Orta Doğu Konferansı’na çağrı: Birlikte tartışalım

  • 09:09 13 Mart 2025
  • Güncel
 
İSTANBUL - KESK, 15-16 Mart’ta 3'üncü Orta Doğu Barış Konferansı’nı düzenliyor. KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher, “Barışın neden bir ihtiyaç olduğunu tartışacağız. Herkesi sorularına yanıt aramak için konferansa bekliyoruz” dedi.
 
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), “Barıştan Yana, Barış İçin Sözümüzü Söylüyoruz” şiarıyla 15-16 Mart tarihlerinde Kadıköy Belediye salonunda 3’üncü Orta Doğu Barış Konferansı’nı gerçekleştirecek. 
 
Konferansa dair KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher, aktarımlarda bulunarak konferansa katılım çağrısında bulundu.
 
Konferansa giderken Orta Doğu’nun durumu
 
2015 ve 2019 yıllarında gerçekleştirdikleri konferansların ardından düzenlendikleri 3’üncü Orta Doğu Barış Konferansı’nın amacına dair aktarımlarda bulunan Döne Gevher, “Orta Doğu 3 büyük inancın, halkların ve ilk insanlığın toplumsallaştığı bir mekan aynı zamanda uluslararası hegemonyanın, sürekli üzerinde oyunlar oynadığı, savaş cephesi oluşturduğu ve kurgular üzerinden de savaşın eksik olmadığı bir mekan. O anlamda Orta Doğu barışı aslında genel olarak toplumların, halkların, inançların, kadınların hem demokratik süreçlerde yaşaması, hem kendi var olma süreçlerini gerçekleştirebilmesi için oldukça önemli. 
 
O nedenle de biz Orta Doğu'daki barışın, emekçiler ve kadınlar açısından önemini anlatabilmek ve barış süreçlerinin toplumsal zeminde tartışılabilmesi için Orta Doğu barışını gündemimize alıyoruz. 2011'de başlayan ve Suriye'de hala da devam eden savaş ve çatışma ortamı var. Irak'ta var olan süreç hala bir istikrar ortamına kavuşmuş değil. İsrail ve Filistin arasında dönem dönem çatışmasızlık ve müzakere süreçleri olsa da yeniden harekete geçen bir savaş var. Türkiye'de de Kürt sorununun demokratik çözümü noktasında ciddi bir adım atılmış değil. Yani Orta Doğu'da barışın inşa edildiğine dair bir veri yok. Hala da devam eden çatışma ve savaş ortamları var. Dönemsel çatışmalarda yumuşama olsa da bu çatışma ve savaş hali hala Orta Doğu açısından çözülmüş değil.” 
 
‘Orta Doğu açısından barışın inşası önemli’
 
Barış konferansları ve tartışmaları sürerken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın gerçekleştirdiği “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına dair değerlendirme yapan Döne Gevher, “Bu çağrıyı önemsiyorum, bu süreci yürütebilmek gerekiyor. Bu çağrının sadece bir çağrı olarak kalmaması, Meclis’teki tüm siyasi partilerin, emek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin ve kadınların bu barış sürecinin bir parçası olması önemli. Barış dediğimiz şey, yalnızca silahların susmasını talep etmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda uzun vadede demokratikleşmek demektir. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve eşit yurttaşlık mücadelesini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, bu süreç bir başlangıç olabilir ve daha uzun soluklu, geniş bir zamana yayılacak bir barış mücadelesine dönüşebilir. Kalıcı barışın sağlanması için de tüm demokratik kurumların 'Nasıl bir barış?' sorusuna yanıt araması gerekiyor. Bu çağrı, yalnızca Türkiye açısından değil, Orta Doğu’nun barış inşasında da önemli bir rol oynayacaktır” dedi.  
 
‘İnsanca yaşam barışın tesis edilmesiyle mümkün’
 
KESK’in kurulduğu andan itibaren demokratikleşme, barış mücadelesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın özgürlük mücadelesi içerisinde yer aldığını vurgulayan Döne Gevher, “Savaş ve çatışma ortamlarında yaşamını kaybedenlerin yarısını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. O nedenle, eğer Orta Doğu barışı söz konusuysa, kadınlar barışın öznesi olmalı; toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadın özgürlüğünün sağlanması başlıklarının temel görüşmecileri ve tartışmacıları da yine kadınlar olmalıdır. KESK, kamu hizmetini üreten bir sendikadır. Bu yüzden, kamusal hizmetlerin nitelikli, bilimsel ve ana dilinde her kesime ulaştırılabilmesinin temel koşullarından biri barış ortamının sağlanmasıdır. 
 
Emekçilerin birlikte mücadelesi açısından da barış ortamı büyük önem taşımaktadır. Çünkü eğer bir kutuplaşma zemini ve savaş koşulları varsa, sendikal mücadele de engellerle karşılaşmaktadır. Emek üretiyoruz ama ürettiğimiz emeğin karşılığını alamıyoruz; çünkü var olan tüm bütçe savaşa aktarılıyor. Gelir adaletsizliğinin en çok yaşandığı dönemlerde savaş koşullarının oluşması, emekçilerin barış konusundaki ısrarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzun süredir ekonomik krizden bahsediyoruz. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını, emeklilerin yaşam koşullarının açlık sınırının altında olduğunu dile getiriyoruz. İnsanca yaşayabilmek ve hak ettiğimiz ücreti alabilmek, demokratik süreçlerin işlemesiyle mümkündür ve bunun için de barışın inşa edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 
 
Konferansa çağrı
 
 
Döne Gevher, son olarak konferansa katılım için şu çağrıda bulundu: “15 ve 16 Mart’ta Kadıköy’de olacağız ve tüm yönleriyle Orta Doğu barışını konuşacağız. Barışı inşa etme koşullarını nasıl oluşturabiliriz? Barışın toplumun tüm kesimleri için neden bir ihtiyaç olduğunu hep birlikte tartışacağız. Bu süreçte sözü olan, aklında soru işaretleri bulunan, kafası karışık olan herkesi bizimle birlikte tartışmaya, düşünmeye ve sorularına cevap aramaya davet ediyoruz.
 
Konferansta tüm katılımcılar yüz yüze bulunamayacak, bu nedenle online katılım sağlanacak. Suriyeli bir katılımcımız olacak ancak Suriye’den gelmeyecek; şu anda Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir gazeteci konferansa katılacak. Sudan’dan bir kişi katılacak ancak bu kişi de siyasal bir sürgünde olan biri. Lübnan, Sudan, Suriye, Filistin ve İspanya’nın Bask bölgesinden temsilciler yer alacak. Ayrıca, Arap bölgesindeki Arap Sendikalar Konfederasyonu da konferansa katılım gösterecek.
 
Konferansın ardından sonuç bildirgemizi yayınlayacağız ve sonrasında emek örgütleriyle bir araya gelerek bu sürece dair neler yapabileceğimizi hep birlikte tartışacağımız çeşitli çalışmalar yürüteceğiz. Barış içinde hep birlikte yaşama umudunu kaybetmeden, barış konusunda ısrar etmeye devam edelim.”
 
Konferansta tartışma başlıkları 
 
Konferansın ilk günü açılış konuşmasını KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz gerçekleştirecek. “Emperyalist Müdahaleler Döneminde Barış” başlıklı ilk oturumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Füsun Üstel yapacak. “Küresel Hegemonya Mücadelesi ve Batı İttifakı’nda Yarılma” başlıklı oturumda Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Kimdi Giden, Kimdi Kalan: 1990’larda ve Günümüzde Barışı Aramak” başlıklı oturumda Doç. Dr. Elçin Aktoprak, “Türkiye’de Barışın Çatlak Zemini ve Güncel Sınırları” başlıklı oturumda Doç. Dr. Yücel Demirer, “Kürt Sorununda Barışın Olanakları ve Zorlukları” başlıklı oturumda ise Hakan Tahmaz konuşma yapacak.