Dayrayto Sara yıkılan kilisesini terk etmiyor

  • 11:38 1 Mart 2023
  • Güncel
 
Marta Sömek
 
SEMSÛR - Depremler nedeniyle büyük bir bölümü yıkılan ve 1915 Sayfo Soykırımı’ndan beridir ayakta kalan Mor Petrus ve Mor Pavlus Süryani Ortodoks Kilisesi dayraytosu Sara Ulus, yemekhanelerini kiliseye dönüştürerek tüm umuduyla yaşam sürdürmeye devam ediyor.
 
Mereş (Maraş) merkezli 11 kenti etkileyen depremlerde, on binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bu halklardan biri de Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkı. AFAD’ın 6 gün sonra gelip yalnızca birkaç enkaza bakıp döndüğü Semsûr’da (Adıyaman), on binlerce depremzede, arama kurtarma ekiplerinin gelmemesi nedeniyle hayatını kaybetti. Yine on binlerce depremzedenin toplu mezarlara kıyafetleri ile kefensiz gömüldüğü Semsûr’da, halk gönüllülerin dayanışması sayesinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. 
 
1870’te de depremde yıkılıyor
 
Semsûr Merkez ilçesinin Mara Mahallesi’nde bulunan Mor Petrus ve Mor Pavlus Süryani Ortodoks Kilisesi’nde de depremler nedeniyle büyük bir hasar oluştu. 1701 yılında Meryem Ana Kilisesi adıyla kurulan kilise, 1870’li yıllarda meydana gelen depremle yıkılıyor. 1883 yılında ise Mor Petrus ve Pavlus adıyla yeniden inşa edilen kilise, 1915 Sayfo Süryani Soykırımı sonrasında kentteki Süryanilerin büyük bölümünün katledilmesi, hayatta kalan halkın da zorunlu göçe maruz kalması nedeniyle 1984’te ayine kapanıyor. Çevre illerden gelen ruhaniler ile yılda bir kez ayin yapılan kilise, 2001 yılında yeniden açılıyor.
 
Yalnızca Meryem Ana fotoğrafı kaldı
 
 
Kilise, 6 Şubat’ta gerçekleşen deprem nedeniyle yıkılmakla yüz yüze kalmış durumda. Kilisenin birçok bölümü yıkılırken, yalnızca Süryani halkı için kilise ayininde büyük bir önem taşıyan sunak (tanrı katı) ve Meryem Ana fotoğrafı az hasarlı durumda. Yıkım nedeniyle kullanılamaz halde olan kilisede 2001 yılından beridir yaşam sürdüren, Süryanice rahibe anlamına gelen “Dayrayto” Sara Ulus ile Semsûr ve Çevre İller Metropoliti - Patrik Vekili Mor Ğriğoriyos Melki Ürek, bizi kilise bahçesinde karşılıyor. Birçok ilçe ve çevredeki kentlerden yurttaşların gelerek dayanışma gösterdiği kilisenin bahçesi, kısa süre içerisinde dolmaya başlıyor. Dayrayto ve metropolitin gelen misafirleri, ellerinde kalan son erzaklarla ağırladığı kilise bahçesinde ise yıkımın kalıntıları açık bir şekilde görülüyor. Gün boyu cıvıldayan kuş seslerinin duyulduğu kilise bahçesinde, yeniden inşa umudu ile birçok çiçek ekiliyor.
 
Dayrayto ve umudu
 
 
Kilisenin yıkılıp yeniden inşa edilmesi için ise Süryani halkı dünyanın dört bir yanından dayanışma göstererek yardım topluyor. Oldukça umutlu olan dayrayto ve metropolit, kentte bulunan Süryani şemmaslar (öğrenci) ile sabah, öğle ve akşam ayinlerini, kilisenin her an yıkılma tehlikesi olması nedeniyle yemekhanede yapıyor. Gün boyu ibadetini sürdüren, bahçede ekim yapan ve büyük bir umut besleyen dayraytoya mikrofon uzatıyoruz.
 
‘Çok zarar gördü ama iyileşecek…’
 
 
Kilisenin 140 yıl önce kurulduğunu söyleyen Sara, ilk isminin Meryem Ana Kilisesi olduğunu ancak deprem ile yıkılmasının ardından baş havarilerin ismi olan Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi koyulduğunun bilgisini veriyor. 16 yıl önce 15 Ağustos 2007 tarihinde Xarput’ta bulunan Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi’nde rahibe olduğunu söyleyen Sara, o günden bu yana kilisede rahibe olarak görev yaptığını aktarıyor. Sara, “Canım kilisemi görüyorsunuz. Kilisemiz bizim için çok değerlidir. Özellikle benim annem gibi. İçinde sabah akşam Meryem Ana’yı görüyordum. Kilisemiz bu hale geldi ama annemiz bizim için yine ayakta duruyor. Çok zarar gördü, yaralı ama iyileşecek ve daha güzel olacak” sözleriyle hislerini paylaşıyor.
 
Yıkılmayan görsellerden umut alıyor
 
 
Sunakta bulunan Meryem Ana görselinin üzerine büyük bir taşın düştüğünü dile getiren Sara, “Tam üzerine düşmüş ama hala yerinde duruyor. Bizim için bir umuttur bu. Meryem Ana ve İsa Mesih fotoğrafları kopmuş, duvarlar hep çatlamış ama Meryem Ana ile Mor Petrus ve Mor Pavlus fotoğrafı hala duruyor. Sunaktaki ve diğer büyük haç da hala duruyor, bu bize büyük bir ümit veriyor. Onlar bize, ‘Biz buradayız, korkmayın’ diyorlar. Bize çok enerji, umut veriyorlar. Çünkü bize böyle günlerde daha çok iman ve umut lazım” şeklinde konuşuyor.
 
Yeni kiliseleri yemekhane
 
 
Dünyanın birçok yerinde yaşayan Süryani halkının yardım kampanyası başlatarak kendi imkanlarıyla kiliseyi onarma çalışmalarına başlayacaklarının bilgisini aktaran Sara, “Yeni bir kilisenin yapılması kolay değil. Cemaatimizin topladığı yardımlarla yeniden yapacağız kilisemizi” diyor. Deprem bölgesinde oldukları için tedirginliklerinin olduğunu, her an kilisenin yıkılabilme tehlikesi barındırdığını ancak yaşamlarını da büyük bir umutla sürdürmeye devam ettiklerinin altını çizen Sara, “Sabah, öğle ve akşam, nasıl kilise içerisinde dua ediyorduysak şimdi de salonumuzda yapıyoruz. Bugün de hala o enerjimiz sürüyor. Biz her Pazar günü kıyam (İsa Peygamber’in dirilişi) bayramını kutluyoruz. Onun için bir Pazar günü ayin olmaması ve kıddas (kutsal okunmuş ekmek) alınmaması büyük bir sıkıntı. Bizim için büyük bir ruhani gıdadır. Hayatımız buradan geliyor çünkü içinde hayat var” sözlerini kullanıyor.
 
‘Buradayız ve yaşamaya devam edeceğiz’
 
 
On binlerce depremzedenin hayatını kaybettiği depremlerde kiliselerinin ayakta kalmasının Süryani halkı ve kendileri için büyük bir mutluluk yarattığını söyleyen Sara, “Biz umutsuz yaşamıyoruz. Umudum var, buradayız ve yaşamaya devam edeceğiz. Yeni kilisemiz de olacak, umutluyuz. Umarız Adıyaman’da hayat da yeniden normale döner” diyerek evleri olan kilisede yaşam sürdürmeye devam edeceklerinin mesajını veriyor.
 
Nuhomo ayinleri başladı
 
Dayrayto ve metropolit, Süryanilerin inanışlarına göre İsa peygamberin dirilmesini kutladığı Nuhomo Paskalya Bayramı için 50 gün boyunca tuttukları orucun 27 Şubat günü başlamasıyla, yemekhanede her gün Nuhomo için özel ayinlerini sürdürmeye devam ediyor.