Safiye Alağaş

 

BİNGÖL - Bingöl'de 7 yıl önce zihinsel engelli kadına tecavüz eden fail hala bulunamadı. Dosya avukatlarından Nuran Aydın dosyanın sürüncemede kaldığını ve zaman aşımı riski olduğunu söyledi.

 

Bingöl'ün Genç İlçesi Yayla Köyü'nde yaşayan 19 yaşındaki zihinsel engelli B.Ç.  Aralık 2013 tarihinde rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede 5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı. Olayın ardından devlet korumasına alınan B.Ç., kız bebek dünyaya getirmişti. Bebekten doğduktan sonra DNA testi için örnek alınmıştı. Soruşturma kapsamında psikolog eşliğinde ifadesi alınan B.Ç. kendisine tecavüz eden kişiye dair bilgi verememişti. Soruşturma aşamasında gizlilik kararı getirilen dosyada,soruşturmayı başlatan savcılık, 22 gün içerisinde soruşturmayı tamamlayarak, B.Ç.'nin fail hakkında şikayetçi olmadığı ve rızası olduğu gerekçesiyle hazırladığı fezlekede "Meçhul fail" olarak geçen kişi hakkında soruşturmaya yer olmadığına karar vererek dosyayı kapattı.

 

'Soruşturma yeniden açıldı'

 

Savcılığın soruşturmayı kapatma kararı vermesinin ardından B.Ç.'nin ağabeyi M.Ç. bir üst mahkeme olan Muş Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Üst mahkemenin M.Ç.'nin itirazını kabul etmesinin ardından olayla ilgili ikinci bir soruşturma açıldı. Genç Cumhuriyet başsavcılığı psikolog eşliğinde B.Ç.'nin yeniden ifadesini aldı. İfade sırasında B.Ç.'ye üç kişinin fotoğrafı gösterildi. B.Ç. İ.Ö. isimli kişiyi teşhis etti. Teşhisin ardından İ.Ö. hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak İ.Ö.'nün hakkında yakalama kararı çıkarıldığından haberdar olduğu iddia edilerek gizlice köyü terk ettiği ileri sürüldü.

 

Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütülen yargılamada İ.Ö. hakkında 19 yıla kadar hapis cezası isteniyor. B.Ç., ifadesinde İ.Ö.'nün kapıyı çaldığını açmaması üzerine pencereden içeri girdiğini ve burnuna mendil götürerek bayılttığını ileri sürdü.

 

Köylülerden aileye baskı

 

Yaşanan olay nedeniyle aile birçok kez gazetecilere konuşarak köylülerin kendilerine baskı yaptığını, kendileriyle görüşmediğini söyledi. Aile köylülerin “Namusunuzu temizleyin” diyerek B.Ç.'yi öldürmeleri için baskı yaptığını anlattı. Anne R.Ç. yine verdiği röportajda, kişi veya kişilerin gereken cezayı almasını istediğini belirtti.

 

'Tüm köyden DNA testi alınmasını talep etti'

 

Davanın ilk duruşmasında ifade verene B.Ç.'nin ağabeyi M.Ç., sanık olan İ.Ö.'nün olayın faili olduğuna inanmadığını, olayda bir çok failin olabileceğini söyledi. M.Ç.'nin köyde olmadığı için olayın onun üzerine yıkılmak istendiğini, İ.Ö.nün isminin kardeşine söylettirildiğini vurguladı. M.Ç. İ.Ö.'nün olayın faili olduğuna inanmadığından tüm köyde DNA testi yapılması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, ilk olarak sanık İ.Ö’de DNA testi alındıktan sonra talebi değerlendireceğini ileri sürdü. Mahkeme yine Diyarbakır Barosu, Bingöl Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi'nin müdahillik talebini reddetti.

 

Mayıs 2014 tarihinde görülen ikinci duruşmaya katılan B.Ç., olay günü İ.Ö.'ün kapıyı çaldığını kapıyı açtığını ve kapıyı açtıktan sonra İ.Ö.'nün kendisine yumruk vurarak bayılttığını söyleyerek çelişkili ifade verdi. B.Ç. şikayetçi olmadığını ve kamu davasına katılmak istemediğini belirtti.

 

'Beyanlarını kabul etmiyoruz'

 

B.Ç.'nin avukatı ise "Mağdurun beyanları çelişkili bilgiler içeriyor. Bu yüzden bu aşamada beyanlarını kabul etmiyoruz. Fail kimse bulunmasını talep ediyoruz. Bir failin olduğunu ve bunun örgüte katıldığı söyleniyor. Köyde mağdura bu eylemi gerçekleştirebilecek kişilerden kan örneği alınarak DNA testi yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz" dedi.

 

'Davanın 22'nci duruşması görülecek'

 

İ.Ö. bulunamadığı için DNA testi yapılamıyor. Mahkeme ise ancak İ.Ö.'nün DNA testi yapılmasının ardından tüm köyde DNA testi yapılacağını ileri sürdüğü için bu güne kadar köyde hiç kimseden DNA testi alınmadı. 7 yıldır devam eden davada hala fail bulunamadı. Davanın 22'nci duruşması 22 Eylül tarihinde görülecek.

 

'Dosya sürüncemede kaldı'

 

Davayı takip eden Bingöl Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Avukat Nuran Aydın dosyada hala sanığın yakalanmamasının infazı kararı olduğunu belirtti. İlk celselerde sanık hakkındaki iddialarla ilgili B.Ç.'in ağabeyi M.Ç.'in bir beyanı olduğunu dile getiren Nuran, “İ.Ö. örgüte katıldığı için köylüler tarafından B.Ç.’ye bu ismin verdirildiğini düşünüyoruz. Sanık köylülerin beyanı ile de örgüte katıldığından hala yakalanamıyor. 21 celsede sanığın infazının beklenmesi kararı ile dosya sürüncemede kalarak devam ediyor" diye vurguladı.

 

'Zaman aşımı ihtimali var'

 

Dosyada sanıktan şüpheye gidilebileceğini dile getiren Nuran, şunları söyledi: "Hukukun genel normlarının esnek olduğu bir yargılama sisteminde sadece bu dosyada bu kadar katı davranılmasını anlamıyoruz. Ortada bir çocuk var. Ve bir köy var sadece. Çok ciddi bir nüfusu da yok. DNA örneklerinin alınması herhangi bir kamu zararı oluşturmayacak. Herhangi bir zarar olmayacağına rağmen talebimiz ret edildi. Dosyanın 20 senesi dolduğu vakit, zaman aşımına uğruyor. Bu dosyanın zaman aşımına uğrama ihtimali var. Dosyada tekrar tanık ifadelerine başvurularak, köylülerden DNA testi alınabilir. Biz dosyada bir ilerleme sağlanması için taleplerde bulunacağız."