Suriye'deki Alevi katliamı birçok kentte protesto edildi

  • 18:04 11 Mart 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Suriye'de Alevilere yönelik saldırılar birçok kentte protesto edildi. Protestolarda BM'ye ve uluslararası kurum ve kuruluşlara "Katliamları durdurun" çağrısı yapıldı.  
 
Suriye'de Alevilere yönelik gerçekleşen katliama dair birçok kentte açıklama yapıldı. Amed’de Şêx Seîd (Dağ Kapı) Meydanı’nda açıklama yapıldı. Pir Sultan Abdul Kültür Derneği (PSAKD), Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Din Alimleri Derneği (ALİM DER) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada "Suriye’deki halklar ve inançlar katliamlarına dur de" pankartı açıldı. 
 
PSAKD Amed Şube Eşit Başkanı Ayfer Artan, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşların Alevilere dönük katliama karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Ayfer Artan, Suriye'de demokratik ulus sistemi içerisinde eşit yurttaşlık temelinde bir sistemin oluşturulması gerektiğinin altını çizerek, "Halkların güvenliği, kültürel ve yaşamsal güvenceleri, yasal ve anayasal çerçevede tanımlanmalıdır. Tam da bu noktada Rojava’da yaşatılan paradigma, toplumlar tarafından sahiplenilirse ve ileriye taşınırsa, bu katliamların son bulmasına ve özgürlüklerin yaşamsallaşmasına zemin oluşturacaktır” dedi.
 
Dêrsim
 
Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, yürüyüş ve açıklama yaptı. Sanat Sokağı'nda bir araya gelen yüzlerce kişi, Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “Susma haykır katliamı durdur” ve “Katil HTŞ işbirlikçi AKP” sloganları atıldı. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) yöneticisi Emirali Genç, "HTŞ, yönetimi ele aldığı günden bu yana Alevileri hedef alarak, pek çok insanlık dışı uygulamaya imza attı" dedi. 
 
Emirali Genç, "Türkiye başta olmak üzere emperyalist devletlerin ve bölgesel güçlerin, HTŞ’ye yönelik her türlü finansal, lojistik ve askeri desteği derhal kesmelerini talep ediyoruz. Suriye’de yürütülen katliamcı, ayrıştırıcı ve tehditkâr politikalar, insanlığın evrensel değerlerine karşı işlenen suçlardır ve faillerin yargı önünde hesap vermesi zorunludur” dedi. 
 
DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu ise, paramiliter grupların katliamlarını kınadı. Ayten Kordu, "Biz kendi coğrafyamızda bu zihniyeti iyi tanırız. Seyid Rıza Meydanı’nda bir kez daha diyoruz; Aleviler bu ırkçı, tekçi zihniyete boyun eğmeyecektir” ifadelerini kullandı. 
 
Ankara 
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), DAD, DEM Parti ile Din Alimleri Platformu (DİADER), DAD Ana Fatma Cemevi'nde bir araya gelerek Alevi katliamını kınadı. Açıklamada, “Suriye’de HTŞ ve Cihatçı Çeler Eliyle Gerçekleştirilen Alevi Katliamı Kınıyoruz” pankartı açıldı.
 
DAD Ankara Şubesi Eş Başkanı Melahat Teke, Suriye'de yaşanan rejim değişikliğinden sonra HTŞ’nin Alevilere yönelik katliamlarına devam ettiğini belirterek, “HTŞ iktidara geldiği günden bu yana Alevileri hedef almakta ve Alevi yerleşim yerlerinde infazlar, tecavüzler, gasplar ve toplu katliamlar yapmaktadır. Son birkaç gündür, Lazkiye, Humus ve Tartus bölgelerinden gelen görüntüler kan donduran cinstendir. HTŞ şemsiyesi altında toplanan cihadist örgütler, Esad diktatörlüğüne karşı biriktirdikleri öfke ve kini, tarihsel Alevi düşmanlıkları ile birleştirmekte ve toplu Alevi katliamları yapmaktadır” diye belirtti.
 
Esad’ın temsil ettiği Baas Rejimi’nin Alevilikle yan yana getirilemeyeceğine dikkati çeken Melahat Teke, “Suriye halklarının ağır bedeller ödeyerek uzun süredir yaşadığı savaş sürecinin, milliyetçilik ve dincilik politikaları ile son bulmayacağını her defasında acı bir şekilde gördük. Suriye'nin özgür ve demokratik geleceği ancak Alevilerin, Kürtlerin, Dürzilerin, Arapların, Hristiyan ve diğer halkların ortak yaşam alanlarını büyütmesi ile olur. Zihniyeti ve pratiği bilinmesine rağmen HTŞ’yi destekleyen, meşrulaştıran güçlerin bu katliam karşısında sessiz kalmaları, güçlü bir tepki göstermemeleri kabul edilemez. Çeteleri devlet olarak gören, katliamlarına sessiz kalan, ana akım, yandaş medya ve kalemşörleri ile destekleyen bu zihniyeti de kınıyoruz” diye belirtti. 
 
Riha
 
Riha Emek ve Demokrasi Platformu, HTŞ güdümündeki Suriye’nin kıyı kesimlerinde yaşanan Alevi katliamlarını protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Topçu Meydanı’nda yapılan açıklamaya platform bileşenlerinin yanı sıra DEM Parti, DBP Riha il ve ilçe örgütleri, kentte bulunan Alevi örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
Açıklamada, “Savaşa hayır”, “Suriye’de Alevi katliamını durdurun” dövizleri taşındı. Açıklamada platform bileşenler adına konuşan Riha Tabip Odası Genel Sekreter Derya Bulgur, "Alev inancına mensup Suriyelilerin korunması ve insan yardımların bölgeye ulaşması için uluslararası insan hakları mekanizmalarının kontrolünde insan koridor açılması gerektiğini belirtiyor, insan onurunu korumak için herkes harekete geçmeye çağırıyoruz" diye konuştu. 
 
Açıklama alkışlarla sona erdi.
İzmir 
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Suriye’de gerçekleşen Alevi katliamına tepki göstermek amacıyla absın açıklaması gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklamada “Suriye’de Alevi katliamı var. Durdurun” yazılı pankart ve “Koçgiri’den Gazi’ye, Gazi’den Lazkiye’ye Alevi katliamlarına dur de”, “Suriye’de Alevi katliamı var sessiz kalma” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Karanlığa karşı omuz omuza”, “Susma haykır savaşa hayır” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Deniz Çetin okudu.
 
‘Saldırılar karşısında susmak, zulme ortak olmaktır”
 
Orta Doğu’nun, gerici savaş politikalarının halkları esir aldığı bir coğrafya hâline getirilmek istendiğini ifade eden Deniz Çetin, Suriye’de yaşanan katliamın, bu politikaların en somut örneklerinden biri olduğunu belirtti. Deniz Çetin, “Etnik ve mezhepsel ayrışmaları derinleştiren, halkları birbirine düşmanlaştıran bu kanlı politikaları reddediyoruz! Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Humus bölgelerinde, HTŞ rejiminin ve onun denetiminde hareket eden cihatçı çetelerin Alevi nüfusa yönelik saldırıları sonucunda yüzlerce sivil katledilmiştir. Bu katliamlar, yalnızca bir mezhebi değil, emekçilerin, halkların ve azınlıkların ortak yaşamını hedef alan bilinçli bir savaş politikasıdır! Bugün bölgede yürütülen mezhepçi şiddet ve zorbalık, sermayenin Ortadoğu’daki emek düşmanı rejimlerinin en önemli aracı hâline gelmiştir. Kadınların, çocukların ve emekçilerin hunharca katledildiği bu saldırılar karşısında susmak, bu zulme ortak olmaktır!” dedi.
 
Uluslararası kamuoyuna çağrı
 
Emek ve Demokrasi güçleri olarak uluslararası sendikal hareketinin, demokratik kitle örgütlerinin, emek ve barış güçlerinin, Orta Doğu’da yaşanan insanlık suçlarına karşı harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Deniz Çetin, şu ifadelere yer verdi:
 
"*HTŞ rejiminin baskı politikaları ve etnik temizlik uygulamaları teşhir edilmelidir!
 
*Ortadoğu’da laik, demokratik ve emekçilerin haklarını temel alan bir düzenin inşası için uluslararası dayanışma büyütülmelidir!
 
*Suriye’deki kamu emekçilerine yönelik hukuksuz ihraçlara karşı uluslararası kamuoyu ve sendikal hareketler ortak tavır almalıdır!
 
Başta Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri olmak üzere, tüm dünya emekçilerini ve halklarını, Suriye’de ve Ortadoğu genelinde yaşanan bu vahşete karşı ses çıkarmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! Katliamların ve zulmün kanıksandığı bir dünyada insanlığımızı yitiririz. Bizler, emek ve demokrasi mücadelesi verenler olarak, bu zulme karşı susmayacak, halkların barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz!”
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.