Sema Çağlak 

 

ŞIRNEX - Dünya Kadınlar Günü’nü, yaşanan depremin yanı sıra savaş ve kaos gündemi ile karşıladıklarını, söyleyen TJA aktivisti Güler Tunç, Kürt kadınların mücadelesi ve dayanışma ruhu ile örgütleneceklerini belirtti. Güler, “Kadın özgürlük zamanı geldi” dedi.  

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) Şirnex’te (Şırnak) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programının startını “Kadın özgürlük zamanı, kadın dayanışması yaşatır” şiarıyla verdi. Mereş (Maraş) merkezli yaşanan depremlerden dolayı etkinlik programını değiştiren ve deprem bölgesinde dayanışmaya odaklanan TJA’nın çalışmaları sürüyor. TJA aktivisti Güler Tunç, çalışmalarına ilişkin konuştu. 

 

Kadın yüz yılı vurgusu

 

Son 40 yılda Kürt kadınlar için “Jin jiyan azadî” felsefesinin bir mücadele hattı olduğunu ve bu temelde direndiklerini belirten Güler, “Bugün Ortadoğu’da kadınlar Sayın Abdullah Öcalan’ın paradigmasının ürünü olan ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi ile mücadelelerini tüm dünyaya yayıyor. Son olarak Jîna Emînî şahsında bir kıvılcım yakıldı ve bu temelde bir mücadele ve direniş var. Kadınlar bunun için çok bedel verdi ve eşsiz bir mücadele yürütülüyor. Bir kez daha kadınların bu emek ve gücü ile bu yüz yıl kadın yüz yılı olacak ve artık kadın özgürlük zamanı geldi” dedi. 

 

‘Depremden en çok kadın ve çocuklar etkilendi’

 

6 Şubat’ta yaşanan depreme dikkat çeken Güler şunları söyledi: “Her yıl 8 Mart’ı çeşitli etkinliklerle karşılıyoruz. Ancak bu yıl diğer yıllardan farklı. Deprem gündemi var. Büyük bir felaket yaşandı. On binlerce insan yaşamını yitirdi. Bu depremde en çok kadın ve çocuklar mağdur oldu. Bizler TJA olarak ilk günden itibaren deprem bölgelerindeydik. Bunun yanı sıra kadınlar dayanışma ağı oluşturdu. Bizler de kadınlarla dayanışma içindeydik. Tüm imkanlarımız ve çabalarımızla kadınlara uluşmaya çalışarak ‘yalnız değilsiniz’ dedik. Bu kapsamda kampanyalar başlattık. Depremin yaşandığı kentlere Mor TIR’lar gönderdik. Kadınların ihtiyaçlarını karşılamak için depremzedelere ulaşmaya çalıştık.”

 

‘Hak ihlallerine karşı alanlarda olacağız’

 

Bu yıl 8 Mart çalışmalarını yürüyüş ve açıklamalara dönüştürdüklerini dile getiren Güler, “Depremden dolayı bugün Kurdistan, Türkiye ve Suriye’de büyük bir acı var. Ulusal bir yas var. Bu depremde büyük bir ihmalkarlık yaşandı ancak devlet bunun sorumluluğunu almadı. Bizler bu yıl deprem ve buna bağlı olarak Türkiye’deki savaş, kaos ve karmaşa gündemi ile 8 Mart’ı karşılıyoruz. Bu hak ihlalleri, tecrit, savaşa karşı alanlarda olacağız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Dayanışma ruhunu örgütleyeceğiz’

 

“Paris’te katledilen Evîn Goyî’ye atfen bu yıl 8 Mart çalışmalarının startını verdik” diyen Güler, son olarak, “Bu yıl bir yandan Kürt kadınların mücadelesi ile bir yandan da dayanışma ruhu ile örgütleniyoruz. Deprem bölgesinden gelen aileleri ziyaret edeceğiz. Kadın ve çocukların ihtiyaçlarını karşılayacağız. 8 Mart’a kadar farklı etkinliklerle alanlarda olacağız. Yine 8 Mart sonrası da çalışmalarımız bu çerçevede devam edecek” diye konuştu.