‘Cinsel saldırı eşe karşı işlenince suç olmaktan çıkıyor mu?’

  • 09:10 29 Ocak 2021
  • Hukuk
Melike Aydın 
 
İZMİR - Cinsel saldırı dahil 4 ayrı suçtan yargılanan Kadir Özdemir’e sadece ‘yaralama' suçundan HAGB verilmesine tepki gösteren dava avukatı Melike Göker, “Neden cinsel saldırı suçu eşe karşı işlenince kamu suçu olarak kabul edilmiyor?” diye sordu.
 
İzmir’de boşanma aşamasındaki Ela Emine Özdemir’e yönelik “cinsel saldırı”, “yaralama”, “hürriyeti kısıtlama” ve “hakaret” suçlarından yargılanan fail Kadir Özdemir’in davası Karşıyaka Adliyesi 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Mahkeme heyeti, 21 Ocak günü görülen duruşmada, failin yargılandığı “cinsel saldırı” suçundan kovuşturmaya yer olmadığına, “hürriyeti kısıtlama” suçundan beraatına “yaralama” suçundan ise verdiği cezanın hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar vermişti. 
 
Ela’nın avukatı Melike Göker, davada fail hakkında verilen kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Ela’nın can güvenliği yok’
 
Ela’nın can güvenliğinin tehlikede olduğunu belirten Melike, mahkemenin kararını İstinafa taşıyacaklarını belirterek, “cinsel saldırı” suçunun eşe karşı işlenmesinin kamu suçu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan Ela’nın banka hesaplarının failin kontrolünde olduğunu söyleyen Melike, ayrıca Ela’nın hürriyetinin kısıtlandığı için hiçbir şekilde darp raporu alamadığını belirtti. Melike, “Ela, boşanmak istediği için Kadir Özdemir tarafından öldürülmekle tehdit ediliyor. ‘Yüzüne kezzap atılan kadınları görmüyor musun’ deniliyor. Başını kapaması yönünde baskı yapıyormuş. ‘Hiçbir şekilde evden çıkamıyorum’ diyor. Bir de geldiği zaman da (fail erkek) gülümseyerek cevap veriyor. Bu nedenle bu dosyada müvekkilimin can güvenliğinden endişe ediyoruz” dedi. 
 
‘Tebligatını karakoldan almadığı için ceza verilmedi’
 
Şiddete maruz bırakılmış kadınların itiraz edilse bile anında darp raporu almalarının önemli olduğunu vurgulayan Melike “Mutlaka kamera kaydı vardır, duyan biri vardır. Kendinizi güvene alabildiğiniz bir yere kaçın ama mutlaka uzaklaştırma kararı isteyin. Bizim dosyamızda uzaklaştırma kararlarından karşı taraf kararları almadığı için tazyikli hapis kararı çıkmadı ama bu hep böyle olacak anlamına gelmiyor” diye belirtti. 
 
'Ela bir kez daha şiddete maruz kaldı'
 
Ela’nın dijital bankacılık yoluyla avukatına para aktardığını söyleyen Melike, Kadir Özdemir’in bunu fark etmesi üzerine Ela’nın bir kez daha şiddete maruz kaldığını, bu olay üzerine Ela’nın uzaklaştırma kararı aldırdığını dile getirdi. Uzaklaştırma kararlarının genel olduğunu aynı zamanda çevreden de uzaklaştırma kararı alınması gerektiğine vurgu yapan Melike, “ Ev ibaresi geçmediği için sürekli eve girmeye çalıştı. Evin tahsisine yönelik talepte bulunduk. Uzaklaştırma kararından sonra iki suç daha işledi. Yine apartmana girip ölümle tehdit etmiş. O konuda da suç duyurumuz vardı” dedi. 
 
‘Uzaklaştırma kararı farklı yollarla tebliğ edilebilirdi’
 
Uzaklaştırma kararının faile tebliğ edilmediği için tazyikli hapis kararı da verilmediğini sözlerine ekleyen Melike, “Hangi suç işleyen, suç işlediğini bile bile karakoldan gidip tebliği alır? Günümüzde basit bir davayı bile mesajla bildirebiliyoruz. Neden bunun sadece bildirilmesi yetmiyor? Adresi de belli” ifadelerini kullandı. 
 
Cinsel saldırı suçuna takipsizlik kararı
 
Failin Ela’ya yönelik işlediği beş ayrı suçun farklı tarihlerde olduğu için tek dosyada toplanamadığını söyleyen Melike,  sözlerini şöyle sürdürdü: “Davada hürriyeti tahdit suçundan hiçbir şekilde bahsedilmedi. Eşe karşı cinsel saldırı suçundan takipsizlik kararı verildi. Hakaretten beraat verildi, sadece yaralamadan ceza aldı. Diğer iki suçu da var, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması var. Bu da beş yıl içinde kasıtlı hiçbir suça karışmamadır. Diğer suçlardan ceza aldığında da üç yılın altında kalacak ve yine yatarı olmayacak. Bunu herkes biliyor.”
 
‘Eşe karşı işlenen cinsel saldırı neden kamu suçu değil?’
 
Cinsel saldırının katalog suçlardan olduğu için fail hakkında derhal tutuklama kararı verilmesi gerektiğini ancak aynı suçun ‘eşe karşı işlendiğinde’ ceza verilmediğini kaydeden Melike, Ela’nın “Aynı evde yaşıyorum, korkup şikayet edemem ki” dediğini aktardı. Melike, “Eşe karşı sadece yaralama suçu kamu suçudur. O zaman neden cinsel istismar suçunu kamu suçu olarak kabul etmeyip de şikâyete tabi tutuyoruz? Yargıtay’ın kabul ettiği teamüllere göre müştekinin samimiyetle verdiği ifade de aslında sanığın ifadesinden daha baskın kabul edilir. Oysa müvekkilimin izninin dışında gerçekleşmiş ve bunun şikâyetini de yapıyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Verilen kararların hukukla ilgisi yok’
 
Son duruşmada verilen HAGB kararının yanlış olduğunu vurgulayan Melike, “Burada mağdura zarar var mı diye sorulmadı. Zararın giderilmesine dönük bir açıklama yok. Ayrıca bu karar verilemez. Aynı zamanda eksik hürriyeti tahdit suçu var. Polis nezdinde çıkarılmış. O zaman neden kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna ilişkin bir hüküm verilmedi? İstinafa da verilen takipsizliğe de itiraz edeceğiz. Eşe karşı cinsel saldırı suçu için neye dayanarak takipsizlik kararı verilmiş, hakaret tehditten beraat var. Neye dayandığını bilmiyoruz” diye konuştu.