Diyarbakırlılar: Gazeteciler serbest bırakılsın!

  • 09:06 13 Haziran 2022
  • Güncel
Safiye Alağaş - Gülşen Koçuk
 
DİYARBAKIR - Gözaltına alınan gazetecilerin durumuna tepki gösteren Diyarbakırlı kadınlar, gazetecilerin düşüncelerini özgürce dile getirmesi gerektiğini söyleyerek, bir an önce serbest bırakılması talebinde bulundu.
 
Dünyanın birçok yerinde iktidarlar yüzünden insanlar düşüncesini özgürce dile getiremezken, bu konuda en çok etkilenen kesimin başında ise gazeteciler geliyor. Türkiye'de özellikle AKP-MHP iktidarının yönetime gelmesiyle birlikte düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki sıkıntılar gün geçtikçe artarken, düşüncelerini özgürce dile getiren gazetecilerin çoğu ise gözaltına alınıyor, hakkında soruşturmalar açılıyor veya tutuklanıyor.
 
Diyarbakır'da 8 Haziran tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında aralarında JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş ve JINNEWS Editörü Gülşen Koçuk'un da bulunduğu birçok gazeteci evlerine yapılan baskınla alındı. Gazetecilerin neden gözaltına alındığı konusunda herhangi bir bilgi edinmezken, çalıştıkları kurumlara yapılan baskında ise çok sayıda dijital materyal, dergi ve kitaba el konuldu. Öte yandan gözaltına alınan gazetecilerin dosyasına dair kısıtlama kararı getirilirken, gazeteciler 6 gündür tekli hücrelerde tutulmaya devam ediyor. 
 
Başta gazeteciler olmak üzere insanların Türkiye'de ne kadar özgür olduklarına ilişkin "Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü var mı?" sorusunu sorarak mikrofonumuzu Diyarbakırlı kadınlara uzattık.
 
'Halk basının özgür olmasını istiyor'
 
Türkiye’de kendini özgür hissetmediğini belirten öğrenci Fatmanur Karakurt, devletten kaynaklı ülkedeki bütün şartların giderek zorlaştığını söyledi. En başta kadınların kendini özgür hissedemediğini de ifade eden Fatmanur, "İstediğimiz kıyafeti rahat bir şekilde giyip istediğimiz saatte dışarı çıkmadığımız gibi düşüncelerimizi de özgürce dile getiremiyoruz" dedi. Türkiye'de olmayan ifade özgürlüğünden kaynaklı en çok gazetecilerin sorun yaşadığını dile getiren Fatmanur, "İnsanlara haber sunabilmek için şiddetli olaylar esnasında haber takibi yapan gazeteciler haber esnasında şiddete maruz kalıyorlar. Bunun için gerçekten gazetecilere üzülüyorum. Ve bu kadar zorluğa maruz kalan basın emekçileri özgür olmalıdır. Çünkü halk basının özgür olmasını bekliyor. Sürekli basından haber bekliyor. Ve halkın basının kendisine sunduğu bilgiye ihtiyacı var. Bunun için özgür basın emekçileri serbest bırakılmalı” diye konuştu.
 
'Gazeteciler düşüncesini özgürce dile getirebilmelidir'
 
Daha çok aile ve toplum baskısından kaynaklı kendini özgür hissetmediğini dile getiren ev emekçisi Gülçin Özaydın da, bu sorunlardan kaynaklı düşüncelerini özgürce dile getiremediğini ifade etti. Özellikle insanların kendini anadilinde özgürce ifade edemediklerine dikkat çeken Gülçin, “Benim anadilim Kürtçe olmasına rağmen resmi bir dairede kendimi ifade edemiyorum” dedi. Basının düşüncelerini özgürce dile getirmesi gerektiğini de kaydeden Gülçin, “Basın özgür olmalı ve istediği şeyi de yazmalı. Ancak bu Türkiye’de pek mümkün değil. Çünkü basının hepsi hemen hemen tek tarafa toplanmış durumda. Zaten Erdoğan resmen bütün televizyon kanallarının eline almış durumda. Öte yandan gazetecilerin gözaltına alınması büyük bir haksızlık. Çünkü gazeteciler kendi düşüncelerini özgürce ifade etmelidir. Bunun için gözaltına alınan gazeteciler bir an önce özgür olmalılar” diye belirtti. 
 
'Düşüncesini özgürce dile getiren herkes içeride tutuluyor'
 
"Türkiye’de kendimi özgür hissetmiyorum" diyen bir diğer ev emekçisi Gülçin Gültekin de, “Türkiye’de özgürlük yok. Bütün özgürlüklerimiz kısıtlanmış durumda. Kimse özgürce konuşamıyor. Siz hangi özgürlükten bahsediyorsunuz? Biz kendimizi Türkiye’de bir mahkum gibi hissediyoruz. Aydınlar ve düşüncesini özgürce dile getiren herkes içeride tutuluyor. Kimse ağzını dahi açamıyor. Kimse düşüncelerini dilediği gibi dile getiremiyor. Herkes korkuyor. Bütün sapıklar ve tecavüzcüler içerideyken neden bütün aydınlar içeride? Özellikle gazeteciler… Hiçbir suçu olmayan masum insanlar içeride tutuluyor. En kısasından bir tecavüz haberini ortaya çıkaran gazeteci içeriye atılıyor. Halbuki gazetecinin görevi milleti aydınlatmak değil midir? Ama dürüst gazeteciler susmuyor. Ya susacaksın ya da bu şekilde demir parmaklıkların ardından kalacaksın” dedi. Kürt, Alevi, Suni ayrıt edinmeksizin herkesin özgürce düşüncesini dile getirmesi gerektiğini de belirten Gülçin, “Kimse korkmamalı. Bu ülkede herkes eleştirilerini dile getirmeli. Biri benim oyumla bir yere gelebiliyorsa benim onu eleştirebilme hakkım olmalı. Gazetecilerin de görevi budur. Eskiden bir gazeteci bilinmeyen bir olayı ortaya çıkardığında mükâfatlandırıldı. Ama şu anda cezalandırılıyorlar. Suçu olmayan bir sürü insan ve gazeteci içeride biran önce onların serbest bırakılması gerekiyor. Şu anda çok kötü bir döneme geldik ama bir gün bunların da sonu gelecektir. Ve bizler de aydınlığa kavuşacağız” diye ifade etti.
 
'Gazeteciler doğru konuştukları için gözaltına alınıyor'
 
İktidarın var olduğu sürece hiç kimsenin kendini özgür hissetmeyeceğini söyleyen Aysel Erkin de “Kendimizi özgür hissetmiyoruz. Bundan dolayı hiçbir şeyi özgürce dile getiremiyoruz. Biz zor durumda olduğumuz gibi gazeteciler ve insanlar da zor durumda. Öte yandan gözaltında tutulan gazeteciler doğru konuştukları için gözaltındalar. Ama bu şekilde gitmez. Bu şekilde giderse durum iç savaşa kadar gidebilir. Çünkü doğru konuşan herkes gözaltına alınıyor. Bakalım bu durum nereye kadar böyle devam edecek. Ama devlet bu şekilde olduğu sürece hiçbir duruma çözüm getirilmeyecek Bundan dolayı gazetecilerin biran önce serbest bırakılması lazım” diye vurguladı.
 
 'Gazetecilerin özgürlüğünü istiyoruz'
 
Türkiye’de özgürlük olmadığı için her alanda insanların ezilmeye mahkum bırakıldığını dile getiren ve adını belirtmek istemeyen yurttaş, “Halkımız sürekli eziliyor. Anadilimizi konuşamıyoruz. Resmen her yerden eziliyor” diye belirtti. Gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini kaydeden yurttaş, “Gazetecilerimizin özgürlüğünü istiyoruz. Gazeteciler doğru konuştukları ve bizi bilgilendirdikleri için gözaltına alınıyorlar. Bu şekilde halkın gözünün açılmasını istemiyorlar. Bundan dolayı sürekli gazetecileri gözaltına alıyorlar" şeklinde konuştu. 
 
'Herkes işini özgürce yapabilmeli'
 
Türkiye’de hiçbir düşünce ve görüşe saygı duyulmadığından dolayı özgürlüğün olmadığını söyleyen öğrenci Emine Aslan da, “Hiç kimse özgür değil. Ancak bu konuda sadece belli bir kesimin değil bütün kesimlerin özgür olması gerekiyor. Herkes işini rahatlıkla ve özgürce yapabilmeli. Özgürce yaşayabilmeli. Ama maalesef bu pek mümkün değil” dedi.
 
'Gazeteciler kısıtlanıyor'
 
Öğrenci Ayşe Keskin de, düşüncelerini rahatça dile getirme konusunda tereddütlü olduğunu belirterek, “Aslında düşüncelerini özgürce dile getirememe sorunu Türkiye’nin genelinde var olan bir sorun. Bunun için bunu doğu veya batı olarak ayrıt etmemek gerekiyor. Bunun nedeni ise daha çok üsttekilerden kaynaklanıyor” diye konuştu. Ayşe, “Elinde yetki bulunduran insanlar var olduğu sürece ne basın özgür olabilir ne de özgürce haber yapabilir. Gazeteciler bu yüzden çok kısıtlanıyorlar. Ve bu yüzden gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın” talebinde bulundu.
 
'Gazeteciler serbest bırakılsın!'
 
Adını vermek istemeyen ev emekçisi ise, “Bizim birlik olmamız gerekiyor. Biz birlik olmadığımız için gözaltına alınıyoruz. Bunu da Kürt olduğumuzdan kaynaklı yapıyorlar” diye kaydetti. Gözaltına alınan gazetecilerin özgür bırakılması gerektiğini de dile getiren yurttaş, “Yüreği yanan herkesin bu konuda ayağa kalkması gerekiyor. Bu arkadaşlar ne yapmış ki? Neden diğerlerini tutuklamıyorlar da bu kişileri tutukluyorlar. Biz onların serbest bırakılmasını istiyoruz. Türkiye’de vatandaş ve gazeteciler olmak üzere hiç kimse özgür değil. Ancak gazetecilerin kitleye doğru bilgi taşıyabilmesi için önce özgür olması gerekiyor. Ama toplum olarak böyle bir özgürlüğün olmadığını herkes biliyor. Yine de her şeye rağmen özgür olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
JINNEWS’TEN NOT: 8 HAZİRAN’DAN BERİ GÖZALTINDA TUTULAN MÜDÜRÜMÜZ SAFİYE ALAGAŞ VE EDİTÖRÜMÜZ GÜLŞEN KOÇUK BIRAKILINCAYA KADAR YAPTIĞIMIZ HABERLERDE ONLARIN İMZALARINI KULLANACAĞIZ.