Riha ve Semsûr’dan 'Özgürlük Mitingi’ne çağrı

  • 09:07 11 Ekim 2024
  • Güncel
Derya Ren
 
RIHA/SEMSÛR - 13 Ekim’de yapılacak olan “Özgürlük Mitingi”ne katılım çağrısı yapan kadınlar, “Hepimiz tecridi derinden yaşıyoruz” dedi. 
 
Amed’de Demokratik Kurumlar Platformu tarafından düzenlenecek olan  "Komploya Karşı Direniyoruz, Özgürlük İçin Amed’de Buluşuyoruz" şiarıyla 13 Ekim’de gerçekleşecek olan mitinge az bir süre kaldı. Yapılacak olan mitingde tek talep, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması. 
 
Öte yandan binlerin katılımının beklendiği miting İstasyon Meydanı’nda saat 13.00’te başlayacak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Asrın Hukuk Bürosu’ndan Rezan Sarıca konuşmacı olarak yer alacak. 
 
Kadınlar “Özgürlük Mitingi” çağrıda bulunarak herkesin katılması gerektiğini vurguladı. 
 
‘Gelin hep beraber barışı getirelim’
 
Amed’te yapılacak olan “Özgürlük mitingi”ne herkesin katılması gerektiğini belirten Barış Annesi Aynur Yılmaz, “Başta anneler olmak üzere tüm halkımızın orada olması gerekiyor. Tüm annelerin el ele orada olması gerekiyor. Miting tutsaklarımız için yapılıyor. Zindanlarda devam eden tecrit politikalarına karşı yapılıyor. Türk, Kürt, Arap demeden herkesin bu sorumluluğu alması gerekiyor. Biz annelere düşen hep beraber bu savaşı sonlandırmaktır. Barışı getirmektir. Yeter artık bu tecridin son bulması gerekiyor. Eğer bir barış gelecekse PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ki tecridin son bulması gerekiyor. Sayın Öcalan ‘Ben barışı istiyorum’ diyordu. Bende buradan sesleniyorum. Gelin hep beraber barışı getirelim. Hiçbirimiz gözyaşı dökmeyelim, hiçbir annenin yüreği yanmasın. Herkesi Amed’e mitinge bekliyorum” diye konuştu. 
 
‘Tecridi derinlikli yaşıyoruz’
 
Herkesin tecrit altında olduğunu söyleyen DBP Semsûr il Eşbaşkanı Sebahat Korkmaz da, Deprem bölgesinde yaşanan durumun da bir tecrit olduğunu kaydetti. Sebahat, “Yaşadıklarımız da tecrit politikasının bir parçası. Hala konteyner kentlerde yaşamamız da bunun bir göstergesidir. Çocuk kaçırmaları, kadın katliamları da tecrit politikalarının bir sonucudur. Toplum öyle bir hal almış ki dışarıya çıkmaya korkuyoruz. Öte yandan kendi çocuklarımızı bile bir yerlere gönderemiyoruz.  Kimseye güvenemiyoruz. Çocuklarımızı bu kez bizler ev içinde tutmaya çalışıyoruz. Bu da tecrit durumunun bir parçasıdır. Hepimiz aslında tecridi derinlikli yaşıyoruz. Ancak farkına varamıyoruz” diye ekledi. 
 
‘Tecrit hepimizin sorunudur’
 
Semsûr’un hala enkaz halinde olduğunu dile getiren Sebahat, “Her yer hala toz duman içerisinde, enkazlar kaldırılmadı. Bizim aslında deprem bölgesi olarak yaşadığımız tecridin en somut örneğidir. Herkesi Amed’te yapılacak olan mitinge çağırıyorum. Herkesin orada olması gerekiyor. Tecrit tek bir kişinin sorunu değil. Başta Semsûr olmak üzere herkesin sorunudur” ifadelerini kullandı.