
HTŞ: Korku, saldırı, idam
- 09:01 22 Şubat 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - HTŞ Suriye’de yönetimi ele geçirmesinden buna kadınlara yönelik saldırılarıyla “Nasıl bir Suriye” inşa edeceğini ortaya koyuyor.
Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasının ardından Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Şam’da yönetimi ele geçirdi. HTŞ bir süre sonra da “Suriye Geçici Hükümeti”ni kurduğunu ilan etti, lideri Ebu Muhammed El Colani de kendini devlet başkanı olarak ilan etti.
Bu gelişmenin hemen ardından uluslararası güçler, HTŞ ve liderini meşrulaştırma yarışına girip, imajını değiştirmeye çalışıyor. Ancak Suriye’de yaşananlar gerçekliğin nasıl olduğuna da cevap oluyor. Şam’da yaşanan bu değişimin ardından başta kadınlar olmak üzere halklara yönelik saldırı ve baskılar da gündeme gelmeye başladı. Kadınlara yönelik baskılar, kayıp vakaları ve idam kararları bir korku iklimi yaratırken, söz konusu örgütün nasıl bir Suriye inşa edeceğinin de işaretlerini veriyor. HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesinden bu yana kadına yönelik uygulamaları bunu ortaya koyuyor.
Kadınlar hedefte
Ebu Muhammed el-Colani, kurulan geçici hükümetin Suriye'de “adalet, güvenlik ve istikrar” sağlayacağını iddia etti. Ancak, özellikle kadın haklarına dair söylemler ve uygulamalar, yeni rejimin katı ideolojik çizgisini koruduğunu gösteriyor.
HTŞ Kadın İşleri Ofisi Başkanı Ayşe el-Dibs, hükümetin kadın politikalarına dair yaptığı açıklamada, Türkiye'deki AKP'nin kadın politikalarını örnek aldıklarını belirtti. Ayşe El-Dibs, kadınların eğitim, iş ve sosyal hayatta yer almaya devam edeceğini iddia etti, ancak bunun nasıl olacağına ilişkin açıklamaları tüm kadınlara yer olmadığını gösteriyor.
Bize göre hareket etsinler dayatması
Suriye’de feminist örgütlere verilecek “alan” hakkında konuşan Ayşe El Dibs, “Eğer kadın örgütleri bizim inşa edeceğimiz modele uygun hareket ederlerse onlara kucak açarız. Ancak bizim görüşlerimize katılmayanlara alan açmayacağız” sözleri ile kadınlara yaklaşımlarını ortaya koydu.
Şeriat hukuku
“Suriyeli kadınların durum ve gerçekliklerine uygun bir hükümet modeli yaratmayı” amaçladıklarını söyleyen Ayşe El Dibs, bu modelin de İslami şeriat hukukuna göre olacağını belirtti.
Ayşe El Dibs, kadınların “yaradılışlarına” uygun bir şekilde önceliklerinin dışına çıkmamaları gerektiğini ve aile içindeki rollerini oynamaları gerektiğini belirterek gelecekte kadınlara nasıl bir rol biçtiklerini ortaya koydu.
Kadın örgütlerinden tepki
HTŞ’li Ayşe El Dibs’in bu açıklamaları, dünyanın birçok yerindeki kadın örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.
Kadınlar ’yüksek’ mevkilerde yer alamaz
HTŞ Sözcüsü Ubeyde Arnavut ise, kadınların bakanlık ve parlamento gibi yüksek mevkilere getirilmesine karşı olduklarını açıkça dile getirdi. Ubeyde Arnavut, "Kadınlar, biyolojik ve psikolojik yapıları gereği bu tür görevler için uygun değil" ifadesini kullanarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini reddettiklerini açık bir şekilde aktardı.
İdam kararını okuyan kişi Adalet Bakanı!
İdlib’de idam edilen iki kadının, idam kararını okuyan kişi HTŞ’nin Adalet Bakanı olarak atandı. Uluslararası Doğruluk Kontrol Ağı (IFCN) tarafından onaylanmış bir imzacı kuruluş olan Verify-Sy, raporda "ahlaki suç" iddiasıyla iki kadının idam edildiğini gösteren videolarda hükmü okuyan kişinin Şadi el-Veysi olduğunu ses analizi yöntemiyle ve "özel teknik araçlar ile kapsamlı bir doğrulama süreci yürüterek" belirlendiği kaydedildi.
Amaç gözdağı
İnsan hakları savunucuları, bu tür idamların kadınları sindirmek ve toplum üzerindeki kontrolü artırmak amacıyla kullanıldığını belirterek karara tepki gösterdi. İdamların ve bu kararların kadınları bastırmak ve HTŞ’ye boyun eğmelerini sağlamak için bir göz dağı olarak değerlendirildi.
Kayıplar artıyor
HTŞ'nin geçici hükümetinin kadınlara yönelik bir diğer baskısı ve kadınları bastırmaya yönelik gelişmesi de kadınların kaybolması ve kaçırılması vakalarındaki artış. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, 15 günlük süre içerisinde HTŞ kontrolündeki bölgelerde en az 12 kadın kayboldu.
Bu olayların çoğu da kadınların günlük hayatlarını sürdürdükleri sırada gerçekleşti. Üniversiteye giderken, çarşıda alışveriş yaparken veya evlerine dönerken kaybolan kadınlardan bazıları hakkında haftalardır haber alınamıyor.
Kaybolanlardan bazılarının isimleri
1 Şubat’ta Lazkiye’nin Ceble kırsalında bir genç kadın kente giderken kaçırıldı. Aynı gün bir başka genç kadın da Safetaye bölgesinde kaçırıldı. 2 Şubat’ta Şam’ın Ceremana kırsalında Şam Üniversitesi’ne giden bir genç kadın kaçırıldı. 3 Şubat’ta Hums kırsalında bir kız çocuğu kayboldu. Aynı gün Halep’teki Neyreb kampında bir genç kadın kaçırıldı. 4 Şubat’ta Hums kentinin Ceborin köyünde bir kadın kayboldu. 8 Şubat’ta Hums’ta bir genç kadından haber alınamadı. 13 Şubat’ta Şam Üniversitesi’nden Miwasat Hastanesi’ne giden bir öğrenci kaçırıldı.
15 Şubat’ta Filistinli bir öğrenci, 9’uncu sınıfa kaydını yaptırmak isterken kaçırıldı. ailesinden fidye istendi.
Sözler propaganda amaçlı
Kadın örgütleri ve kadın hakları savunucuları, HTŞ'nin kurduğu geçici hükümetin kadınlara özgürlük ve haklar tanıyacağına dair verdiği sözlerin sadece propaganda amaçlı olduğunu belirterek tepki gösteriyor. Kadınlara yönelik bu uygulamalara ilişkin "HTŞ'nin iktidarı ele geçirmesiyle kadınlara yönelik baskılar daha da arttı. Eğitim, iş ve sosyal hayata katılım konusundaki vaatler, sahadaki gerçeklikle örtüşmüyor. Aksine, kadınlar daha fazla kısıtlamayla ve tehditlerle karşı karşıya kalıyor" değerlendirmeleri yapılıyor.
Hevrîn Xelef’in katili ile yan yana
HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesinden bu yana kadınlara yönelik düşmanlığını gösteren ve dile getirdiği söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirten en önemli olay ise Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Hevrin Xelef’in 12 Ekim 2019 yılında Qamişlo uluslararası karayolunda katledilmesinde rol oynayan, Türkiye’ye bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) bileşenlerinden Ahrar’uş Şarkiye örgütünün lideri Ebu Hatim Şakra’nın HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed El Colani ile Şam’da verdiği fotoğraf ve görüntü oldu.
Artuklu Üniversitesi’nden mezun olmuştu
Adı geçen kişi Ahmed İhsan Fayyad El-Hayes ismi ile kayıt yaptırdığı Mardin Artuklu Üniversitesi’nden mezun olduğu haberleri ile gündeme gelmişti.
Basına yansımıştı
Ayrıca Ebu Hatim Şakra’nın, esir alınan ve sonrasında katledilen Hevrin Xelef’in güvenliğini sağlayan kişilerin başında gülerek çektirdiği fotoğraf, dijital medyada yayınlanmıştı. Katliam faili, 8 Aralık’ta Şam’ın kontrolünün cihatçı HTŞ’ye geçmesinden sonra sık sık Colani’nin yanında olduğu fotoğraflarda görüldü.
Uluslararası toplum sessiz
HTŞ'nin kurduğu geçici hükümet, uluslararası toplum tarafından resmen tanınmasa da, bölgedeki fiili kontrolü nedeniyle birçok ülke bu yeni yönetimle temasta. Ancak, kadın haklarına yönelik ihlaller, kayıp vakaları ve idam kararları konusunda uluslararası kuruluşlardan henüz güçlü bir tepki gelmiş değil.
Aileler umutsuz
Kayıp kadınların aileleri, HTŞ'nin yeni yönetiminden cevap bekliyor, ancak HTŞ’nin de sessizliği sürüyor. Ne kayıplara ne de idam kararlarına dair her hangi bir şey yapılmış değil. Aileler yaptıkları başvurulara ilişkin sadece “araştırıyoruz” cevabı aldıklarını ve bunun dışında bir gelişme yaşanmadığını belirtiyor.
Baskı, kayıp ve korku iklimi
HTŞ'nin geçici hükümeti altında Suriye'deki kadınlar, belirsizlik, baskı ve korku iklimi içinde yaşamaya devam ediyor. İdam kararları, artan kayıplar ve ideolojik baskılar, HTŞ'nin kadın hakları konusunda yaklaşımını ortaya koyuyor.