Ayşe Gökkan yargı tacizinde: 83 gözaltı, 215 dava

  • 09:05 30 Ocak 2021
  • Hukuk
Şehriban Aslan 
 
DİYARBAKIR - TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın tutuklanmasını değerlendiren avukatı Berfin Gökkan, müvekkilinin 18 celsedir yargılandığını, 18 celsenin 10’unda gizli tanıkların dinlendiğini ve 8 celsenin yalnızca 3’ünün müvekkiline ayrıldığını söyledi.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında “Örgüt yöneticisi olmak” ve “Örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması görüldü. Duruşmaya katılmayan Ayşe hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Aynı gün gözaltına alınan Ayşe, 28 Ocak’ta mahkemeye çıkarıldı ve avukatları ile birlikte savunmasını yaptı. Savunmadan sonra Ayşe Diyarbakır T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
 
Ayşe yürüttüğü kadın mücadelesi nedeniyle 83 kez gözaltına alındı, hakkında 215 dava açıldı, 600 kez mahkemelere gitti, bir gün içinde ise 17 defa mahkemeye gitti.
 
Ayşe’nin avukatı Berfin Gökkan verilere bakıldığında müvekkilinin 2016 yılından bu yana yargının taciziyle karşı karşıya olduğunu belirtti. 
 
‘Hazır edilmesine dair karar çıkarılmadı’
 
Ayşe’ye ceza verildiğinde yüzüne okunmadığını söyleyen Berfin, Ayşe’nin kuvvetli suç şüphesi, delil karartması, kamu düzenini bozma ve tehlike oluşturabileceği iddialarıyla tutuklandığını belirtti. Berfin, mahkemenin, Ayşe’nin tutuklanması için karar çıkardığına ifade ederek şunları dile getirdi: “Kararın çıktığı gün Ayşe Gökkan’ı gözaltına aldılar. 28 Ocak’ta da mahkemeye getirilip ifadesi alındı. Ki kendisinin savunmasının alındığı dosya iki ay önce ana dosyasıyla birleşen bir dosyaydı. İki ay önce de duruşması yapıldı. Ayrıca ne ara kararda ne de birleşen dosyaların tensibinde Ayşe Gökkan’ın hazır edilmesine dair karar çıkarılmadı. Zaten biz bunu mahkemeye ısrarla söyledik. Son savunmasında davetiye çıkarmamıştı.”
 
‘Araştırmaların tekrar yapılması istendi’
 
Dosyada bahsedilen tek delilin gizli tanık beyanları olduğunu söyleyen Berfin, “Ayşe Gökkan 2017 yılında tutuklandığında tüm deliller dosyada mevcuttu. Ekstradan bir delil toplamaya da gerek yoktu. Son duruşma zaptındaki ara kararlarda da müvekkilimin sosyal medya hesaplarının olup olmadığına ilişkin araştırma yapılması istenmişti fakat bu araştırma zaten daha önceden yapılmıştı. Yurt dışına giriş çıkışları soruldu. Yine 1991 yılından bu yana yolcu sorgulaması dosyada var. Bunların hepsi dosyaya verilen süstü. Duruşmaya katılmadığını gerekçe gösterip yakalama emri çıkarmaları da dosyaya verilen bir başka süstü” şeklinde konuştu.
 
‘AİHM’in Türkiye’den istediği savunma yanıtsız kaldı’
 
Mahkeme heyetine, yapılan tüm işlemlerin açık olduğunu ve buna rağmen bunların gerekçe yapılmasının doğru olmadığını söylediklerini kaydeden Berfin şöyle devam etti: “Zaten başkan hiçbir sorumuza cevap vermedi. Tek verdiği cevap müvekkilimin son dosyasıydı. İki ay önce birleşen dosyadan dinleneceğini söyledi. Ayşe Gökkan savunmasında da özellikle kaçmadığını, kaçmayacağını ve bu ülkede olduğunu vurguladı.  Ayrıca müvekkilime 2016 yılından beri çok ciddi bir yargı tacizi var. Fakat kadın ve insan hakları savunucularına bir yönelme söz konusu olduğu da AİHM tarafından belirtiliyor. Bu nedenle AİHM Türkiye’deki yargılamalarda yargıçların kovuşturma ve kovuşturma yürüttüğünü ve bu soruşturmaların hak ihlali yarattığını ve Türkiye’den savunma istediğini söyledi. Ama Türkiye bu savunmayı yine yanıtsız bıraktı. AİHM yine Selahattin Demirtaş ve diğer HDP milletvekillerinin dosyalarına ilişkin kararların siyasi sebeplerle tutuklama ve hüküm verildiğini söyledi.” 
 
‘Amaç esir almak’
 
“2017 yılından beri uluslararası af örgütünün, insan haklarının ortak platformunun raporlamaları var” diyen Berfin, “Bu raporlamada bir sürü insanın hak ihlaline uğradığı söyleniyor. AİHM’in kararlarını yerel mahkemeler uygulamak zorundadır. Bunun için Yargıtay ya da istinafa gitmeye gerek bile yok. Bu hukuksuzluk ortadan kaldırılabilir. Anladığım kadarıyla 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi de daha önceki dosyalarında tutuklama nedenlerinin gerekçeli olmadığını ve burada amacın esir almak istendiğini gösteriyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Hayatı felç edildi yine de bir yere gitmedi’
 
Berfin son olarak şu sözleri kullandı: “Ayşe Gökkan zaten insan hakları savunucusu, kadın hakları savunucusu ve bu doğrultuda mücadele eden biri olduğunu mahkemeye belirttik. Hem 9 hem de 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazımızı ettik. İtirazlarımız reddedildi. Tekrar itirazda bulunacağız da bundan vazgeçmeyeceğiz. Müvekkilimize dönük bir yönelme söz konusu var, müvekkilimiz gözaltına alınıyor. Bırakılıyor. 10 gün sonra tekrar alınıyor. Yaklaşık üç yıldır hayatı felç oldu. Buna rağmen bir yere gitmedi gitmek de istemedi. Bir hukukçu olarak hukuk mücadelesini vereceğiz.”