
Ayten Öztürk: Bana ceza verilince işkence yok mu olacak?
- 16:48 19 Mart 2021
- Hukuk
İSTANBUL- Lübnan’da gözaltına alındıktan sonra 6 ay boyunca işkence edilen Ayten Öztürk’ün yargılandığı davada karar çıkmadı, mahkeme ileri bir tarihe ertelendi. Mahkemede beyanda bulunan Ayten, “6 ay boyunca her gün işkence gördüm. Yani bana ceza verilince işkence yok mu olacak. O işkencehanede 7 kişi vardı. Halen işkenceler devam ediyor. Benim ruhumdaki yaralar kapanmadı” dedi.
Lübnan'da gözaltına alındıktan sonra 6 ay boyunca kendisinden haber alınamayan ve çıkarıldığı mahkemede bu süre boyunca işkence bu gördüğünü anlatan Ayten Öztürk'ün tutuklu yargılandığı davanın 30. duruşması İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Ayten’e “kasten öldürmeye azmettirme” ve “anayasal düzeni bozmaya teşebbüs” suçlamaları yöneltiliyor. Ayten’e yöneltilen suçlamaların dayanağı ise aynı dosyada sanık olarak yargılanan bir başka kişinin “Ayten o gün kaldırımdan olanları izledi" beyanı gerekçe gösteriliyor.
Ayten’in, tutsak bulunduğu Silivri Cezaevi’nden mahkeme salonuna getirildiği duruşmada gazeteciler salona alınmadı.
Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmada avukat İsmail Topkaya, tutanağına geçirilen hususların mahkeme başkanınca kısık sesle okunması nedeniyle tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanık müdafisi tüm avukatların uyarılmasına karar verdi.
Ardından söz verilen duruşma savcısı geçmişte verdiği mütalaayı tekrar ederek; Ayten Öztürk'ün tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti bu celse mazeret veren avukatların olması nedeniyle karar verilmeyeceği belirtilerek esas hakkındaki savunmaların alınmayacağını söyledi.
Ardından Ayten’in tutukluluk haline ilişkin beyanlarına geçildi.
‘6 ay boyunca her türlü işkenceyi gördüm’
Dosyada tutuklu yargılanmasını gerektiren bir neden olmadığını ve iki itirafçı sanığın beyanları ile tutsak edildiğini söyleyen Ayten, “2 defa ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Ancak onlarla hiçbir ilgim yok. Onlara emniyette bir resim gösterilmiş, o resmin ben olup olmadığım bile belli değil. Bu yargılama yaşadığım 6 aylık işkencenin devamıdır. Lübnan'dan kaçırıldığımı söyledim. Ancak mahkeme Lübnan'dan kaçırılmama ilişkin hiçbir araştırma yapmadı. Ben tarih veriyorum. Ben Lübnan'da Kadir isimli elçilik çalışanıyla görüştürüldüm. Ertesi gün, kaçırıldım, 6 ay boyunca her gün işkence gördüm. Yani bana ceza verilince işkence yok mu olacak. O işkencehanede 7 kişi vardı. Halen işkenceler devam ediyor. Benim ruhumdaki yaralar kapanmadı” dedi.
‘3 senedir sağlığıma kavuşamadım’
Gördüğü işkenceler nedeniyle 3 yıldır sağlık sorunları yaşadığını belirten Ayten, "Ben somut bir gerçeğim. Sağlık raporları ortada. 3 senedir hala sağlığıma kavuşabilmiş değilim. Elektro şoku anlattım size. Halen bu işkence nedeniyle vücudumda yaralar var. Bu dava bir kişinin öldürülmesi davası değildir. İşkencenin kapatılması davasıdır. Sizi de bu suça ortak olmamaya davet ediyorum" diye konuştu.
Ardından beyanda bulunan avukatlar da Ayten’in tahliyesini talep etti.
Beyanların ardından ara veren mahkeme heyeti, Ayten’in tutukluluk halinin devamına karar vererek, davayı 16 Nisan tarihine erteledi.
Dava hakkında
Lübnan'dan Türkiye'ye iade edilen Ayten Öztürk 13 Mart 2018'de özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi, ancak gözaltına alınmadı. 13 Mart 2018’den 28 Ağustos 2018’e kadar geçen yaklaşık 6 aylık sürede, üstü devlet dairesi, altı işkencehane olduğu belirtilen bir yerde 6 ay boyunca sorgulandığını belirten Ayten, yaşadıklarını İstanbul 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde DHKP-C üyeliğiyle suçlandığı davada anlatabildi: "Gizli bir yerde, 'Biz devletiz' diyen kişiler tarafından gayri resmi biçimde 6 ay boyunca alıkonularak işkence gördüm. Gözaltına alındığım yerde süngerli bir odaya alınıp zorla çırılçıplak soyuldum. Ellerim arkada kelepçeli, gözlerim bağlıydı. 'Konuşmazsan, yıllarca burada tutarız. Vücut bütünlüğüne zarar vermeyiz. Organ nakli dahi yapabilecek imkânımız var. Bizi devlet yetiştirdi. Ölmek için yalvarırsın. Profesyoneliz, burası başka yere benzemez' dediler… 'Burada onur, edep, ahlak yok. Burası cehennemin dibi. Burada Allah, avukatlar, mahkeme yok, biz varız' diyorlardı. 6 aydan sonra, bir minibüsle senaryo gereği ıssız bir yere bırakıldım, gözlerim bağlıydı, kulaklık takılıydı. Uzaktan Ankara'nın ışıkları görülüyordu. Ortaya TEM polisleri çıktı."
Bırakıldığını anlattığı yerden gözaltına alınan Ayten, bu dosya kapsamında tutuklandı. Ayten hakkında 2008 yılında Okmeydanı’nda bir istismar failinin halk tarafından linç edilmesinden sonra hastanede hayatını kaybetmesi nedeniyle bir başka dava ise İstanbul'da devam ediyordu. Bu nedenle de ifadesi alınan Ayten bu dosyadan serbest bırakıldı.
Ankara’da yakalanmasına ilişkin açılan davanın İstanbul’da görülen dava ile birleştirilmesinin ardından kendisini serbest bırakan mahkeme heyeti, tutukluluğa devam kararı verdi.