
8 Mart'a sokak sokak hazırlanıyorlar
- 16:59 4 Mart 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - TJA, 8 Mart kapsamında, birçok kentte eylem ve etkinlik düzenledi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken, kadınlar birçok yerde yaptıkları çalışmalarla alanlara çağrı yaptı.
Amed
Bismil Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, kadın esnafları ziyaret etti. Belediye Eşbaşkanı Mizgin Ekin'in yanı sıra çok sayıda kadın ziyarete katıldı. Ziyarette, "Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız" kampanyasının hedefleri anlatıldı. Ayrıca 8 Mart bildirileri dağıtıldı. Kadınlar, İstasyon Meydanı'nda yapılacak mitinge davet edildi.
TJA aktivistleri, Peyas (Kayapınar) ilçe merkezinde ve Hezro (Hazro) kırsal mahallelerinde kapı kapı gezerek, kadınları 8 Mart mitingine davet etti.
Farqîn’de (Silvan) tekstil işçisi kadınlar ziyaret edildi ve İstasyon Meydanı’ndaki mitinge davet edildi.
Sûr Belediyesi Belediye Eşbaşkanı Gulan Önkol, Kabê (Bağıvar), Palûrkê ( Çarıklı) kırsal mahallelerinde kadınlarla bir araya geldi. Buluşmalarda 8 Mart’ın önemine vurgu yapıldı. Ayrıca miting bildirileri dağıtıldı.
Mersin
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi ve Mersin Kadın Platformu, bu kapsamda tutsak kadınlara dayanışma kartları gönderdi. Dernek binasında bir araya gelen kadınlar, kart göndermeden önce açıklama yaptı.
İHD Mersin Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Şükran Aktaş, kentte 2024'te 18 kadının katledildiğini belirterek, kadına yönelik negatif söylem ve politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Kadınların yapacağı etkinliklere dikkati çeken Şükran Aktaş, 8 Mart saat 19.30'da Kushimoto Sokağı'nda yapılacak olan Feminist Gece Yürüyüşü'ne katılma çağrısı yaparak, "Sesimizi kısmak, yaşamlarımızı elimizden almak isteyenlere karşı isyanımızı bir kez daha haykırmak ve görünür kılmak için bu 8 Mart'ta da alanlarda olacağız" ifadelerini kullandı.
Kadınlar, açıklamalarının ardından postaneden tutsak kadınlara kart gönderdi.
Adana
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Adana Bölge Temsilciliği Heykelli Park'ta açıklama yaptı. Açıklamayı yapan DİSK Genel-İş Adana 2 No'lu Şube Sekreteri Kadriye Erbil, DİSK'li işçiler olarak 7 Mart'ta insanca bir yaşam ve ücret için grevde olacaklarını kaydederek, "Yaşamı durdurmak için 7 Mart'ta grevdeyiz. Kadınlar olarak, emeğimize sahip çıkıyoruz! Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması, ILO'nun 190 sayılı Sözleşmesi'nin onaylanması ve bakım yükünü kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadelemizi yükseltiyoruz" diye konuştu.
Kadriye Erbil, talep ve önerilerini şöyle sıraladı: "İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır. Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir. Nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır. Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır. İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her işyerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır. Biz kadınlar, haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz."
Wan
MEBYA-DER ve TJA öncülüğünde Wan’ın Rêyâ Armûşe ilçesinde bulunan Karşıyaka Mezarlığı’nda 8 Mart etkinlikleri kapsamında demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar mezarları başında anıldı. Anmada “Şehid namîrin” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
Saygı duruşu ardından konuşan MEBYA-DER Wan Şube Eşbaşkanı Hanım Kaya, "Bizler bugünlere kadar geldiysek bu uğurda yaşamını yitirmiş kadın arkadaşlarımızın sayesindedir. Bugün tüm kadın arkadaşlarımız her alanda büyük mücadeleler veriyor ve vermeye de devam ediyor. Bugün bir barış bir demokrasi gelecekse bu topraklara o da kadınlar öncülüğünde olacaktır” dedi.
Anma, mezarlara bırakılan karanfillerin ardından son buldu.
Şirnex
TJA, Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde katledilen ve intihara sürüklenen kadınlara dikkat etmek amacıyla "Yaşam zinciri" oluşturdu. Melayê Cizîrî Parkı'nda toplanan kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarının bulunduğu kurdele ile oluşturulan yaşam zinciriyle Dicle Nehri kıyısına dek yürüdü. "Jin jiyan azadî" sloganları atan kadınlar nehir kenarında basın açıklaması düzenledi.
Burada konuşan TJA aktivisti Berivan Kutlu, Cizîr'deki intihar iddialarına dikkat çekerek, "Yaşamın her alanında kadınlar katlediliyor. Erkek zihniyetinde herhangi bir değişim yok. Erkek egemen zihniyete karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Kadınlar özgürleşmeden bizler için her gün 8 Mart'tır. Kadınlar üzerine toplanıp açıklama yaptığımızda etrafımız polislerle çevriliyor, fakat bir kadın katledildiğinde kimseden ses çıkmıyor. Bugün birçok kadının intihara sürüklenip yaşamına son verdiği Dicle Nehri kıyısından sesleniyoruz; kadınlar haklarını elde edene dek mücadelemiz sürecek" şeklinde konuştu.
Eylem "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla sona erdi.
Ankara
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeleri Kadın Platformu, “Erkek egemen sınırlara kapitalist sömürüye karşı emek ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz” başlığıyla Eğitim Sen 5 No’lu Üniversiteler Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Açıklamayı okuyan Haber – Sen 2 No’lu Şube Kadın Sekreteri Gülkız Atmaca, AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çekilmesi, kadın katliamlarının politik olduğunu kanıtladığını belirterek “Kadın cinayetlerinin önlenmesi için yeterli adımların atılmadığı, şiddet faillerinin cezasız kaldığı ve kadınların korunmasına yönelik yasaların etkili bir şekilde uygulanmadığı ülkemizde siyasi iktidar bu cinayetlerden birinci derecede sorumludur” dedi.
Gülkız Atmaca, AKP iktidarının 2025 yılını ‘Aile Yılı’ olarak ilan etme sebeplerini, “Kutsallaştırılmış aile politikaları, kadınları geleneksel aile yapısı içinde tutmayı ve onları ev içi rollerle sınırlandırmayı ve sosyal bir devletin yapması gereken bakım ve yeniden üretim emeğini kadınların omuzlarına yüklemeyi hedeflemektedir. Bu durum, kadınların kamusal alandaki varlığını zayıflatmayı ve ekonomik bağımsızlıklarını kısıtlamayı amaçlayan bir yaklaşımı yansıtmaktadır” diyerek açıkladı.
‘Kadınlar düşük ücretli, güvencesiz, esnek işlere yönlendiriliyor’
Gülkız Atmaca, bu politikaların aynı zamanda kadınların tam zamanlı, güvenceli ve kamusal işlerden uzaklaşmasına neden olacağını ve iş gücü piyasasında ‘ikincil’ bir konuma itileceğini ifade ederek, “Kadınların ev ve çocuk bakımı sorumlulukları nedeniyle tam zamanlı çalışamayacağı varsayımı, onları düşük ücretli, güvencesiz ve esnek işlere yönlendirecektir. Bu durum toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, kadın yoksulluğunu daha da derinleştirecek hane içinde kadına yönelen şiddet ve baskının artışına neden olacaktır. Tam da bu koşullarda çalışma yasalarında annelik değil ebeveynlik vurgusunun, kamusal hizmetlerin, kreşlerin, emzirme izni, süt yardımı, toplu taşıma indirimleri, üreme sağlığı dahil olmak üzere sağlık hakları gibi yeniden üretimle ilişkili hakları da talep etmek, eşit ücret, eşitlik, özgürlük ve emek mücadelemiz için çok büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
‘Kayyımlar toplumsal cinsiyet eşitliğine saldırıdır’
AKP’nin belediyelere kayyım atanması politikaları ve gazetecilere yönelik uyguladığı baskılarla muhalefetin sindirilmeye çalıştığını dile getiren Gülkız Atmaca, “Tüm bu antidemokratik uygulamalar kadınları derinden etkilemektedir. Belediyelere atanan kayyumlar varlıkları gereği ilk olarak toplumsal cinsiyet eşitliliğine olumlu etkileri olan uygulamalara son vermektedir. Ülkemizde yaşanan 6 Şubat Depreminden hem fiziksel hem ekonomik anlamda en çok etkilenenler kadınlar olmuştur. Depremden sonra hala geçici barınak alanlarında kalan kadınlar hijyen, güvenlik ile ilgili sorunlar yaşamaktadır. Ekonomik güvencesizlik ve bakım yükünün artması da kadınları derinden etkilemektedir. Bize evin yolunu gösteren politikalara karşı alanlarda, sokaklarda, iş yerlerinde kamusal alanda eşit yurttaşlık ve özgürlük mücadelemizi büyütüyoruz” diyerek kadınlara, 8 Mart’ta Kolej Meydanı’nda buluşma çağrısında bulundu.