünyesinde bulunduran yapıdır onun için HDK yaşatılmalı” diyen Kadriye Doğan, “Aksi halde insanlık adına yazık olur. Bu süreci mutlaka ama mutlaka barışla sonuçlandırıp demokrasiye evirmek tüm toplumun ihtiyacı. HDK’nin 14 yıldır yürüttüğü bir mücadele var. HDK tüm farklılıklar, inançlar, ulusal kimlikler, kadınlar, işçiler, emekçiler, doğa severler olarak birlikte yaşayabileceğimizi gösterdi. Onun için HDK biziz, HDK’yi sahiplenmeliyiz. Demokrasi mücadelesinde HDK ile birlikteyiz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Halklar bizim meşru olup olmadığımıza karar versin’
 
2011 yılından bu yana HDK’nin mücadele yürüttüğünü ancak iktidarın HDK’yi yeni keşfetmiş gibi kriminalize etmeye yönelik iddianameler oluşturduğunu söyleyen Gamze Taşçı, Devrimci Parti olarak da öncellerimizle beraber HDK kurucularındanız. Şuan bir yoldaşımız son operasyonla beraber tutuklandı. Türkiyeli sol, sosyalist, demokrasi güçlerine Kürtsüz siyaset yapın, Kürt sorununa dokunmayın çağrısı. Kendilerinin Türkiye işçi sınıfı ve halkları içerisinde inşa etmeye çalıştığı şövenist politikaya bizi de yedeklemek istiyorlar. Bu yolla Türkiye’de işçi sınıfının, ezilenlerin, kadınların, LGBTİ+ların yaşadığı her sorunda şunu öne sürecekler; ne hakkından bahsediyorsunuz bu ülkede ‘terör’ sorunu var. Sözde terör dedikleri de Kürt halkının haklı talepleri. Kürt halkına ve özgürlük hareketine ise şu mesajı veriyorlar; benim istediğim düzen içi çözümleri kabul edin, teslim olun ve Türkiyeli güçlerden uzak durun. Kürtleri yalnızlaştırarak iki ülke- halk arasındaki devrimci bağı çözmek istiyorlar. Başından beri Türkiye’de her türlü eylem-etkinliği tüm halklara, kitlelere açık bir çalışma yürütüyoruz. Bu nedenle devletin açtığı meşruluk tartışmasını reddediyoruz. Buyursun halklar bizim meşru olup olmadığımıza karar versin” dedi.
 
Biz onlar için ‘beka sorunuyuz’
 
“Tutuklamalarda çok çeşitli politik kimlikleri görmek mümkün” diyen Gamze Taşçı, “LGBTİ+ arkadaşlarımız Erkin Barın ve Yıldız Tar tutuklandı. Kendi varoluşları için mücadele ederken toplumsal mücadelelerin tamamında görebilirsiniz onları. Siyasi iktidar ‘Aile Yılı’ ilan ettiği bu yılı LGBTİ+lara özel düşmanlık ve nefret politikaları ile geçiriyor. Yine aynı şekilde Feminist mücadeleden arkadaşımız da tutuklandı. ‘Jin jiyan azadî’ sloganının hedef alınmasından sonra bağımsız feminist mücadele eden arkadaşımızın tutuklanması feminist hareketin Kürt kadın hareketiyle genel anlamda da Kürt sorunuyla kurduğu ilişkiye dair bir saldırı oldu. Bizler birbirinden farklı stratejileri, yol haritaları, programları olan sol- sosyalist güçler olarak HDK’de buluştuk. Kurucu irade olarak yer aldık. Siyasi iktidar bu birleşik hattı tehlikeli buluyor. Çok haklı. Çünkü biz büyürsek bu sistemin ve iktidarın varlığını üzerine kurduğu her şey yıkılır. Biz onlar için beka sorunuyuz” değerlendirmesi yaptı. 
 
‘Politik mücadelemize devam ediyor’
 
Gamze Taşçı, sop olarak “Bu sızdırdıkları listeler aracılığıyla panik hali yaratmak istiyorlar. Her birimiz ne zaman gelecekler diye bekleyelim istiyorlar. Öyle bir ruh halinde değiliz. Politik mücadelemize devam ediyor, HDK örgütlenmelerini güçlendirmek için çabalıyoruz. Tüm Türkiye halklarını, işçi sınıfını, kadınları, LGBTİ+lar ve ezilen herkesi HDK’de örgütlenmeye çağırıyorum” dedi.