ÖHD'den savcı ve TEM Şube hakkında suç duyurusu

  • 16:44 15 Mart 2021
  • Hukuk
DİYARBAKIR - ÖHD, MEBYA-DER üye ve yöneticilerine dönük polis ve gardiyan şiddetine dikkat çekerek, soruşturma savcısı ve TEM Şubesi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği  (ÖHD), Diyarbakır Şubesi Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’ne (MEBYA-DER) dönük 27 Şubat 2021 tarihinde yapılan gözaltı operasyonuna ilişkin hazırladığı hak ihlali raporunu, şube binalarında gerçekleştirdiği açıklama ile duyurdu. Açıklamayı şube yöneticisi Muhittin Muğuç okudu.
 
MEBYA-DER’in 29 yönetici ve üyesinin gözaltına alınması sonucunda hukuki süreçleri takip edildiğinin, gözaltı işlemi ardından ve akabinde tutuklanan yönetici ve üyelerin yaşamış olduğu hak ihlalleri tespit edilerek, tüm başvuruların ve itirazların yapıldığının belirtildiği açıklamada, yaşanan olaya, raporun amacına, tespit ve önerilere de yer verildi.
 
Cezaevinde ‘keyfi davranabiliriz’ itirafı
 
Baskında derneğin kapısının kırılarak arama yapıldığı, 60 yaş üstü 7 kişi ve kronik rahatsızlığı olan 3 kişiyle birlikte 13 kişinin gözaltına alındığı hatırlatıldı. Soruşturma sürecinde gerçekleştirilen ev aramalarında Jineoloji dergisi, Yeni Yaşam gazetesi, üye aidat makbuzlarının “suç delili” olarak kabul edilerek el konulduğu, tutuklanarak cezaevine götürülenlerin infaz koruma memurları tarafından psikolojik şiddete maruz kaldığı belirtilen raporda müvekkillerin anlatımlarına da yer verildi. Raporda, “Müvekkillerin anlatımına göre ‘tarafsızlar koğuşu olarak adlandırılan yere gitmeleri için zorlandıklarını, siyasi mahpusların koğuşuna girilirse uzun süre tutuklu kalacaklarını, bu koğuşu tercih etmeleri halinde işlemlerini yapmayacaklarını, okuma-yazma bilmedikleri için keyfi davranabilecekleri ifade etmişlerdir. Bu bilgilere müvekkillerimiz ile hapishanede yapmış olduğumuz görüşme neticesinde vakıf olunmuştur. Aynı şekilde 72 yaşındaki H.A. ve 78 yaşındaki M.S. kaldıkları karantina koğuşunda temizlik malzemeleri kendilerine verilmemiş ve müvekkiller kirli ve sağlıksız ortamda kalmak zorunda bırakılmıştır. İnfaz koruma memurlarının keyfi ve hukuk dışı uygulamalarından haberdar olunduktan sonra sorumlu amirleri ile görüşme gerçekleştirilmiş ve mahpusların hijyen ve temizlik malzemeleri ile gıda ihtiyaçlarına yönelik sorun giderilmiştir” ifadeleri yer aldı.
 
‘Avukatlara hiçbir karar gösterilmemiştir’
 
3 Mart tarihinde MEBYA-DER yönetici ve üyelerine dönük ikinci bir operasyon ile 15 kişinin daha gözaltına alındığının, bu operasyonda ise 60 yaş üstü 7 kişinin, kronik rahatsızlığı olan 5 kişinin gözaltına alındığının hatırlatıldığı raporda, yaşanan hak ihlallerine ilişkin şu bilgilere yer verildi: “Soruşturma savcısından mevcut kararlar istenmiş ancak dosya kısıtlama kararı dışında hiçbir karar avukatlara gösterilememiştir. Yine gözaltı uzatma kararı verilmek üzere müvekkiller adliyeye götürüldüğü esnada müdafilerine haber verilmemiş, Sulh Ceza Hakimliği’nde 5 saat boyunca bekletilmiş, yemek ve su talepleri karşılanmamıştır. Müvekkillerin, kolluk aracılığıyla ‘Avukatlarımıza haber verilmesini ve ihtiyaçlarımızın karşılanmasını istiyoruz’  şeklindeki talepleri ise müdafilerine iletilmemiştir. Yine müvekkilleri ile avukat görüşü yapmak isteyen müdafiler 1 saat boyunca Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi’nde bekletilmişlerdir.”
 
‘Gözaltında psikolojik baskıya maruz kaldılar’
 
Avukatlara, müvekkilleri hakkında gözaltı kararı ve gözaltı uzatma kararının gösterilmediğine dikkat çekilen raporda, avukatlara soruşturma savcısı tarafından,  “Terörle Mücadele Şubesi’nin kapısında ambulans bekletiyorum” şeklinde bilgi verildiği,  8 gün süren gözaltılar esnasında “gözaltı biriminin sağlık koşullarına uygun olmaması sebebiyle” 2 kişinin hastaneye kaldırıldığı bilgisi paylaşıldı. Raporda gözaltı sırasında yaşananlar şu şekilde özetlendi: “Müvekkillerinin, gözaltı süresi boyunca ifade alma veya avukat görüşü adı altında ‘mülakat’  ismi verilen gayri hukuki uygulamaya maruz kalmaları, sadece ifadeden bir gün önce dahi saat 22.00 itibariyle 4 defa çağrılmaları ve psikolojik baskı altına alınmaları, yine sağlık koşullarının kötüleşmesi sebebiyle susma hakkını kullanacağını söylemeleri üzerine Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli ve ifadede hazır bulunan memurlar tarafından, müvekkillerinin baskı altına alındığını ve ifade vermeleri yönünde Diyarbakır TEM Şube Amiri ve ifade odasında bulunan ve tutanakta imzaları bulunan memurlarca ifade vermeleri yönünde baskı kurulduğuna tanıklık etmişlerdir. 1 saat 10 dakika boyunca ifade odasında bekletilmiş ve psikolojik baskıya maruz kalmışlardır. Bu hususları ifade tutanağına geçirmek istemeleri üzerine yine kollukça engellenmişler ve tüm bu hususları müdafi olarak haricen tutanağa bağlayıp soruşturma dosyasına ibraz ederek soruşturma savcısını durumdan haberdar etmişlerdir.”
 
'Avukatlar engellendi’
 
Dosyaya 8 Mart tarihinde Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni dahi alınmasına gerek duyulmadan 16 ÖHD’li avukatın şüpheli olarak eklendiğinin de kaydedildiği raporda, “Gözaltındaki kişilerin adliyeye sevk edildiği sırada müvekkillerini görmek isteyen Avukat Muhittin Muğuç TEM Şube görevlileri tarafından engellenmiş ve dosyaya giremeyeceği söylenmiştir. Soruşturma savcısı karar alma ve karar tebliğ süreçlerini tüm bu süreçte TEM Şube aracılığıyla yerine getirmiş, savunmanın asli unsuru olan avukatlara yönelik hukuki bir tutum sergileyememiştir. Derneğimiz avukatlarının ısrarı neticesinde soruşturma savcısı ile görüşme yapılmış ve elinde herhangi bir karar olmadığını, avukat isimlerini tek tek bilmediğini ancak resen soruşturma başlattığını, soruşturmaya gerekçe olarak da MEBYA-DER’de bulunan bir A4 kağıdında 18 avukatın vekaletname sicil bilgilerinin olduğunu tarafımıza beyan etmiş, bu hususta yine görüşmede bulunan avukatlar tarafından tutanak altına alınarak soruşturma dosyasına ibraz edilmiştir. Yine kolluk aracılığıyla iletilen bilgiler neticesinde gözaltı süreci boyunca avukatlık yapan Muhittin Muğuç, Gulan Çağın Kaleli, Şilan Çelik, Berdan Acun ile ayrıca 14 avukatın daha dosyada şüpheli olması sebebiyle bu soruşturma kapsamında müdafilik yapamayacağı öğrenilmiştir” ifadeleri yer aldı. 
 
Soruşturma savcısı ve TEM Şubesi hakkında suç duyusu
 
Soruşturma savcısı hakkında HSK’ye şikayette bulunulduğuna ve Diyarbakır TEM Şube’de soruşturma kapsamında görevi bulunan memurlar hakkında da “görevi kötüye kullanma suçu” kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunun belirtildiği raporda şu tespit ve önerilerde bulunuldu.
 
“*MEBYA-DER yönetici ve üyelerine dönük yapılan gözaltı işlemi sırasında, gözaltı kararının ve gözaltı uzatma kararının avukatlara ibraz edilmemesi CMK 159.maddeye tamamen aykırıdır. CMK uyarınca gözaltı kararını vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısıdır. Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alma emrini kural olarak yazılı şekilde kolluk birimlerine vermesi, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde sözlü talimat verebilse dahi sonrasında mutlaka yazılılık şartı getirilmiştir. Ancak avukatlar 8 gün boyunca soruşturma savcısı ile görüşmelerine rağmen bu karara ulaşamamışlardır. Dolayısıyla karar olmaksızın gözaltında tutulanlar açısından kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.
 
*AİHM içtihatlarında da belirtildiği üzere yerel mevzuat nasıl düzenlenmiş olursa olsun 4 günü geçen gözaltı işleminin açıkça AİHS 5.maddenin yani kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlali olduğunu belirtmiştir.
 
*60 yaş üstü kişilerin ifadeye çağrılabilecekken kirli, havasız ve dar mekanlarda tutulmasının yanı sıra, kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin su ve yemek ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması AİHS 3.madde uyarınca açıkça kötü muameledir.
 
*Soruşturmanın en başından beri müdafilik görevini ifa eden avukatların CMK 151.madde gereğince hiçbir belge gösterilmeksizin keyfi bir şekilde dosyada müdafilik yapmasının engellenmesi Avukatlık Kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil etmiştir.
 
*Soruşturmanın başlangıcı ve yürütülme safhası da göz önünde bulundurularak bu dosyanın mevcut soruşturma savcısından alınması, hukuka aykırı tüm işlemler değerlendirilerek soruşturma savcısı ve Diyarbakır TEM Şube görevlileri hakkında soruşturma başlatılması gerekmektedir.
 
*Hapishane koşullarının yanı sıra pandemi koşulları da dikkate alınarak tutuklanan yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan kişileri tahliye edilmesi gerekmektedir.
 
*İfade aşamasına savcılık makamının kararıyla dahil olmalarına izin verilmeyen avukatların yapmış olduğu itirazların derhal bir karara bağlanması gerekmektedir.”