
Newroz Deklarasyonu: Sayın Öcalan’ın barış iradesine sahip çıkma Newrozu’dur
- 11:18 11 Mart 2025
- Güncel
AMED - Bu yılki Newroz, “Rêvertiya Azad Civaka Demokratîk/ Özgürlük İçin Demokratk Toplum Newrozu” şiarıyla deklare edilirken, yapılan açıklamada, “Bu yılki Newroz, Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlük ve barış iradesine sahip çıkma Newroz'udur” denildi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2025 Newroz programını deklare etti. Bu yıl 89 merkezde “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk / Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu” şiarıyla kutlanacak olan Newroz'un programı, Amed’de duyuruldu. DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve çok sayıda kişinin katıldığı açıklama, Sur ilçesindeki Mêrdin Kapı’da yapıldı.
'Newroz'un hakikati direniş ve özgürlüktür'
Metnin Kürtçesini Berdan Öztürk okurken Türkçesi İstanbul'da verilecek Newroz, startında okunacak. Berdan Öztürk, Newroz'un Kürt halkı için direnişin, özgürlüğün ve yeniden doğuşun adı olduğunu belirterek, "Bu anlamın önüne geçmek için iktidarlar tarafından dar bir çerçeveye sıkıştırılmaya çalışılsa da Newroz'un hakikati direniş ve özgürlüktür. Yüzyıllardır Kürt halkı mücadelesini Newroz’un ateşinde harlamış; bu ateşte varlığını, direnişini ve özgürlüğünü göstermiştir. Bugün de Newroz, halkımızın özgürlük yürüyüşünün en güçlü ifadesi oluyor. Dolayısıyla Newroz meydanlarından yükselen her ses, yakılan her ateş, söylenen her şarkı, durulan her halay özgürlüğümüze sahip çıkma iradesi oluyor. Bugün Newroz ruhunu yaşatmanın en büyük anlamı, Kürt halkının özgürlüğü çerçevesinde demokratik toplum ve barış için mücadeleyi büyütmektir" dedi.
'Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlük ve barış iradesine sahip çıkma Newroz'udur'
Berdan Öztürk, "Halklar Önderi, 27 Şubat tarihinde halkların ortak yaşamını ve onurlu barışını tesis etmek için yeniden güçlü Tarihi Çağrıyı yapmıştır" diyerek, "Halklar Önderinin bu çağrısını Newroz'un özgürlük karakteriyle birleştirip halkların özgür ve eşit bir yaşamı birlikte inşa edebilmenin mümkün olduğunu bir kez daha göstereceğiz. Bu yılki Newroz, Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlük ve barış iradesine sahip çıkma Newroz'udur. Yüzyıllardır halklara, inançlara türlü türlü acılar yaşatıldı. Bu acılardan en çok etkilenen halkların başında da Kürtler geliyor. Tarihsellik içinde varlık kazanan ve oluşan Kürt gerçekliği için yaşatılan acıların nedeni güncellenmiş inkar yasaları, iktidarlarca tehdit algısıyla kuşatılan ve kutuplaştırılan toplumsal politikalardır. İnkarın sona erdirilmesi, tehditle kuşatma politikalarının son bulması ve demokratik toplumun yaşamsallaşması için Halklar Önderi tarihsel bir sorumluluk alıyor. Bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirebilmesi; sözünü, emeğini halklarla birlikte gerçekleştirmesi için Halklar Önderinin fiziki özgürlüğünün ve özgür çalışma koşullarının bir an önce sağlanması gerekir. ‘Teorik ve Pratik’ gücün çalışma koşullarının sağlanması, bireysel bir ihtiyaçtan öte toplumsal ve siyasal sorumluluğun yerine getirilebilmesi için bir zorunluluktur" şeklinde belirtti.
Çağrıya dikkat çekildi
Kürt Halk Önderinin çağrısının içeriğine dikkat çeken Berdan Öztürk, "Halkların, inançların, kadınların, gençlerin, çocukların, işçilerin, emeklilerin adil ve eşit yaşamının koşullarına, imkanına seslenen çağrı, herkesin emeği ve mücadelesi ile kendisini gerçekleştirmelidir. Rahşanların, Ronahilerin, Zekiyelerin, Bêrivanların ve daha nicelerinin mücadelesinde hayat bulan kadın özgürlüğü ve devrimi bugün Jin jiyan azadî felsefesiyle Newroz’un ateşi olmaya devam ediyor. Özel savaşın, erkek egemenliğinin ve onun ulus devletlerinin kadın düşmanı politikalarına karşı yükselen kadın mücadelesi, demokratik toplumun ve barışın inşasında en büyük sorumluluğu alıp, barışın toplumsallaşmasını örgütleyerek koruyacaktır. Rojava devrimi, Newroz’un özgürlük ruhunun bugünkü yansımasıdır. Rojava’da yaratılan demokratik sistem, kadın özgürlüğü, halkların özgür eşitliğine dayanan demokratik ulus toplumu tıpkı Newroz gibi direnişin ve yeniden doğuşun simgesidir. Ancak, bu kazanımların kalıcılaşması ve halklarımızın geleceğinin garanti altına alınması, mücadelenin büyütülmesiylemümkündür. Tıpkı Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı yaktığı ateş gibi, bugün de Rojava’daki devrimi korumanın yolu, mücadele meşalesini daha da yükseltmekten geçer" sözlerine yer verdi.
'Yeniden doğuşun sembolüdür'
Newroz’un özünün halkların özgür ve eşit beraber yaşama iradesi olduğunu kaydeden Berdan Öztürk, Newroz farklı dillerin, renklerin, inançların eşit ve ortak bir yaşamın paydasında buluşmanın ifadesi olduğuna değindi. Berdan Öztürk, "Bunun içindir ki Newroz en fazla farklılığın bir araya gelebildiği tarihsel hakikattir. Demokratik toplum ve onurlu barış, Newroz’un direnişçi ruhuyla büyüyen değerleridir. Bugün de bu değerleri en güçlü şekilde sahiplenmenin yolu, örgütlü mücadeleyi yükseltmekten, demokratik toplumu inşa etmekten ve ulusal birliği sağlamaktan geçmektedir.Kürt halkı Kürdistan’da olduğu gibi dünyanın dört bir yanında süren mücadelede her zaman direnişin ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur. Ulusal birliğin sağlanmasının bu direnişi ve mücadeleyi daha güçlü bir biçimde başarıya götüreceği bir hakikat olarak önümüzde duruyor.
Merkezi hegemonik güçler yerel güçlerin işbirliği ile Orta Doğu’da yeni düzenler kurmak istiyor. Yeni ‘Kürt Kapanları’ tezgahlanıyor. Kürt halkının bir yüzyıl daha dıştan dayatılan düzenlerle yönetilmeye tahammülü yoktur. Kürt halkı Demokratik toplum paradigmasıyla örgütlenerek Kürdistan’ı coğrafi ve düşünsel-inançsal olarak parçalayan düzenleri ortadan kaldırmaya kararlıdır. Bunu da ulusal birliğini her zamankinden daha fazla güçlendirerek yapacaktır. Kürt halkı Newroz alanlarında her zaman geçmişin direnişdeğerleriyle birlikte geleceği inşa etme iradesini gösterdi. Bu değerleri geliştirirken toplumsal hakikati esas aldı. Bundan dolayı Kürt Ulusal Birliği Kürt halkı için olduğu kadar Ortadoğu halkları ve inançları için de elzem bir ihtiyaçtır. Kürt Ulusal Birliği sağlandıkça iktidarların baskı araçları da ellerinden alınmış olacak. Newroz’un ruhuna uygun olarak Kürt halkı köylerde, sokaklarda, şehirlerde, dağ başlarında, meydanlarda Ulusal Birliğin daha da güçlenmesi için bir kez daha özgürlük yolunda ortak iradesini gösterecektir" dedi.
Berdan Öztürk metnin devamında şu ifadelere yer verdi:
"2025 Newrozu, direnişin ve özgürlüğün büyüdüğü, demokratik toplumun inşa edildiği, mücadelenin daha da ileri taşındığı bir dönüm noktası olacaktır. Newroz’un ateşi ulusal birlik ruhuyla, Halklar Önderinin fiziki özgürlüğü için yükselen seslerle ve Rojava devriminin kalıcılaşması için verilen mücadeleyle güçlenecektir. Newrozu böylesi anlamlı bir süreçle karşılamamızda çaba sarf eden Halklar Önderinin Newroz'unu kutluyor, Newroz coşkusu ile halkların buluşmasını bekliyoruz. Gençleri, kadınları, emekçileri 7’den 70’e özgürlüğe heyecanlanan tüm halkımızı, emeğini ve sözünü kurduğu mücadelesinin en güçlü özü olan Newroz kutlamalarına, alanlarına çağırıyoruz! Newroz’un özgürlük ruhuyla, tüm halkımızın Newrozu’nu kutluyoruz. Newroz pîroz be…"
‘8 Mart’ta çıkan mesaj Newroz’da da devam etmeli’
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Hülya Alökmen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında gerçekleştirilen eylem ve etkinliklere dair değerlendirmede bulundu. Hülya Alökmen, “'Jin jiyan azadî' felsefesinde gücümüzü büyütüyoruz. Sayın Öcalan’ın deklarasyonu, kadınların da gündemindeydi. Büyük bir sahiplenme gerçekleşti. Kadınlara gönderdiği mesajda alanlarda okundu. Kadınlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Kadınlar tarafından büyük bir sahiplenme olmazsa, demokrasi, barış gerçekleşmez. Newroz hem Orta Doğu halkları hem de Kürtler açısından çok önemli bir bayram. Newroz ateşi ne kadar büyüdüyse, Kürt kadınlarının mücadelesi de o kadar yükseldi. Bütün kadınlara sesleniyoruz. 8 Mart’ta çıkan mesaj, Newroz’da da devam etmeli. Rengimizle, kültürümüzle, zılgıtımızla, kıyafetimizle alanda olmalıyız. Sayın Öcalan ve tüm herkesin Newroz’unu kutluyoruz” sözlerine yer verdi.
Alevi katliamına değindi
Sonrasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Alevilerin inancında Heftemal diye bir inanç var. Bu inanca göre tüm doğa, ağaçlar secde eder. Yani doğa dile gelir, canlanır. Toplum da bir doğadır. Sıkıştığımızda biz de tıpkı doğa gibi direniriz ve ayakta kalırız. Halkların tarihinde direnişin anlamı budur. Kawa ne yaptıysa bugün Kürt halkı da onu yapıyor. Mazlum Doğanlar, Zekiye Alkanlar onu yaptı. Bu kişiler bize müjde verdi. Özgürlük müjdesi verdiler. Bu müjde bugün Barış ve demokratik toplum çağrısıyla daha da büyümektedir. Sayın Öcalan diyor ki, ‘Direnişi, mücadelenizi kendinize rehber edinin. Demokratik siyaseti ve toplumu kendi elinizle inşa edin'. “ diye belirtti.
Anlaşmaya değinildi
QSD ve HTŞ arasında yapılan anlaşma dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Daha önce söylemiştik. Suriye tek başına HTŞ’ye kalmamalı. Bir Rojava’daki yol ve modele inanıyoruz, statüye inanıyoruz. Bütün halklara aydınlık getirecek oradaki sistem. Suriye’de katliam olmasın, inkar olmasın, her halk, kimlik ve inanç tanınsın. QSD’nin pratiği umuyoruz ki Suriye’de ortak bir yaşamın modeli olacak. Kaç Newrozdur bir araya geliyoruz, halaylar çekiyoruz. Yaşasın ki biz Kürt halkı ayaktayız. Jin, jiyan,azadi felsefesi bütün dünyada söyleniyor. Sayın Öcalan’ın demokratik toplum çağrısı halkların barışı için öncülük ediyor. Biz diyoruz ki; Kürt halkının önderi Sayın Öcalan özgür olsun ve tüm topluma bu bir özgürlük getirsin” şeklinde konuştu.
Tuncer Bakırhan: Sayın Öcalan'a mesajına sahip çıkıyoruz diyeceğiz
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da 2025 Newrozu'nun halklar için, barış ve mücadele için çok önemli bir Newroz olduğunu söyleyerek, 2025 Newroz’un barış Newrozu yapacaklarını kaydetti. Tuncer Bakırhan, “Türkiye ve Kürdistan’da Sayın Öcalan’a ‘Senin çağrına sahip çıkıyoruz’ diyeceğiz” diyerek, herkesin Newroz’unu kutladı. Tuncer Bakırhan, “Bizler tarihi çağrıyı Newroz’da güçlü bir şekilde sahiplenip buradan İmralı’ya kadar, Türklerin, Kürtlerin, ezilenlerin barış ve demokrasi isteğini güçlü bir şekilde iletebilirsek, sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız. Bu çağrı aynı zamanda Newroz’a yapılan çağrıdır. Dün zalime, zulme karşı özgürlük içerisinde olan ve büyük bedeller ödeyen halkımıza bugün de barışın, demokrasinin güçlü bir şekilde sahiplenmeye dönüştürme çağrısıdır. Bunun önemine laik bir şekilde Newroz’a katılmalıyız. En güçlü şekilde örgütlenmeyiz. Kürtlerin, Türklerin, ezilenlerin Türkiye’ye de duyurmak gibi bir sorumluluğumuz var” sözlerine yer verdi.
Konuşmaların ardından yakılan Newroz ateşi etrafında halaylar çekildikten sonra program sona erdi.