Deniz'i sahiplenen Didar Gül'e bakana hakaretten dava

  • 09:07 20 Nisan 2023
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Deniz Poyraz davasına dair yapılan açıklamada konuşan KBG’den Didar Gül’e İçişleri Bakanı’na hakaret iddiasıyla dava açıldı. Didar, 21 Eylül’de görülecek duruşmaya destek için kadınlara çağrı yaptı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik 17 Haziran 2021’de Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’e, yargılandığı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, katliamda azmettirici sıfatındakiler ise delillere rağmen araştırılmadı. Hem cenaze hem dava sürecinde yer alan Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), dava sonrasında Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde karara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirmiş, açıklamayı okuyan ve kitle adına konuşan KBG’den Didar Gül, polis takibine maruz kaldıktan sonra İçişleri Bakanı’na hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Didar hakkında yaptığı açıklama nedeniyle İçişleri Bakanı’na hakaret iddiasıyla soruşturma açıldı. 
 
‘Hakaret yok gerçekler var’
 
Soruşturmaya dair ajansımıza konuşan Didar, Deniz Poyraz davasında sorumluların cezalandırılmayarak ödüllendirildiğini kaydetti. Yaptıkları açıklamada sorumlulara işaret ettiği için gözaltına alındığını ifade eden Didar, “Ortada bir hakaret yoktu. Özellikle son  yıllarda, İçişleri Bakanı’na, Tayyip Erdoğan’a ve benzeri kişiliklere hakaretten tutuklama moda oldu. Onur Gencer’in kendi öfkesi ve planlamasıyla girmediğini, organize bir iş olduğunu söyledik ve suçluyu işaret ettik. Bir kadın, bir partinin binasında silahla katledildi, bundan İçişleri Bakanlığı’nın da, Cumhurbaşkanlığı ve Emniyet Müdürlüğü düzeyinde de sorumluluğu var. Bu sorumluların yargılanmasını söyledik. Ardından adeta kaçırılarak gözaltına alındık” dedi. 
 
‘Öfkesini dizginleyemeyen saldırgan bir iktidar bloğu var’
 
İzmir’de aynı polisin takıntılı bir şekilde, bazı kişilerin peşine düşerek kaçırılmak suretiyle gözaltına aldığını dile getiren Didar, kendisinin de aynı şekilde gözaltına alındığını ekledi. Süleyman Soylu’ya söylediklerinin hakaret olarak görülüp dava açıldığını kaydeden Didar, “Bu dört dörtlük bir faşizm inşa etme çalışmaları. Bunlardan biri Tayyip Erdoğan, biri Süleyman Soylu, karşılarına çıkacak her türden itaatsizliği yok etme pozisyonunu almışlar. Her kesime saldırdığı bir durum var. Hala onlar karşısında direnen milyonlar var. Bu irade 8 Mart yürüyüşlerinde, ‘hükümet istifa’ sloganıyla açığa çıkıyor. Bir gidişi durduramadığı için öfkesini dizginleyemeyen kontrolsüz şekilde saldıran bir iktidar bloğu karşımızda. Bu devlet yöneticilerinin megaloman politikaları, kendisine yapılan her eleştiriye saldırarak cevap veren bir iktidar var. Deniz’in Kemal Korkut’un katiline karşı biz buradayız diyen insanlar var. Seçim sürecinde tüm mümkünlerin kıyısındayız” diye belirtti. 
 
‘Ne Deniz’in ne katledilenlerin davası bitmiş değil’
 
Bir mahkeme sürecinin yaşanmadığını, bir tetikçiye ceza vererek, sürecin kapatılmak istendiğini vurgulayan Didar, “O gün de dedik, katledildiği gün de, mahkemede de söyledik. Katillerin kim olduğunu, nasıl organize edildiğini biliyoruz. Bu saldırılarla bir kez daha kanıtlanıyor. Ne Deniz’in ne katledilenlerin davası bitmiş değil. Mevcut yargı sistemini alaşağı edecek bir süreç içindeyiz. Dava bizim için bitmedi” diyerek kadınları 21 Eylül’de görülecek ilk duruşmaya çağırdı.