Amed’de erkek şiddetine karşı yürüyüş: Birkişi daha eksilmeyeceğiz!

  • 17:58 7 Ekim 2024
  • Güncel
 
AMED - Amed’de kadına yönelik şiddete karşı ve katledilen kadınlar için Şeyh Said Meydanı’ndan Sûr’a kadar yürüyüş gerçekleştiren kadınlar, gün geçtikçe kadın katliamlarının ve şiddetinin arttığına dikkat çekerek, “Katil devlet işbirlikçi AKP” sözlerine yer verdi.
 
Dicle Amed Kadın Platformu ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı Bileşenleri, kadına yönelik şiddete karşı ve katledilen kadınlar için “Kadın Cinayetleri Politiktir” şiarıyla Amed’in Sûr ilçesinde bulunan Şeyh Said Meydanı’ndan Sûr’a kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Tevgera Jinên Azad (TJA), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) temsilcilerinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekillerinin ve temsilcilerinin ve birçok yurttaşın katıldığı eylemde, “Jı Kırkırına Jınêra Na ve Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok” pankartı açıldı. Şeyh Said Meydanı’nda biraraya gelen kadınlar, “Jin Jiyan azadî”, “Koruma aklama katilleri yargıla”, “Kadınlara değil katillere barikat”, “Katil erkek işbirlikçi AKP”, “Katil devlet hesap verecek”, “Em jın natırsın hesap dıxazın”, “Susma haykır kadınlar vardır”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Erkek vuruyor yargı koruyor”, “Kadın direnişi katliama neden oluyor” sloganları attı. Ardından kadınlar meydandan Bedriye Işık’ın katledildiği Balıkçılarbaşı’na kadar zılgıt ve sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdi.
 
Yürüyüşün ardından kadınlar basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada ilk konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, kadın katliamlarının temel sebebinin erkek şiddetine olan köleliğe karşı olan direnişi olduğunu belirterek, “Son dönemlerde gerek kadın katliamları gerekse sonrası bulunan cesetlerin bizde yarattığı kaygı nedeniyle Rojin’nin ailesinin talebi üzerine bu yürüyüşü gerçekleştirdik. Şu an da Rojin’in ailesi de aramızda. Onların da talepleri var. Gerçekten kadın cinayetleri artık önü alınmaz bir noktaya gelmiştir. Biz kadınlar kadın cinayetlerini durduracağız diyoruz. Ve bu konuda kendimize olan güvenimiz tamdır. Kadın cinayetlerinin neden işlendiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. İktidarın kadın karşıtı politikaları bugün erkekleri karşı kadınlara müthiş bir şekilde kışkırtmaktadır. Kadının konuşması, yürümesi, yaşamına olan müdahale tümden erkek zihniyetinin kendini iktidarlaşmasının bir sonucudur. Kadın katliamlarının temel sebebi kadının erkek şiddetine, köleliğine olan direnişidir” dedi.
 
Rojin 11 gündür kayıp!
 
Ardından söz alan Bedriye Işık’ın halası, erkek zihniyetinin kadınları katlettiğine dikkat çekerek, Rojin’in 11 gündür kayıp olduğunu hatırlatarak, kadınların üzerindeki kirli ellerin kalksın diyerek kadınları katledenlerin erkek zihniyet olduğunu söyledi.
 
‘Hesap soruyoruz, sormaya devam edeceğiz’
 
Son zamanlarda artan şiddetin devlet politikaları ile doğru orantılı olduğunu söyleyen DEM Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo ise şöyle konuştu:
 
 “İstanbul’daki surlardan Diyarbakır’daki sura birbirini bağlayan ne yazık ki kadın cinayeti olmuştur.  Çok uzağımızda değil birkaç kilometre ötede kutsal  ailenin içinde katledilen Narin bir derenin içine gömülü bulundu. Bedriye aynı soyadını taşıdığı erkekçe öldürüldü. İki tane genç kadın sıra arkadaşları oldukları erkek tarafından korkunç şekilde  katledildi. Eğer dikkate alınsa bu tam bir savaş bilançosudur, cins kırımdır. Eğer bir savaş olduğu kabul edilseydi ateşkes çağrıları yapılırdı. Adı konmuyor. Kendine iktidar süsü veren koruma mekanizmalarını bomboş eden bir yapıyla ile karşı karşıyayız. Kopyala yapıştır saçma sapan açıklamalarına itimat etmemizi bekliyorlar. Diyorlar ki sıfır tolerans hayır bizim tek sıfır  toleransımız sizedir, yalanlarınızadır. Bu erkek düzenini kabul etmiyoruz. Faillerin hepsinin şiddet geçmişi vardı ama devlet biliyordu ama kadınları bile isteye korumadı. Bilmiyorduk demesinler. İstanbul surlarını Diyarbakır surlarına bağlayan özel savaştır. Kadın bedenini savaş meydanına çeviren bu siyasettir. Asla kabul etmiyoruz, bu siyasetin zeminini oluşturan onu besleyen tecrit düzenini kabul etmiyoruz. Bize politik  slogan atmayın diyorlar, bedenimiz  politikanın malzemesi haline getirilmişken tabi ki de politika yürüteceğiz ve politikayı sorumlu tutacağız. Örgütlü kadın güçlü kadınlardır burada yer almayan kadınlara sesleniyorum: Örgütlenin bunun tek yolu örgütlenmektedir. Gücümüz örgütlenmemizdedir. Erkekleri içlerindeki şiddet tarlasını bitirmeyi başlatmaya çağırıyorum. Bir kez daha soruyorum Rojin, Miraç, Gülistan nerede? Hesap soruyoruz, sormaya devam edeceğiz”
 
'Katil devlet aile işbirliğini teşhir etmektedir'
 
Son olarak konuşan, Amed Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Avukat Cansel Atalay, kadın katliamlarına dur demek için alanlarda mücadeleyi büyütmek istediklerini dile getirdi. Cansel, “Diyarbakır şiddetle mücadele ağı olarak bir senedir defalarca kez yaptığımız gibi kadın cinayetlerine dur demek çözüm işaret etmek için  buradayız.  Bizler defalarca kez söyledik; kadın cinayetleri durdurulabilir. Koruyucu ve önleyici  önlemlerle durdurulabilir. İstanbul Sözleşmesi geri getirilerek ve cezasızlık politikalarından vazgeçilerek bu cinayetler durdurulabilir. Bizler bugün burada bütün yetkilileri göreve çağırıyoruz. Bakanlıkları, hükümet yetkililerini, vekilleri, savcıları kolluk birimlerini her birini görevini yapmaya çağırıyoruz. Eğer bu görevi üslenemeyeceklerse onları istifa etmeye davet ediyorum. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz. Bizler kendi sorumluluklarımızın farkındayız. Mücadelemizi sürdürüyoruz. Olduğumuz her yerde kadınları yaşatmak için mücadelemiz sürdürecek. Buradaki amacımız da bu mücadeleyi büyütmek.  Katil devlet aile işbirliğini teşhir etmektir. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” diye konuştu.
 
Eylem, kadınların oturma eylemiyle son buldu.