ANKARA - Kobanê siyasi soykırım davası, reddi hakim gerekçelerin sunulmasıyla devam ediyor. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP)  önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê siyasi soykırım davası verilen aranın ardından devam ediyor. 

 

Duruşmanın başında “Özür mahiyetinde birşey okuyacağım” diyen mahkeme başkanı, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 22 Aralık 2020 tarihinde verilen AİHM Büyük Daire Selahattin Demirtaş kararının tercüme yazımını ekinde göndermiştir. Dosyada olan bir evrakı da istemedik. Çeviriler dosyamda yer alıyor” diye belirtti.

 

UYAP kaydı olup olmadığı belli değil 

 

Söz alan Selahattin Demirtaş, dosyaya giren her evrakın UYAP kaydının olması gerektiğini belirtti. Mahkeme başkanı ise “Okumadığımızı söylediniz ya” diye yanıt verdi. Selahattin  ise UYAP kaydında olup olmadığını sorarak, “Yani biz odanıza gelip dosyayı inceleyecek halimiz yok ya UYAP’a bakıyoruz” dedi. 

 

Mahkeme başkanı ise UYAP kaydı olup olmadığını bilmediğini söyleyerek, “Dosya kalabalık olduğu için gelen yazıyı bulamamıştım o yazıyı buldurdum” diye yanıt verdi. 

 

'Yasa dışı delil oluşturuldu' 

 

Reddi hakim gerekçelerini sıralamaya devam eden Selahattin, “İddianamede yüzlerce sayfa ANF adlı haber sitesinden alınmış haber var. Fırat Haber Ajansı olarak bilinen bu haber sitesinde savcının nasıl çıktı aldığına dair dosyada hiçbir belge yok. İddianameye giren konularla ilgili bri tarama yaptılar sosyal medya mesajlarımızın tamamı birden fazla haber ajansında yer almış" dedi. 

 

'Beni tutukladınız ya Yüksekdağ?'

 

Twitter hesabından sahte bir tag ile HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile birlikte ikinci kez tutuklandığını anlatan Selahattin, reddi hakim gerekçelerinden biri olan bu alıntılamaya dairde şunları söyledi: “Sayın Yüksekdağ ve ben ikinci defa tutuklanmadan sadece bir gün önce Ankara Emniyeti tarafından bu ‘tag’ başsavcılığa gönderilmiş ve  biz tutuklanmadan bir gün önce dosyaya girilmiş. Hatta savcı twittin bana ait olup olmadığına bakmamış bunu iddianameye koymuş. Benim adıma atılmış  sahte bir twitten başka hiçbir  delil yoktu. Buna  bağlı olarak 37 kişinin ölümüne sebep olduğumuz iddia edilmiş. Sadece beni tutukladınız ya Yüksekdağ? Sahte hesap benim onun da değil. Savcı  bunu araştırmak zorunda değil mi? Gerçek hesap değil mi? Bunu araştırmalı ama yapmamış. Mahkeme ne yapmış daha şimdi emniyet müdürlüğüne yazı yazmışsınız. Bu hesabın kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla...Neden bu dikkatinizi çekmedi. Madem iddianameyi titizlikle incelediniz, elinizdeki tek delil bu. Sizin için hiç mi birşey ifade etmiyor. Sen iddianameyi bana göndermişsin ama ben itiraz ediyorum. CMK’daki iddianamenin düzenleme usulü maddesini dikkate almadan iddianameyi kabul etmişsiniz. Heyetinizin aynı siyasi amaçla hareket ettiğini kabul etmiş oluyorsunuz. Heyetinizin bizi adil tarafsız yargılamayacağının somut bir göstergesidir.” 

 

Selahattin son olarak, mahkeme başkanın duruşmadan çekilmesini yineleyerek, duruşmanın Temmuz 2023 tarihine ertelenmesini istedi. Selahattin'in savunmasının ardından Figen Yüksekdağ söz aldı. 

 

Duruşma, Figen'in savunmasıyla devam ediyor.