SEMSÛR - Narlıkuyu’daki çadır kentte 8 Mart startını veren TJA, yaslarını mücadele gerekçesi yapacaklarını vurgulayarak, “Bir kez daha sesimizi yükselterek ‘Kadın özgürlük zamanı’ diyoruz” sözleriyle seslendi.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), Semsûr (Adıyaman) Merkez ilçesindeki Narlıkuyu’da Merkez Kriz Koordinasyonu’nun bulunduğu çadır kentte depremzede kadınlarla dayanışma temalı 8 Mart startını verdi. Çadır kentte kadın çadırı kuran TJA, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyeleri, HDP Êlih Milletvekili Feleknas Uca, Demokratik Alevi Derneği (DAD) Kadın Meclisi ve çok sayıda kadınla birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın metnini ise TJA aktivisti Rozerin İldan okudu.

 

‘Acı ve öfke ile 8 Mart’a gidiyoruz’

 

6 Şubat’ta Mereş merkezli yaşanan ve Kurdistan, Türkiye ve Suriye’yi etkileyen depremden dolayı on binlerce insan yaşamını yitirdiğini hatırlatan Rozerin, “Bu yüzden bu yıl büyük bir acı ve öfke ile 8 Mart’a doğru gidiyoruz” dedi. Yaslarını mücadele gerekçesi yapacaklarını vurgulayan Rozerin, “Deprem bir doğa olayı, önlenemez ancak doğru politika ve tedbirlerle olumsuz sonuçların önü alınabiliyor. Tüm politikalarını savaş, Kürtlere ve kadınlara düşmanlık üzerine şekillendiren bu çürümüş iktidar, kendi çıkarları temelinde deprem yaşanan bölgeleri koordine etmedi. Cinsiyetçi ve toplumun sorunlarını çözmekten uzak olduğunu bir kez daha gösterdi” şeklinde konuştu.

 

‘Erkek egemen zihniyet enkaz altında kaldı’

 

İktidarın halktan uzak ve halk düşmanlığı yaptığını dile getiren Rozerin, “Depremin sonucunun bu kadar ağır olmasının nedeni yaşanan savaş gerçekliğidir. Halka karşı savaşta yine halkın kaynakları kullanılıyor ve halktan çalınıyor. Bu yüzden de bu felaket günlerinde kapitalist tüccar olmuş durumdalar. Binlerce insanın katili olan erkek egemen zihniyet bu depremde enkaz altında kaldı. AKP-MHP ırkçı ve cinsiyetçi iktidarı ilk 3 gün gücünü toparlayıp hiçbir deprem bölgesine ulaşmadı. Bu da doğal afetlere hiçbir hazırlıklarının olmadığını gösterdi” ifadelerini kullandı.

 

Kadın özgürlük zamanı!

 

Kadın hareketi ve sivil toplum örgütleri olarak depremin hemen ardından 3 saat içerisinde toplumsal duyarlılıkla deprem bölgesine ulaştıklarını aktaran Rozerin, şöyle konuştu: “Büyük bir inanç ve eşit yaklaşımla çalışmalarımıza başladık. Bundan sonra da Tevgare Jinên Azad olarak depremin yaşandığı tüm yerlerde kadın dayanışması ile yaşamı birlikte yeniden inşa edeceğiz. Bizler şimdiden sonra da ne kentlerimizi, ne bir tek kadını, ne de bir tek canlıyı erkek-devlet vicdanına bırakmayacağız. Bizler alternatiflerimizi birlikte oluşturacağız. Biz kadınlar yaşama karşı savaşı tercih eden faşist rejime karşı sürekli alanlarda olacağız. Bir kez daha sesimizi yükselterek ‘Kadın özgürlük zamanı’ diyoruz.”