Konya Katliamı'na dönük suç duyurusunun detayları

  • 10:47 2 Eylül 2021
  • Hukuk
ANKARA - Konya'da Dedeoğullarına dönük katliamda kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunan avukat Abdurrahman Karabulut, dilekçesinde soruşturma makamı tarafından alınmayan ve adım adım gelen katliamın detaylarına yer verdi.
 
Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin yaşamını yitirdiği ırkçı katliamla ilgili yürütülen soruşturması devam ediyor. Dedeoğulları’nın avukatı Abdurrahman Karabulut, adım adım gelen katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
 
Dilekçede, Konya İl  Emniyet Müdürü, Meram İlçe Emniyet Müdürlüğünden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Meram İlçe Emniyet Müdürü, Lalebahçe Polis Merkezi Amirliğinden Sorumlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, Lalebahçe Polis Merkezi Amiri , Lalebahçe Polis Merkezi Amirliği'nde çalışan kusurlu personel, dosyanın Cumhuriyet Savcısı, Konya 5'nci Sulh Ceza Hakimi, Konya 3'ncü Sulh Ceza Hakimi ile diğer kamu görevlileri hakkında "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi"  ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından işlem yapılmasını talep etti.
 
Ailenin lehine dair bir koruma kararı alınmadı
 
Dilekçede suç duyurusunun sebepleri ve gerekçeleri de sıralandı. Dedeoğulları ailesinin daha önce de saldırıya uğradığı ve açılan bir soruşturmanın da olduğunun hatırlatıldığı dilekçede, Emniyet Müdürlüğü personelinin ailenin lehine bir koruma tedbiri almadığına dikkat çekildi. Dilekçede, "Dosya savcısı şüphelilerin bir kısmını serbest bırakmış, bir kısmının ise tahliyesini istemiş, ayrıca dosya kapsamında tarafımızca sunulan taleplere ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, Konya 3. ve 5. Sulh Ceza Hakimleri olayın faillerini serbest bırakmıştır. Bunun sonucu olarak, bahse konu şahıslar 30.07.2021 tarihinde akrabaları olan Mehmet Altun vasıtasıyla maktulleri öldürülmesine iştirak etmişlerdir" denildi.
 
Faillerin serbest bırakılması
 
Dedeoğulları'na dönük gerçekleştiren katliama yer verilen dilekçede,  12 Mayıs'ta meydana gelen saldırıda, faillerden Ayşe Keleş, Lütfü Keleş, Veli Keleş, Ali Keleş, Yahya Çalık'ın Konya 5'nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığı, olayda adı geçen faillerden Ali Keleş, İbrahim Keleş ve Ramazan Çalık'ın Dedeoğulları ailesinin 7 üyesini “öldürmeye teşebbüs etmesine” rağmen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli kontrol tedbirinin talep edildiği ve Konya 5'nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından da bu kişilerin serbest bırakıldığı hatırlatıldı.
 
Savcılık ailenin taleplerini dikkate almadı
 
Kamu görevlilerinin ihmaline dair yapılan tespitler arasında 17 Haziran 2021 tarihinde Dedeoğulları’na yönelik saldırıya dair yapılan itirazlar da hatırlatılarak, “Tutuksuz olan şüphelilerin tutuklanması, maktuller lehine ‘uzaklaştırma ve koruma tedbirinin’ uygulanması, faillerden Şerife Çalık hakkında işlem yapılması ve bir kısım soruşturma tedbirlerine başvurulması talep edilmesi dikkat çekilirken, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından taleplerimiz dikkate alınmadığı ve taleplere ilişkin herhangi bir işlem yapılıp, yapılmadığına dair bizlere bir tebliğ yapılmadı” denildi.
 
Avukata tahliye edilenler tebliğ edilmemiş
 
Faillerin tutuklanması için yaptıkları başvuruların dikkate alınmadığının altının çizildiği dilekçede, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın katliam faili olan Mehmet Altun'un ablası Ayşe Keleş'in tahliyesini talep ettiğini, bu talebin ise Konya 3'ncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edildiğine de yer verildi. Ayşe Keleş'in tahliye edilmesinin kendilerine tebliğ edilmediği ve bu karara karşı itiraz etme imkanı verilmediğine vurgu yapılan dilekçede, aynı sorunun Ali Çalık, Yahya Çalık ve Veli Keleş'in tahliye edilmesinde de yaşandığı belirtildi. 
 
'Koruma tedbiri olsaydı cinayet işlenmeyecekti'
 
Dilekçede yaşanan katliama dair şu ifadeler yer aldı: “Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri tarafından, olayın failleri ödüllendirilircesine serbest bırakılmıştır. Cumhuriyet Savcısı hiçbir talebimizi dikkate almamış, şüphelilerin tutuklanmasına ya da maktullerin korunmasına yönelik işlem yapmamıştır. Halbuki kanunen emniyet personelinin ve Cumhuriyet Savcısının, maktullerin korunmasına yönelik bir yükümlülüklerinin olduğu açıktır. Kasıtlı bir şekilde meydana gelen bu ihmal zinciri neticesinde, 30.07.2021 tarihinde Ayşe Keleş'in erkek kardeşi ve diğer şüphelilerin akrabası olan Mehmet Altun, maktullerin evine gelmiş ve vahim bir şekilde tüm maktulleri öldürmüştür. Mehmet Altun bu eylemini, akrabası olan şahısların azmettirmesi ile gerçekleştirmiştir. Eğer emniyet görevlileri ve Cumhuriyet Savcısı gerekli koruma tedbirlerini alsa idi, ya da Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri keyfi bir şekilde şahıslar serbest bırakmasa idi, bu cinayet olayı gerçekleşmeyecekti.”
 
Görevi kötüye kullanma suçu 
 
Hem Dedeoğulları hem de savunma avukatı olarak yaptıkları koruma talepli başvurulara dair gerekli önlemlerin alınmadığı hatırlatılan dilekçede, suçlamalara dair şu tespitlerde bulunuldu: “İlgili mevzuat gereğince, emniyet ve savcılığın koruma tedbiri alma konusunda icrai bir yükümlülüğü bulunmaktadır. Bahse konu makamlar, icrai yükümlülüklerini yerine getirmemiş, bunun sonucu olarak maktuller silahlı saldırı sonucu vefat etmiştir. Mezkur makamlar da icra yükümlülüğünü ihlal etmişler, bunun sonucunda failler serbest kalmış ve neticeten maktullerin öldürülmesine iştirak etmişlerdir. Bu suretle, kamu görevlisi olan şüpheliler ‘Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi’ suçunu işlemişlerdir. Olay kapsamında şüpheliler, maktullerin korunmasına yönelik görevlerini yapmayarak ve tutuklanması gereken kişileri serbest bırakarak görevlerinin gereklerine aykırı davranmış, bunun sonucu olarak maktullerin ölümüne ve dolayısıyla mağduriyetine sebep olmuş, neticeten görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir.”
 
Kamu davası açılması talep edildi
 
Etnik kökene dayalı katliamlarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararının yer verildiği dilekçede, "Kamu görevlileri hakkında müsnet suçlardan soruşturma işlemlerinin yürütülmesini, yapılacak soruşturma neticesinde, şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçlardan kamu davası açılmasını talep ederiz" denildi.