Rojin Kabasiş için eylem: Dosyada neden kısıtlama var?
- 19:13 1 Şubat 2025
- Güncel
İSTANBUL- KCDP Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu, şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin Kabaiş için yaptıkları açıklamada Rojin Kabaiş'in dosyasında neden kısıtlama kararı olduğunu sordu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu, Wan’da şüpheli bir şekilde kaybolduktan 18 gün sonra cenazesi bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş için Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Rojin’e ne oldu” pankartı açılarak, Rojin Kabaiş’in fotoğrafları taşındı.
Açıklamada sık sık, “Rojin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız”, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “hiçbir ölüm şüpheli kalmacayak”, “kadınlar ölüyor AKP seyrediyor” sloganları atıldı.
'Dosyada neden kısıtlama var?'
Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Akşahin, Rojin’in ailesinin ve kadınların Rojin’in şüpheli ölümünün intihar diyerek üstünü kapatılmaya çalışılmasına karşı kaybolduğu günden bu yana mücadele ettiğimi ifade etti. Güneş Akşahin, “Dosyada neden kısıtlama var? Rojin‘nin ailesinin, avukatların ‘Rojin‘e ne oldu?’ diye sormaya, gerçekleri öğrenmeye hakkı yok mu? Dosyada Rojin için yapılan ve yapılmayan her şeyi takip etmek bizim hakkımız. Rojin’in yakınlarının büyük bir mücadelesi sonucunda dosyaya ikinci savcı atandı. Bir savcının görevini yapması için bile emek harcamamız gerekiyor. Dosyaya atanan yeni savcının da etkin bir soruşturma yürütmesi esas görevidir bunu yapmak zorundadır. Rojin KYK yurdunda kalıyordu. KYK idari yetkililerinin ve yurtta kalan bazı öğrencilerin hala ifadeleri alınmadı, Bir ifade almak bu kadar mı zor? Adli tıp raporundan çıkan sonuca göre intihar ihtimali düşük neden sanki intiharmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorsunuz. Rojin‘nin hayatı sizin intihar diyerek dosyayı kapatmanızdan daha mı değersiz? Şüpheli kadın ölümleri her gün artıyor buna rağmen etkin bir soruyu soruşturma yürütmemeyi tercih ediyorlar. Oysa görevleri bu. Rojin‘in kaybolduğu yere 50-60 metre uzaklıkta bir güvenlik kulübesi var üniversitenin Kadrolu güvenlik görevlilerinin ifadesine hala başvurulmadı. Bunlar bir şüpheli kadın ölümü dosyasında teknik ve hukuki olarak yapılması gereken şeyler ama tek tek saymak zorunda kalıyoruz. Neden mi? Çünkü biz tek tek saymadığımız sürece çelişkileri ortaya sermediğimiz sürece karşılaştırma yapmadığımız sürece AKP hükümeti kendi görevini yerine getirmek zorunda değilim diye düşünüyor” diyerek kadınlara örgütlü mücadelesini büyütme çağrısında bulundu.
‘Wan’dan İstanbul’a Rojin kabaiş’e ne oldu diye sormaya devam edeceğiz’
Ardından konuşan KCDP Kadın Meclisi temsilcisi İzel Sezer, katledilen kadınların ardından etkin bir soruşturmanın yürütülmediğinin altını çizdi. İzel Sezer, “Van’dan İstanbul’a Türkiye’nin her yerinde Rojin kabaiş’e ne oldu diye sormaya devam edeceğiz. Ailenin ne kadar kutsal olduğunu anlatıyorlar Rabia Naz’ın, Gülistan Doku’nun, Rojin‘nin ailesi yok mu? Aile Bakanı Mahinur hanım, geçsin Rojin’in babasının karşısına biz aileyi çok önemsiyoruz onun içindekilere ne olduğunu önemsemiyoruz desin. Cumhurbaşkanı, öldürülen bütün kadınların yakınlarının karşısına şu kadar çocuk yaparsanız bu kadar para vereceğiz desin. Bir yılda 365 gün var ama 2024 yılında 394 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Böyle bir gerçek varken intiharı nasıl kabul edelim? Tabii ki kabul edemeyiz, tabii ki gerçeklerin peşine düşeceğiz. 6284 sayılı eşitliğe ve özgür yaşama giden yolda çok önemli bir anahtar. 6284 biz uygulandığında kadınların nasıl ayakta kaldığını biliyoruz. 6284 kadınları yaşatıyor ve biz onu uygulayacağız her şeye rağmen uygulayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildi ama İstanbul Sözleşmesi bir kere yazıldı ve bütün kadınların hafızasına kazındı onu uygulayacağız” diye konuştu.
Açıklama sloganlarla son buldu.