Dilan Babat 

 

VAN - “Gerilla ve şehit” kavramını kullandığı için hakkında dava açılan avukat Harika Günay Karataş Kurt, aynı mahkemenin hem iddianameyi hazırladığını hem de yargılanma sürecini gerçekleştirdiğini söyledi. Harika, Savunma hakkının mahkeme eliyle alaşağı edildiğini belirtti.

 

Türkiye’de yargının tekelleşmesi ile birlikte avukatlara yönelik baskılarda devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “reform” söylemleri ile birlikte halkta ve avukatlar üzerinde tutuklanma gözaltılar “reformun” nasıl geleceğini ise gözler önüne seriyor. Ülkede savunma hakkı bitmiş noktada iken, avukatların duruşma salonlarında müvekkilleri için yaptıkları savunmalar ise soruşturma konusu. 

 

‘Aynı mahkeme şikâyet edip iddianame hazırlayıp yargılama kararı verdi’

 

2018 tarihinde Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde girdiği bir duruşmada savunma yapan Avukat Harika Günay Karataş Kurt, “gerilla” tabiri kullandığı iddiasıyla Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatıldı.  Başlatılan soruşturmanın ardından yine Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı yine aynı mahkeme tarafından yargılanma yapıldı. “Örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla açılan davada Harika’ya 1 yıl hapis cezası verildi. 

 

İstinaf: Eleştiri amacıyla yapılan düşünceler suç oluşturamaz

 

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilen dosyada Mahkeme, “yeniden değerlendirilmesi yönünde karar vererek dosyayı bozarken” gönderilen gerekçeli kararda şunlar belirtildi:  ''23.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı kanunun 13. Maddesi ile 3713 sayılı kanunun 7. Maddesinin 2. fıkrasına 4. cümle olarak; 'haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz' ifadesinin eklenmiş olması karşısında, sanığın terör örgütü propagandasını yapma suçuna ilişkin hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,..'' gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştı” denildi. 

 

Tarafsız mahkeme ilkesi zedelendi 

 

Dosyanın istinaftan dönmesinin ardından Harika’nın avukatı, temyiz yolunun açık olmasından kaynaklı mahkemenin verdiği karara itiraz da bulundu. İtiraz dilekçesinde, Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin “tarafsız ve bağımsız” olarak yargılamayı yürütemediğini mahkemenin nihai kararı veren mahkemenin yargılamanın başından sonuna kadar davaya ilişkin başka rollerin üstlendiğinden ötürü “tarafsız mahkeme” ilkesinin zedelendiği belirtildi. Dilekçede ayrıca,  kişinin kendi davasının yargıcı olmayacağı, mahkemenin uyuşmazlığın çözümünü de dürüst yargılanma hakkının da ihlal edildiği ifade edildi. 

 

‘Hukuk eliyle bir parmak salama aslında’

 

Hakkında verilen cezaya ilişkin konuşan avukat Harika Günay Karataş Kurt, mahkemenin suç duyurusunda bulunmasından ziyade yargılanmanın başına gelinmesi gerektiğini belirtti. Durumun savunma hakkının kısıtlanması ile ilgili olduğuna dikkat çekti. Harika, “Yargılanan kişilerin savunuculuğunu yaparken, maalesef mahkemeler tarafından o suçla ya da kişilerle özdeşleştiriliyoruz. Özellikle devlet ahlakına sahip olmadığımız düşünüp değerlendirildiğinde çok yaygın bir kanaat ortaya çıkıyor. Söz konusu mahkemede savunma yaparken, hayatını kaybeden bir gerilla ile ilgili “şehit” kavramı kullandığım için hakkımda bir suç duyurusunda bulunuldu. Jet hızı ile bir iddianame düzenlendi ve aynı mahkeme tarafından yargılandım.  Aslında bu şu demekti; bizim ahlakımıza göre davranmasanız, ölülerinize de ne isim vermeniz gerektiğine biz karar veriyoruz, değerlerinize de nasıl tanımlamanıza da biz karar veriyoruz(un)  aslında söze dökülmüş hali ve hukuk eliyle bir parmak salama aslında” ifadelerini kullandı. 

 

‘Savunma hakkının kutsallığı mahkeme tarafından alaşağı edildi’

 

Kendi şahsında savunma makamına yönelik bir atak olduğunu da ifade eden Harika son olarak şunları belirtti: “Hukukun en temel ilkeleri adil yargılanma ve savunma hakkının kutsallığı bu anlamda söz konusu mahkeme tarafından alaşağı edildi. Bu duruşma esnasında tarafımca da mahkemeye bildirildi. Savunmamı yapan değerli meslektaşlarım tarafından da bildirildi. Ancak bu bir yargılamadan ziyade devletin bir ideolojik aygıtı olarak intikam alma saikiyle hareket etmesinden kaynaklı ‘sizin hoşunuza gitmeyen kelimeleri hoşumuza gitmeyen yerlerde söylediğiniz de hukukun sadece size kesin olan kısmını sizin kafanızın üzerinde gezdiririz (in) vücut bulmuş hali.”