Şebnem Korur Fincancı: Dayanışmamız sürecek

  • 14:42 3 Şubat 2021
  • Hukuk
İSTANBUL- Özgür Gündem gazetesi ile dayanıştıkları için yeniden yargılanan insan hakları savunucusu ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı dava öncesi yaptığı açıklamada, “Biz cezasız kalmayacağını bile bile bu dayanışmayı başından beri sürdürüyoruz. Onların belirsizlik rejimleri varsa bizlerin de dayanışmamız var” diyerek kararlılık mesajı verdi.
 
Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldıkları için yargılanan ve haklarında verilen beraat kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulan Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu ve gazeteci-yazar Ahmet Nesin’in yeniden yargılanmalarına başlandı.  Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava öncesi sivil toplum örgütleri adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
Açıklamaya sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Barış Akademisyenleri, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcileri de katıldı. Açıklamada ilk olarak söz alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, dava hakkında bilgi verdi. Ardından ise Şebnem söz aldı. 
 
Şebnem Korur Fincancı: Dayanışmayı sürdüreceğiz
 
Şebnem şunları söyledi: “90’larda binası bombalanan, gazetecileri öldürülen Özgür Gündem’in yeniden saldırı altına olması ile birlikte biz onların yadırgadığı dayanışmayı sergiledik. Dayanışma cezasız kalmaz bu ülkede. İfade özgürlüğü her tarafta mümkün olmaz. O nedenle hızla bir cezalandırma süreci. Ama garip eşitsiz ve anlaşılmaz bir cezalandırma süreci oldu. Burada dostların dayanışmasını görüyoruz. Evet dayanışma esas. Biz cezasız kalmayacağını bile bile bu dayanışmayı başından beri sürdürüyoruz. Bugün Çağlayan’dayız, dün Kadıköy’deydik, ondan önceki gün de Boğaziçi’ndeydik. Öğrencilerde akademisyenlere, açlardan yoksullara, bu süreçte işsiz aşsız bırakılanlara, salgında çalışmak zorunda bırakılanlara ve salgında canla başla çalışan sağlık emekçilerine, dünyanın dört bir yanında neoliberal politikalara karşı hep dayanışma içinde olduk, olmayı da sürdüreceğiz."
 
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
 
Ülkede sivil toplum örgütleri olarak dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu göstermek adına çalışma yürüttüklerinin altını çizen Şebnem, beraat kararının bozulmasına tepki gösterdi. Şebnem, “Onların belirsizlik rejimleri varsa bizlerin de dayanışmamız var. Bu dayanışma biz haklarımızı alana kadar, ifade özgürlüğü bu dünyada yeniden hakim olana kadar, özgürlükler, demokrasi, insan hakları bu dünyada hakim olana kadar, barış bu dünyada kim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye belirtti.
 
Erol Önderoğlu: Bir çiçekle bahar gelmez
 
Daha sonra söz alan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da yargılanma süreçlerine dikkat çekti. Erol, “Hatırlarsanız gazeteciler guruplar halinde tutuklanıyor, guruplar halinde Çağlayan Adliyesi'ne getiriliyordu. Ben buradaki dosyaları takip ediyordum. Arkadaşlar bir çiçekle bahar gelmez. Çünkü bugün yüzlerce gazeteci yargı tacizi altında ya hapishanede ya da adli kontrol cezasında. Gazeteciler zaten sokakta hapishane ruhuyla yaşıyor ya da yurt dışı yasağı adı altında gazetecilik yapması engelleniyor. Bir çiçekle bahar gelmez çünkü beraat eden kişilerin dahi kesin bir şekilde beraat ettiklerinden emin olmadığı bir ülkede hukuk devleti yoktur” dedi.
 
‘Meslektaşlarımın tattığı tutukluluğu tattım’
 
Şebnem'in TTB Başkanı seçilmesi ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef alınması ile beraat kararının bozulmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Erol, “Bugün mahkemeye çıkınca ne bekliyorsunuz sorusunu soracak olursanız ben Türkiye yargısından artık hiçbir şey beklemiyorum. Benim durumumun yüze çıkması için yüzlerce meslektaşlarımın muhalif siyasetçinin eleştirel insan hakları savunucusunun durumunun bir nebze iyiye gittiğini görmek lazım. Oysaki 26 yıllık RSF temsilciliği dönemimde ilk defa 5 yıl önceki bir soruşturmaya tabii tutuldum. Yıllarca birçok meslektaşımın tattığı tutukluluğu tattım. İlk defa 5 yıllık yargı tacizi denilebilecek durumla karşılaştım” ifadelerini kullandı.
 
Davayı takip etmek için Türkiye’ye gelen RSF Almanya ve Fransa temsilcileri de yapılan bu yargılamanın hukuksuz olduğunu belirterek, dayanışmaya devam edeceklerini kaydetti.
 
Açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi. Kimlik tespiti ile başlayan duruşma savunmalar ile devam ediyor.